Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular İletişim
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ

Sosyoloji 16 Nisan 2025 14:15 - Okunma sayısı: 503

Zerrin Keskin

Nisan ayının ismi, Latincede “Aperire” fiilinden türetilmiştir; bu kelime “açmak” anlamına gelir. Bu açılım doğanın uyanışını, toprağın yeniden canlanışını, çiçeklerin açmasını simgeler. Aynı zamanda bu dönem, eski uygarlıklarda doğurganlık tanrıçalarına adanmış ritüellerin yoğun olarak yapıldığı zamandır. Özellikle Roma mitolojisinde aşk ve bereket tanrıçası Venüs’le ( Antik Yunan'da Afrodit'e ) ithaf edilmiştir.

Bu figürler, modern dünyada hak mücadelesi veren kadınlara simgesel bir miras bırakmıştır. Kadın hareketleri, mitolojik temsillerdeki gibi doğayı, yaşamı ve değişimi merkezine alarak, toplumsal yapıyı dönüştürme gücünü kendinde bulmuştur. Bu bağlamda Nisan ayı, hem geçmişin dişil güçlerini anımsatır hem de geleceğin özgür bireylerini doğurur.

Kadim topluluklarda doğurganlık, üretkenlik ve yaşam döngüsünü simgeleyen tanrıçalar, hem toplumun ruhsal hem de sosyal dinamiklerinde önemli roller üstlenmiştir. Bu mitolojik arka plan, kadının yalnızca biyolojik değil, toplumsal varoluşunun da kutsallıkla ilişkilendirilmesinin temelini oluşturur.

Tarih boyunca kadınlar, uzun süre siyasal temsilin dışında bırakılmış, oy hakkı yalnızca erkeklere tanınmıştır. Ancak 19. yüzyıl sonlarından itibaren birçok ülkede kadınlar, eşit yurttaşlık hakkı ve siyasal temsil için örgütlenmiş, grevler, yürüyüşler ve kampanyalar düzenlemiştir. Kadınların seçme ve seçilme hakkı için verdikleri bu mücadele, insan hakları tarihinin en önemli sosyal dönüşüm hareketlerinden biri olmuştur.

Kadınlara ilk kez 1893’ te Yeni Zelanda’da oy hakkı tanınmıştır. Finlandiya 1906’ da Hem seçme hem seçilme hakkını tanıyan ilk Avrupa ülkesidir. İngiltere’ de 1918’ de 30 yaş üstü kadınlara oy hakkı, 1928’de eşitlik sağlandı. Türkiye’de ise 1930 yılında belediye seçimlerine katılma hakkı verilmiş, 1934 yılında ise anayasa değişikliği ile kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. 1935’ de meclise 17 kadın milletvekili girmiştir. Bu gelişme, Atatürk’ün öncülüğünde Cumhuriyet devrimlerinin kadınları toplumsal yaşama dahil etme kararlılığının bir parçası olarak gerçekleşmiştir.

Bu dönemler, siyasal sistemde kadınların tanınması değil, sistemin kadınla yeniden tanımlanmasıdır.

Kadınların Türk ve Dünya Siyasetine girişini, gösterdikleri çaba ve başarılarını mitsel figürlerle bağdaştırarak açıklamaya çalışalım.

İnanna / İştar (Sümer-Mitolojisi) İnanna, aşkın, savaşın ve adaletin tanrıçasıdır. En meşhur miti “ İnanna’ nın Yeraltına İnişi ” dir. Bu mit, onun kendi güçlerini korumak, alt dünyayı tanımak ve yeniden doğmak için riskli bir yolculuğa çıkışını anlatır. Yeraltına

inerken her kapıda bir kıyafet ya da mücevherinden vazgeçer, çıplak kalır ve yeniden doğarak yeryüzüne döner.

İnanna’nın yolculuğu, kadın siyasetçilerin erk sistem içinde soyunarak (yani eril sistemin araçlarını tanıyarak), kendi kimlikleriyle var olma ve yeniden doğma süreciyle örtüşür.

Tansu Çiller, erkek egemen siyasi ortamda hem ekonomik hem dış politik stratejileriyle mücadele etti. İnanna gibi sistemin katmanlarını geçti, zorluklarla “çıplak” kaldı ve ayakta kalmayı başardı.

Angela Merkel, duygularını geri planda bırakarak “maskülen” liderlik tarzı geliştirdi. Eril siyaset dilini ustalıkla kullandı ama kendi tarzını da korudu.

Demeter ve Persephone (Yunan Mitolojisi) Demeter, kızı Persephone yeraltına kaçırılınca dünyaya kış getirir. Kadın dayanışması ve ana-kız ilişkisi bu mitin merkezindedir. Persephone her yıl yeraltına iner, annesiyle birleştiğinde bahar gelir.

Kadınların kamusal alanda birbirine destek oluşu, kuşaklar arası dayanışma ve temsilde adalet isteğiyle örtüşür.

Clara Zetkin, kadınların oy hakkını kazanması için örgütlenmeler kurdu; kadınların birbirine destek olarak politik güce ulaşması gerektiğini savundu.

Şirin Tekeli, Türkiye’de feminist düşüncenin akademik zemine taşınmasında öncü oldu. Demeter gibi, yeni nesil kadın düşünürlerin önünü açtı.

