Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular İletişim
Dijital Olguların Çocuklar Üzerindeki Etkisi ve Psikolojik Açıdan Değerlendirilmesi

Dijital Olguların Çocuklar Üzerindeki Etkisi ve Psikolojik Açıdan Değerlendirilmesi

Psikoloji-Sosyal Psikoloji 13 Nisan 2025 17:03 - Okunma sayısı: 43

Psikolog Serhat Çıkman

Dijital Olguların Çocuklar Üzerindeki Etkisi ve Psikolojik Açıdan Değerlendirilmesi

Günümüzde dijitalleşme sadece yetişkin bireylerin değil, çocukların da yaşamlarını derinden şekillendiren bir olgu hâline gelmiştir. Akıllı telefonlar, tabletler, sosyal medya, çevrim içi oyunlar ve video platformları çocukluk deneyiminin ayrılmaz parçaları hâline gelirken, bu değişim beraberinde hem fırsatları hem de ciddi riskleri getirmektedir. Bu makalede dijital olguların çocukların psikolojik gelişimi üzerindeki etkileri çağdaş psikoloji kuramları çerçevesinde ele alınacaktır.

1.

Dijitalleşmenin Çocukluk Deneyimini Dönüştürmesi

Çocuklar, artık fiziksel oyun alanlarından sanal dünyalara yönelmiş durumda. Jean Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına göre çocuklar çevreyle etkileşim yoluyla öğrenir. Ancak günümüz çocukları fiziksel çevreyle olan ilişkilerini sanal ortama taşıdıkça, somut yaşantılar yerini ekrandan alınan uyarıcılara bırakmaktadır. Bu da bilişsel gelişimin doğrudan deneyimle desteklenmesi gereken dönemlerde, yapay uyaranlara maruz kalınmasına neden olur.

2.

Bağlanma ve Duygusal Gelişim Üzerindeki Etkiler

John Bowlby’nin bağlanma kuramı, bir çocuğun bakım verenle kurduğu güvenli bağın, yaşam boyu ilişkilerini şekillendirdiğini vurgular. Dijital cihazlar, hem ebeveynlerin çocuklarıyla geçirdikleri kaliteli zamanı kısıtlamakta hem de çocukların duygusal ihtiyaçlarını dijital yollarla karşılamaya yönlendirmektedir. Bu durum, “dijital dadı” olarak adlandırılan kavramın yaygınlaşmasına neden olurken, çocuğun duygusal regülasyon becerilerini geliştirmesini de engelleyebilir.

3.

Sosyal Becerilerde Gerileme ve Empati Eksikliği

Sosyal medya platformlarında geçirilen uzun saatler, yüz yüze iletişim becerilerinin gelişimini sekteye uğratmaktadır. Erik Erikson’un psikososyal gelişim kuramında çocukluk döneminde kazanılması gereken “girişimcilik” ve “başarı” duyguları, dijital ortamda beğeni sayısına endeksli bir şekilde şekillenmektedir. Bu da benlik algısını zedelerken, empati kurma ve sosyal ipuçlarını algılama becerilerinde düşüşe yol açmaktadır.

4.

Dijital Bağımlılık ve Dikkat Dağınıklığı

Özellikle ergenlik öncesi dönemde, ödül mekanizmasının aşırı uyarılması, çocukların dopamin sistemlerini yeniden yapılandırmakta ve “anlık haz” arayışını kronik hâle getirmektedir. Bu süreç, dikkat eksikliği, dürtüsellik ve öğrenme güçlükleriyle kendini gösterebilir. B. F. Skinner’ın pekiştirme kuramı doğrultusunda, dijital oyunların sürekli ödüllendirme sunması, çocukları ekrana bağımlı hâle getiren en önemli mekanizmalardandır.

5.

Yapıcı Kullanım Mümkün mü?

