Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular İletişim
EĞİTİMİN GÜNCEL DURUMU

EĞİTİMİN GÜNCEL DURUMU

Fikir Yazıları 23 Kasım 2019 12:47 - Okunma sayısı: 1.196

Eğitimin güncel durumunu şu başlıklarda ele alabiliriz. a)Eğitimde Muhafazakârlaşma: Son birkaç yıl şeriatçı temeldeki eğitimin ivme kaybettiği gözlemlemekteyim. Buna dair veriler şunlardır: 1) Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İKDAM Eğitim Derneği v

EĞİTİMİN GÜNCEL DURUMU

 

Eğitimin güncel durumunu şu başlıklarda ele alabiliriz.

a)Eğitimde Muhafazakârlaşma: Son birkaç yıl şeriatçı temeldeki eğitimin ivme kaybettiği gözlemlemekteyim. Buna dair veriler şunlardır:

1) Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İKDAM Eğitim Derneği ve Uluslararası Öncü Eğitimciler Derneği tarafından 03-04 Mart 2018 tarihlerinde ortaklaşa düzenlenen “İmam Hatip Öğretmenleri Zirvesi ve Gençlik ve İnanç Çalıştayı”nda imam hatip öğrencilerinin deizme kaydığı tespit edildi. Öyle ki deizme yönelişin ateizmden daha önemli olduğu vurgulandı.

Helal, helal, mekruh gibi dini kavramlar temelindeki baskıcı eğitim ters tepmektedir.

2) Bazı illerdeki okulöncesi kurumlara ve ilkokullara “valilik oluru” ile gönderilen yazıda, “İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile İl Müftülüğü arasındaki işbirliği ile okulöncesi ve ilkokullarda kayıtlı öğrencilere değerler eğitimi verilerek milli, manevi, kültür ve ahlaki gelişmelerinin sağlanması amaçlanıyor” ifadesinin geçtiği basına yansıdı. Yazıda, “bu protokol kapsamında görevlendirilecek olan eğitimciler ilkokul için en az önlisans mezunu veya pedagojik formasyona sahip, okulöncesi kurumlarında ise en az önlisans mezunu veya 4-6 yaş öğreticilik sertifikasına sahip kişiler arasından İl Müftülüğü tarafından görevlendirilecektir” ifadesi bulunuyor.[1]

“Değerler eğitimi” diye bir ders yok; sadece çeşitli dernek ve vakıflarla yapılan protokoller gereği bazı haftalarda okullarda seminer veriliyor. Kimi sendikacı “eğitim, MEB kararıyla müftülüklere bırakılmış oluyor” dese de sanki şimdiye kadar dinci vakıflar, dernekler eğitime el atmamış gibi yansıtılıyor. Sanki sorun olan Diyanet’in varlığı. Halkı, Diyanet ile korkutmak doğru değil. İki nedenle;

-Şimdiye pedagojik formasyon almamış, eğitimci niteliği taşımayan kişiler tarafından “değerler eğitimi” adı altında çalışmalar gerçekleştirildi. Diyanet ile yapılan protokolle olan ise, dernek ve vakıf adı altında örgütlenen tarikat ve cemaatlerin yerini Diyanet’in belirlediği personellerin almasıdır. Daha denetlenebilir olan devletin bir kurumun tarikat ve cemaatlerin yerini alması iyidir.

-Protokol şartları arasında “önlisans mezunu veya pedagojik formasyona sahip” şartı var. Eğitimi bireylerin vermesi iyidir.

Diyanet’le yapılan protokolle Eğitimde dinselleşme artmıyor. Çünkü din dersleri artırıldı. Dinselleşme olsa dini dersler artırılır, tarikat ve cemaatlerin önü kapatılmaz. Yapılan, FETÖ darbe girişimin gösterdiği üzere emperyalizmin aparatları olan tarikat ve cemaatlerin etkisini kırma ve bazı MEB yöneticilerinin proje geliştirdiğini göstererek göze girme, yükselebilme kaygısıdır. Diyanet’in 29 Ekim’de Atatürk’ün adını anmasına gösterilen tepki üzerine Atatürk’ü anması ve 10 Kasım’da da Atatürk’ü anması önemlidir.

Değerler eğitimini tarikat ve cemaat liderlerinin yerine Diyanet’in vermesi, eğitimde dinselleşmeyi azaltacaktır. Çünkü belirtmeye çalıştığımız gibi devletin emperyalizme karşı mücadelede milleti birleştirme mecburiyeti vardır ve bu din üzerinden dayatmalarla olmaz.

Burada esas olan; değerler eğitiminin verilmesine karşı çıkmaktır. Çünkü:

  1. a) Öğretmenler zaten vatan, Milet sevgisi, dayanışma, birlik, sevgi, saygı, örf adetlere bağlılık gibi değerleri öğretiyorlar. Ayrıca değerler eğitiminden bahsetmek öğretmene “sen bu işi beceremiyorsun” demektir. Bu, öğretmeni değersizleştirmektir.
  2. b) MEB’in onca sorunu varken parasını, kaynaklarını protokollerle cemaat, tarikat veya Diyanet’e aktarması yanlıştır.