Artemis (Yunan Mitolojisi) Artemis, avcılık tanrıçasıdır. Bekârlığı ve özgürlüğüyle bilinir. Doğayla iç içedir, kendi alanını erkeklere karşı korur. Dişil gücün bağımsız temsilidir.

Kadının kendi kararlarını vermesi, ataerkil sisteme mesafeli durarak kendi politik alanını inşa etmesiyle ilgilidir.

Sirimavo Bandaranaike, eşi öldürüldükten sonra siyasete girerek kendi liderlik kimliğini yarattı.

Margaret Thatcher, katı ve kararlı tutumuyla erkek liderlerle denk bir profil çizdi. Artemis gibi yalnız ama güçlüydü.

Anadolunun Ana Tanrıçası (Kybele) Kybele, bereketin ve düzenin tanrıçasıdır. Erkek tanrılar üzerinde etkisi vardır. Hem doğayı hem devleti düzenleyen ana figürdür. Tapınakların kurucusu, halkın koruyucusudur.

Kadının kamusal, kurucu güç olarak görünürlüğü ve halkla birebir ilişkisi Kybele’yle benzeşir.

Satı Kadın, TBMM’ye köyden gelen ilk kadın milletvekili olarak, halkın sesi ve temsilidir. Kybele’nin “halkın annesi” rolünü çağrıştırır.

Benazir Butto, Pakistan gibi muhafazakâr bir toplumda halk desteğiyle seçilmiş ilk kadın başbakandı. Kybele gibi sistemin dışından gelerek merkezde yer aldı.

Siyasi arenada ilkleri temsil eden kadınlara ve kadın hakları için mücadele eden aktivistlere daha sonra ki yazılarımda değinmeye devam edeceğim.

Mitolojik anlatılar, yalnızca geçmişin dini ve kültürel sembolleri değil, aynı zamanda sosyopolitik analizlerde kullanılabilecek arketipsel yapılardır. Nisan ayının yeniden doğuşu simgelemesiyle örtüşen kadın hakları tarihi, bu figürlerle birlikte analiz edildiğinde daha derin ve evrensel bir çerçeveye oturur. Günümüz kadın liderleri, tarihsel olarak tanrıçaların üstlendiği rolleri siyasal düzlemde yeniden üretmiş; toplum, adalet ve temsil sistemlerini kadın kimliğiyle yeniden şekillendirmiştir.

Şimdi de Medusa’ nın aynasını kendimize çevirelim mi ?

Başarı uçurum kenarında yetişen, yabani bir ağacın dallarından sarkan, tadını merak ettiğin meyvedir.

Seni oraya götürecek doğru bir hayat planın, cesaretin ve sabrın var mı ?

İletişim: zerrinkeskin@proton.me

Yorumlar (2)

Şerif KUTLUDAĞ - 16 Nisan 2025 23:20

ZERRİN HANIM, “Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği” başlıklı yazınız için sizi kutluyoruz. Nisan ayının doğada oluşturduğu yeniden doğuş sembollerinden hareketle tarihsel süreciyle, mitolojik gelişimiyle ve toplumsal uygulamalarıyla kadınların dünya genelinde elde ettikleri haklar ve erkeklerle aynı haklara kavuşma süreci/mücadelesi ile aydınlandık. Bunun için size teşekkür ediyoruz. Yazınızdan çıkardığım sonuçlara gelince: Kadınlar ne kadar özgürse o kadar özgür bireyler yetiştirirler topluma, dolayısıyla toplum da o kadar özgürleşir. Yazılarınızın devamı ve başarı dilekleriyle, saygı, sevgi ve selamlarımı sunuyorum…

A. Eroğlu - 16 Nisan 2025 15:41

Tebrik ederim.
SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Sosyoloji
Ubuntu Bayramı Kutlu Olsun!

Sosyoloji29 Mart 2025 19:54

Ubuntu Bayramı Kutlu Olsun!

AMASYA'DA BİR HAFTA SONU

Sosyoloji21 Mart 2025 09:01

AMASYA'DA BİR HAFTA SONU

İnsan Haklarının Düşünsel Gelişimi

Sosyoloji20 Mart 2025 12:47

İnsan Haklarının Düşünsel Gelişimi

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ

Sosyoloji08 Mart 2025 11:51

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ

Nazmiye Hazar İle Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Üzerine  Söyleşi

Sosyoloji04 Mart 2025 01:23

Nazmiye Hazar İle Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Üzerine Söyleşi

Sosyoloji12 Şubat 2025 21:01

"Az Pişmiş Biftek" Üzerine

TÜRKİYE’ DE CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ

Sosyoloji12 Şubat 2025 15:05

TÜRKİYE’ DE CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ

Aptallık, Minnettarlık ve Evet Üzerine

Sosyoloji15 Ocak 2025 20:01

Aptallık, Minnettarlık ve Evet Üzerine

Distopik Güzellik: Pürüzlerinden Arındırılmış Hayat

Sosyoloji14 Ocak 2025 20:28

Distopik Güzellik: Pürüzlerinden Arındırılmış Hayat

Matilda Joslyn Gage [

Sosyoloji18 Aralık 2024 20:03

Matilda Joslyn Gage [