Elbette dijital araçların tamamen olumsuz etkiler yarattığını söylemek tek yönlü bir bakış olur. Doğru şekilde yapılandırılmış dijital içerikler; dil gelişimini, problem çözme becerilerini ve yaratıcılığı destekleyebilir. Burada anahtar nokta; çocuğun yaşına uygun içerikler, sınırlı ekran süresi ve ebeveyn rehberliğidir. Vygotsky’nin “yakınsak gelişim alanı” kavramı çerçevesinde, çocuğa rehberlik edilerek dijital deneyimlerden öğrenme sağlanabilir.

6.

Sonuç ve Psikolojik Öneriler

Dijitalleşme çocukların gelişiminde kaçınılmaz bir gerçekliktir. Ancak bu gerçeklik, çocuğun gelişim evrelerini göz önünde bulundurarak dikkatle yapılandırılmalıdır. Ebeveynlerin dijital araçlarla olan ilişkilerinin çocuklar üzerinde model oluşturduğunu unutmamak gerekir. Psikolojik danışmanlar ve eğitimciler, çocuklara dijital okuryazarlık kazandırırken, aynı zamanda duygusal ve sosyal becerilerin gelişimini desteklemeye yönelik programlar oluşturmalıdır.

Kaynakça:

• Piaget, J. (1952). The Origins of Intelligence in Children.

• Bowlby, J. (1969). Attachment and Loss.

• Erikson, E. H. (1950). Childhood and Society.

• Skinner, B. F. (1953). Science and Human Behavior.

• Vygotsky, L. S. (1978). Mind in Society: The Development of Higher Psychological Processes.

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Psikoloji-Sosyal Psikoloji
İhmalin Sesi: Adolescence

Psikoloji-Sosyal Psikoloji14 Nisan 2025 10:49

İhmalin Sesi: Adolescence

DİJİTAL ÇAĞDA SUÇ NASIL OLUR? SİBER SALDIRGANLIK

Psikoloji-Sosyal Psikoloji07 Nisan 2025 23:09

DİJİTAL ÇAĞDA SUÇ NASIL OLUR? SİBER SALDIRGANLIK

OLDU BİTTİYE GETİREMEDİĞİN, OLAN AMA BİTMEYEN DURUMLAR!  TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU

Psikoloji-Sosyal Psikoloji02 Nisan 2025 22:24

OLDU BİTTİYE GETİREMEDİĞİN, OLAN AMA BİTMEYEN DURUMLAR!  TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU

Mükemmeliyetçilik: Başarıya götüren bir yol mu, yıpratıcı bir tuzak mı?

Psikoloji-Sosyal Psikoloji25 Mart 2025 17:05

Mükemmeliyetçilik: Başarıya götüren bir yol mu, yıpratıcı bir tuzak mı?

DALGALARI DURDURAMAZSINIZ AMA YÜZMEYİ ÖĞRENEBİLİRSİNİZ! ÖZ ŞEFKAT

Psikoloji-Sosyal Psikoloji22 Mart 2025 13:18

DALGALARI DURDURAMAZSINIZ AMA YÜZMEYİ ÖĞRENEBİLİRSİNİZ! ÖZ ŞEFKAT

GÜLÜMSEYİNNN!!!

Psikoloji-Sosyal Psikoloji17 Mart 2025 12:18

GÜLÜMSEYİNNN!!!

İSTİDAT (CEVHER) KEŞFİ

Psikoloji-Sosyal Psikoloji15 Mart 2025 16:37

İSTİDAT (CEVHER) KEŞFİ

YAKIT DEPONU DOLDURMALISIN! TÜKENMİŞLİK SENDROMU (BURN OUT)

Psikoloji-Sosyal Psikoloji09 Mart 2025 23:53

YAKIT DEPONU DOLDURMALISIN! TÜKENMİŞLİK SENDROMU (BURN OUT)

ENDİŞE, KAYGI ve STRES TEPKİSİ

Psikoloji-Sosyal Psikoloji08 Mart 2025 01:09

ENDİŞE, KAYGI ve STRES TEPKİSİ

Schadenfreude: Başkalarının Acısı Bizi Neden Mutlu Eder?

Psikoloji-Sosyal Psikoloji05 Mart 2025 11:18

Schadenfreude: Başkalarının Acısı Bizi Neden Mutlu Eder?