4) Diyanet, tarikat ve cemaatlere dair rapor yayınlamıştır. Bu raporda tarikatların ekonomik kaynakları, halkı nasıl kandırdıkları ele alınmış; bir nevi tarikat ve cemaatları fişlemiştir. Bu sebeple de Diyanet, tarikat ve cemaatlarca hedef tahtasına konmuştur. Konuya dair Kaynak Yayınları’ndan çıkan “Diyanet’in Tarikat Raporu” kitabı okunabilir.

Tüm bunlar şunu göstermektedir. İktidar ve devlet kurumları, milletin istencine sessiz kalamamaktadır. Emperyalizme karşı mücadelede milleti birleştirmede Atatürk’ün önemi anlaşılmaktadır. Emperyalizme ve onun aparatları tarikat, cemaatlara karşı mücadele eksiklerine rağmen ilerledikçe dinselleşme, şeriat tehlikesi de azalmaktadır.

  1. b) Avrasyacı yönelim: Çin’le mesleki eğitim, yüksek öğrenim ve yapay zeka konusunda çalışmalar yaptıklarını açıklayan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Dış ticaret konusunda da lisede Çince, Korece gibi dillerin yer alması için altyapı hazırlıyoruz” dedi.

Diğer liselere ek olarak MEB, Anadolu imam hatip liselerinin hazırlık sınıfına ilk kez Çince’yi de ekledi.

  1. c) Milli müfredat: Bu 10 Kasım’da öğretmenlerin Atatürk’ü tişört, rozet gibi simgelerle daha fazla vurguladığını gözlemledim. İktidarın Atatürk’ü daha fazla önemsemesi memurlarda da rahatlamayı sağladı. Elbetteki bireysel olarak Atatürk’ün de önemi her kesim gibi memurlar arasında da daha fazla anlaşılmaktadır. Bu bakımdan milli eğitim yönündeki çabalar da bundan sonra daha fazla dikkate alınacaktır. Milli eğitim yönündeki çaba yükseltilmelidir.

Tarikat ve cemaat vakıf ve dernekleriyle Milli Eğitim Bakanlığı’nın protokolleri iptal edilmelidir. Ayrıca yeni müfredat ve ders kitapları pile cumhuriyet tarihimiz çarpıtılmakta, Atatürk ilkelerine ayrılan sayfalar azaltılmaktadır. İnsan onuru, kadının özgürlüğüne yönelik ifadeler vardır.

Öğretmenlerin sorunlarının çözümü ülkenin sorunlarının çözümünden bağımsız değildir. 24 Kasım vesilesiyle tüm öğretmen arkadaşlarımın Öğretmenler Günü’nü kutlarken yeni bir eğitim sistemi konusunda kafa yormaya davet ediyorum.

 

[1] Figen Atalay, “Çocuklara ‘değerler eğitimi’ dersini verecek öğretmenleri müftülükler belirleyecek”, 3.11.2019, erişim tarihi 13.11.2019, http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/egitim/1573297/cocuklara-degerler-egitimi-dersini-verecek-ogretmenleri-muftulukler.html

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Fikir Yazıları
EŞİT VE ADİL EĞİTİM İÇİN AZ DAHA CESARET

Fikir Yazıları20 Şubat 2025 22:49

EŞİT VE ADİL EĞİTİM İÇİN AZ DAHA CESARET

Aşkın Matematiği

Fikir Yazıları15 Şubat 2025 18:09

Aşkın Matematiği

Ezberci Eğitimden Eleştirel Düşünceye: Türkiye'nin Eğitim Sistemini Yeniden Yapılandırma Zorunluluğu

Fikir Yazıları15 Şubat 2025 17:52

Ezberci Eğitimden Eleştirel Düşünceye: Türkiye'nin Eğitim Sistemini Yeniden Yapılandırma Zorunluluğu

ZEYTİN MORUYDU GECE

Fikir Yazıları13 Şubat 2025 08:01

ZEYTİN MORUYDU GECE

İnanç Deneyiminin Toplumsal ve Matematiksel Ölçülebilirliği

Fikir Yazıları09 Şubat 2025 23:12

İnanç Deneyiminin Toplumsal ve Matematiksel Ölçülebilirliği

Ebeveynlik: Sevgi, Sınırlar ve Bilinçli Yaklaşım

Fikir Yazıları07 Şubat 2025 08:01

Ebeveynlik: Sevgi, Sınırlar ve Bilinçli Yaklaşım

 Erkekler de ağlasa…

Fikir Yazıları06 Şubat 2025 01:59

Erkekler de ağlasa…

İyimserliğin Gölgesinde

Fikir Yazıları04 Şubat 2025 23:38

İyimserliğin Gölgesinde

Sosyal ve Kültürel Hayatta Ailenin Önemi

Fikir Yazıları03 Şubat 2025 23:50

Sosyal ve Kültürel Hayatta Ailenin Önemi

KIŞ OLMADAN BAHAR

Fikir Yazıları03 Şubat 2025 08:54

KIŞ OLMADAN BAHAR