Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular İletişim
Akademide Belirsizlik ve Bilinmezlikler Kaygıları Derinleştiriyor

Akademide Belirsizlik ve Bilinmezlikler Kaygıları Derinleştiriyor

Eğitim Bilimleri 24 Mart 2020 12:39 - Okunma sayısı: 1.139

Alaaddin DİNÇER

YÖK Başkanı, "23 Mart tarihinden itibarenn üniversitelerde uzaktan öğretim programlarının başlayacağını, hem YÖK’ün merkezi olarak hem de üniversitelerin  alt yapı ve içerik yönünden uzaktan öğretim programlarına hazır olduğunu” açıkladı. Buna rağmen özellikle içerik alt yapısının bütün alanlar ve programlar bakımından yeterliliklerinin tamamlanmış olduğuna dair tereddütler  akademik çevrelerde sıkça konuşulan bir konu.Program içeriklerine uzaktan erişim olanaklarının öğrenciler açısından takibine ilişkinde çok ciddi soru işaretleri  bulunmaktadır.Belirsizliğin diğer  önemli bir boyutunu ise akademisyenlerin bu süreçte üstleneceği roller oluşturmaktadır.Bu rollere ilişkinde pek çok soru sorulmaktadır.Ülke ve toplum olarak bu tür krizler karşısında yeterli kurumsal alt yapıya,hizmet verecek personeli ve yurttaşlarımızı hazır olma noktasında yeterli eğitimlere tabi tuttuğumuz söylenemez.O nedenle üniversitelerimizde bu salgın olayında hazırlıksız yakalanmıştır.Bu nedenden dolayı belirsizlikler oluşmakta çokca soru sorulmaktadur. 

Dile getirilen bu sorular;

-uzaktan öğretim başladığında akademisyenlerin üniversite ortamında ki görev ve sorumluluklarının neler olacağı,

-UZEM için gerekli dijital dönüşüm alt yapısı olmayan ya da yetersiz olan üüniversitelere,bu alt yapının kurulması konusunda desteklerin nasıl sağlanacağı,  

-UZEM öğretim süreçlerindenöğrenciler ile iletişim ve ilişkilerin hangi araçlar kullanılarak sağlanacağı,

-bu süre zarfında akademisyenlerin özlük ve ekonomi haklarının ne olacağı,

-ölçme ve değerlendirmenin hangi ölçütler ve yöntemler baz alınarak yapılacağı,

-işe dönüşümlü gelme uygulamasına geçilip geçilmeyeceği,

-uygulamalı lisans bölümlerine devam eden öğrencilerin,örneğin öğrretmenlik uygulama deslerinin sahada uygulama süreçlerinin nasıl ilerleyeceği, vb gibi.

Hiç kuşku yok ki yaşadığımız salgın çok büyük acılara,sosyal yaralara ve travmalara yol açacak sonuçlar üretme potansiyeli taşımaktadır. Bu süreç beklenenden daha uzun sürebilir. Hastalık konrol altına alınıp sonuçlansa bile yaratacağı etkiler ve toplumun bu etkilerden kurtulması uzun zaman alabilir. Bu yönüyle de  bilim insanlarına ve üniversitelere çok ihtiyaç duyulacak bir dönem olacaktır.Toplumun en ileri düzeyde eğitimli kesimini oluşturan bilim insanlarına; öğrencilerini ve toplumu aydınlatma,bilinçlendirme ve bilimsel temelli rehberlik yapma ve yönlendirme çalışmaları yapabilmeleri için her türlü destek sunulmalıdır.Sürecin ünversiteler boyutunda  yönetilmesi  ve üniversiteler arasında eş güdümün ve senkrenizasyonun sağlanması motivasyonu pekiştirecek,morali yükseltecek bir işlev görecektir.

Ortaya çıkan bu kriz durumu üniversitelerde bilimsel çalışma yapmak için araştırma ve geliştirme birimlerinin (ar-ge) olmayanlarda kurulmasının,kurulmuş olanların desteklenmesinin önemli olduğunu,aynı zamanda yaşananlardan dersler çıkarmamız gerektiğini bir kez daha açığa çıkarmış oldu. Dünya ve insanlık büyük bir sınavdan geçiyor.Ya insan,toplum ve doğa yararına olan eğitim ve bilim kazanacak ya da dünya neo liberalizmin vahşi barbarlığının kar hırsının sonuçlarını yaşayacaktır.İnsan,toplum ve doğa yararına bilimi rehber alacak akademinin kamusal yarar ilişkisi içinde öğrencilerine ve olaylara yaklaşması çok önemlidir.Böyle günlar aynı zamanda toplumsal dayanışmanın akademinin öncülüğünde verilecek mesajlar ve pratik uygulamalarla güçlendirileceği günler olmalıdır.

Sonuç olarak,yaşanmakta olan bu  krizden çıkışın aklın ve bilimin öncülüğünde yürütülecek çalışma ve politikalardan geçtiğini,bu noktada üniversitelere büyük görevler düştüğünü kabul etmek durumundayız.Başta sağlık bilimleri alanı olmak üzere üniversitelerde yürütülecek çalışmaların ivedilikle başlatılmasının,akademinin ifade özgürlüğü üzerinde kurulmuş baskının kaldırılarak demokratik,özgürlükçü ve katılımcı üniversite ikliminin zaman kaybetmeden oluşturulması gerekmektedir.Bu tutum aynı zamanda üniversitelerin insanlığa karşı tarihsel sorumluluğu olarak algılanmalıdır. Alaaddin Dinçer/Eğitimci/23.03.2020

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Eğitim Bilimleri
EĞİTİMDE DEĞERLENDİRME

Eğitim Bilimleri18 Şubat 2025 14:47

EĞİTİMDE DEĞERLENDİRME

YEŞİL OKULLAR

Eğitim Bilimleri13 Şubat 2025 01:45

YEŞİL OKULLAR

Öğretmenlerin Ders Anlatma Alışkanlıkları Üzerine

Eğitim Bilimleri08 Şubat 2025 20:23

Öğretmenlerin Ders Anlatma Alışkanlıkları Üzerine

Ders Dışı Etkinlikler, İnformal Bilimsel Çevreler

Eğitim Bilimleri07 Şubat 2025 09:34

Ders Dışı Etkinlikler, İnformal Bilimsel Çevreler

İddiasızlık Büyüsü

Eğitim Bilimleri05 Şubat 2025 10:50

İddiasızlık Büyüsü

Köy Enstitüleri Ne Kadar Yaşayabilirdi?

Eğitim Bilimleri03 Şubat 2025 09:34

Köy Enstitüleri Ne Kadar Yaşayabilirdi?

Okullarda Örgütsel Değişme

Eğitim Bilimleri31 Ocak 2025 21:43

Okullarda Örgütsel Değişme

YALANSIZ BİR EĞİTİM İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN DURUMLAR

Eğitim Bilimleri31 Ocak 2025 21:40

YALANSIZ BİR EĞİTİM İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN DURUMLAR

Milli Eğitim Akademilerinin Misyonu ve Görevleri Üzerine Düşünceler

Eğitim Bilimleri26 Ocak 2025 13:42

Milli Eğitim Akademilerinin Misyonu ve Görevleri Üzerine Düşünceler

Selim İleri'nin Düşündürdükleri 1 Tanzimattan 12 Eylül'e Aydınlanmanın Öğretmenleri

Eğitim Bilimleri15 Ocak 2025 10:26

Selim İleri'nin Düşündürdükleri 1 Tanzimattan 12 Eylül'e Aydınlanmanın Öğretmenleri