Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular İletişim
Disneyland

Disneyland

Fikir Yazıları 24 Mart 2025 13:57 - Okunma sayısı: 47

Hamit Ölçer

Disneyland

Sanılanın aksine hiç kimsenin pek de mutsuz olduğu söylenemez. Ve aslında herkes hiç olmadık kadar “mutlu”. Bu, öyle bir mutluluk hali ki neredeyse mutsuz olmak veya mutsuz görünmek mümkün değil bu çağda. Öyle ki gerçeğin tüm acıtıcı, düşündürücü, kaygı verici yanları bereket versin her yanımızı saran oyuncaklar sayesinde bizden uzaklaştırılmış halde. Her yerde öyle bir bolluk ve bereket var ki, oyuncaklardan geçilmiyor. İnsan ve hayvanlardan çok daha fazla oyuncakların olduğu bir Disneyland dünyasında yaşıyoruz.

Aslına bakılırsa bu "oyuncak" sözcüğü bildiğimiz manada çocukların eline tutuşturduğumuz oyuncaklardan ibaret değil. Ve aslında tüm hayatımızın oyuncaklaştırıldığı, fantastik bir dünyadan söz edebiliriz. Böyle bir dünyada sessizlik, sükûnet, meselelere kafa yormak, özgün ya da orijinal olmak neredeyse mümkün değil. Çünkü tüm bunlar mutsuzluğumuzun en büyük kaynağını teşkil ediyor. Bu tip şeyler olmamalı hayatımızda. Eskinin idealize edilmiş ilkeli yaşam tarzı her an yeniden soslanıp tüketiliyor artık. Sadece tüketmekle kalmayıp, tükeniyoruz ve tüketiliyoruz da. Tüketen bir toplumdan ziyade her şeyin paketlenip tüketildiği bir çağ. En kutsal değerlerin bile paketlenip satıldığı post-ikonik bir çağ.

Her yer o kadar renkli, heyecanlı ve eğlenceli ki mutsuz olmak için hiçbir nedeninizin olmadığı söylenebilir ve dahası zaten mutsuz olamazsınız. Buna imkân yok. Örneğin eskiden bir adam sevgilisinden ayrıldığı vakit, üzülürdü ve çoğu kez belli etmese de ağlardı. Çünkü -bence- ancak böyle olduğunda gerçekten bir kalbe sahip olduğu söylenebilir insanın. Ama şimdi bu neredeyse mümkün değil. Yalnızca hormonal bir biçimde yaşıyoruz ve kalbimiz yalnızca bunun için çarpıyor.

Her şeyin değiş tokuş edildiği bu sınırsız eğlence diyarında hayat her an yeniden başlıyor. Psikologlar, danışmanlar, yaşam koçları her gün bize yeni tüyolar, sloganlar, taktikler öğretiyorlar. Ve onlar da mutlu, tıpkı kendilerine danışan diğer insanlar gibi selfie çekiyorlar mutlu sonla biten seanslardan sonra. Hepsinin de ağızları açık, dişleri bembeyaz olan bu insanlar bize hayatın ışıltısını saçıyorlar. Göz kırpıyorlar bize yalancıktan.

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Fikir Yazıları
Karanlıkta Kalmayan İsimler

Fikir Yazıları19 Mart 2025 21:44

Karanlıkta Kalmayan İsimler

MEB çareyi buldu:

Fikir Yazıları16 Mart 2025 21:45

MEB çareyi buldu: "CEZA! "?  

Çocuklarımızı Lider Olarak Nasıl Yetiştirebiliriz?

Fikir Yazıları02 Mart 2025 22:35

Çocuklarımızı Lider Olarak Nasıl Yetiştirebiliriz?

ŞİMDİ YAZMA ZAMANI

Fikir Yazıları01 Mart 2025 14:44

ŞİMDİ YAZMA ZAMANI

Futbolda Adalet

Fikir Yazıları25 Şubat 2025 17:03

Futbolda Adalet

DIŞ GÜÇLERE KARŞI İÇSEL FARKINDALIK

Fikir Yazıları23 Şubat 2025 18:53

DIŞ GÜÇLERE KARŞI İÇSEL FARKINDALIK

EŞİT VE ADİL EĞİTİM İÇİN AZ DAHA CESARET

Fikir Yazıları20 Şubat 2025 22:49

EŞİT VE ADİL EĞİTİM İÇİN AZ DAHA CESARET

Aşkın Matematiği

Fikir Yazıları15 Şubat 2025 18:09

Aşkın Matematiği

Ezberci Eğitimden Eleştirel Düşünceye: Türkiye'nin Eğitim Sistemini Yeniden Yapılandırma Zorunluluğu

Fikir Yazıları15 Şubat 2025 17:52

Ezberci Eğitimden Eleştirel Düşünceye: Türkiye'nin Eğitim Sistemini Yeniden Yapılandırma Zorunluluğu

ZEYTİN MORUYDU GECE

Fikir Yazıları13 Şubat 2025 08:01

ZEYTİN MORUYDU GECE