ÖĞRETMENLERİN ÖZGÜRLEŞEMEMESİNİN BEDELİ
Okullarda özgürlük, ancak öğretmenlerin duygu, düşünce ve
davranışlarını yaşaması ile ilgili. Bu yazının konusunu eğitim iş
görenleri olan öğretmenler bağlamında, özgürleşme oluşturmaktadır.
Aslında, özgürleşme ile öğretmenlerin duygu, düşünce ve
davranışlarını yaşayarak kendileri olması beklenmektedir.
Ülkemizde milyonlarca öğretmenler bulunmakladır. Bu nedenle
öğretmenler bakımından özgürleşmenin ayrı yeri ve önemi
bulunmaktadır.
Ülkemizde okullarda görev yapan öğretmenlerimizin özgür
olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü özgürlüğü etkileyen bir çok etkenin
sağlanmadığını görmekteyiz.
Bunlardan biri karar vermedir. Öğretmenler kendilerini etkileyen
kararlara katılmamaktadırlar. Gerçekten son müfredatın hazırlığında
öğretmenlerin görüşleri yeterince alınmamıştır. Ancak örgüt olarak
okullar çağdaş olmak zorundadır. Öğretmenlerin karara katılmaları da
çağdaş ve demokratik okul olmanın özelliğidir.
Öğretmenler karara katılmadığı için gerek kendilerine gerekse
çevreye yabancılaşmaktadırlar.
Öğretmenler uygulanan yanlış yönetimsel süreçlerle mesleklerine de
yabancılaşmaktadırlar. Böylece öğretmenler morali düşük ve iş yeterli
iş doyumu ile çalışmaktadırlar.
Tabii ki olan örgüt olarak okullar amaçlarının gerçekleşme
düzeyine olmaktadır. Başka bir ifadeyle okullar kendilerinden
beklenen işlevleri yerine getirmemektedir. Okullar siyasi, ekonomik,
siyasi vb. işlevlerini yerine getirememektedir.
Yine, özgürleşme yönetim politikaları ile de ilgilidir. Siyasi kaygılarla
atanan okul yöneticilerinin yönetimsel politikaları nedeniyle
öğretmenler özgür olamamaktadırlar. Özellikle, siyasi kaygılarla
atanan okul yöneticileri öğretmenler arasında ayrımcılık
yapabilmekte ve mobbinge başvurabilmektedirler.