Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular İletişim
Distopik Güzellik: Pürüzlerinden Arındırılmış Hayat

Distopik Güzellik: Pürüzlerinden Arındırılmış Hayat

Sosyoloji 14 Ocak 2025 20:28 - Okunma sayısı: 62

Hamit Ölçer

Distopik Güzellik: Pürüzlerinden Arındırılmış Hayat

Tıbbın ticarileşmesinin bir parçası olarak estetik-teknolojik araçlardaki gelişmeler, beraberinde bir çeşit “güzellik kapitalizmi”nin de gelişmesine yol açmıştır denilebilir. Estetik bir şiddet dalgası toplumun tüm çeperlerini, sokak aralarını, mümkün olan tüm merkezlerini kuşatmaya başlamıştır artık. Bir güzellik istilasıyla karşı karşıyayız adeta. Evden dışarı adımınızı atar atmaz her yerde güzellik solanlarına, güzellik merkezlerine rastlıyorsunuz. Öyle ki bu salon veya merkezler temel ihtiyaçları karşılayan fırın, manav, kasap sayısını geçmekle kalmayıp bunları alışık olduğumuz mesafeden daha uzak yerlere sürmüşlerdir adeta. Eskiden sokağa ilk çıktığımızda gördüğümüz şey ya bir bakkal ya da bir fırın veya manav olurdu. Ama şimdi ilk gördüğümüz ve sıklıkla gördüğümüz şeylerden biri güzellik salonları.

Bundan böyle herkes “güzel”. Ancak herkes standart-ortalama bir güzelliğe kavuşunca, güzel olan, kendi karşıtı “çirkin”i ortadan kaldıran yıkıcı, totaliter, oligarşik bir güce dönüşür. Bu durumda bir şeyin neye göre güzel olacağına dair başlangıçtaki tüm argümanlar da ortadan kaybolur. Geriye yalnızca “güzel” kalır. Renklilik, çeşitlilik ve diyalektik yok. Zygmunt Bauman'ın perspektifinden hareketle yeniden yorumlayacak olursak, modernitenin kendisini "ayrık otlarından" kurtarmasına benzer bir toptan dümdüzleştirme, pürüzsüzleştirme seferberliğiyle karşı karşıyayız adeta.

Bir bakıma güzellerin belli standartlarda ve ezici gücüyle karşımıza çıktığı bir çeşit “oligarşik güzellik piyasası”ndan ya da "güzellik oligarşisi"nden söz edebiliriz. Anthony Giddens'ın "juggernaut" dediği türden, güzellik makinası, önüne gelen tüm pürüzlü, yabansı, kusurlu her şeyi silip süpüren ezici, yok edici bir makinaya dönüşmüştür artık. Bu oligarşik güzellik piyasasındaki tüm operatörler, cerrahlar, uzmanlar ve bilimum tüm çalışanlar, bedenler üzerine totaliter bir kabus gibi çökmüş vaziyetteler ve bedenleri kendilerine doğru bir mıknatıs gibi çekmektedirler.

Bir çeşit “harikalar toplumu”nda yaşıyoruz. Kıllarınız, tüyleriniz, kırışıklıklarınız, kirpikleriniz, yağlarınız, burnunuzun fazlalıkları itinayla aldırılır ve isteyenler için yine itinayla dudak-göğüs-kalça için dolgu yapılabilir. Kısacası Allah’ın takdiri ve bize hediye ettiği beden artık kusurlu, eksik, sorunlu ve tasarımında bir çeşit problem olan bir beden olmuştur bizim için. Yeni bir beden için muhtemelen akla gelebilecek meşrulaştırıcı söylemler de cabası. Şu halde “ne ise o değildir” sözü mevcut bedenin aşılması için güçlü bir motivasyon olabilir.

Dikkat edilirse insan bedeninin pürüzsüzleştirilmesi çabaları ile robotların slikonik-pürüzsüz bedenleri arasında neredeyse hiçbir fark göremezsiniz. Bedenlerin giderek daha robotik bir cilde sahip kılınmasıdır asıl olan. Robot giyimler, robotik aksesuarlar, robotik gündelik hayat vs.

Eskiden de güzellik salonları vardı ancak yakın dönemdeki estetik dalgayı önceki düzeyden ayırt eden husus, estetik piyasanın ticarileşmiş tıbbın ve estetik teknolojilerinin olanaklarından en azami ölçüde faydalanması girişimidir. Tabir yerindeyse, kapitalizm, bedenleri artık bir “güzel” sömürmeye başlamıştır.

Bedeninizde daha önce hiç olmayan bir sorun artık sizin için hastalıklı, tiksindirici, yabansı, çirkin bir durum almaya başlamıştır. Güzellik uzmanlarının ve estetik cerrahlarının farklı gerekçelerle veya farklı yöntemlerle de olsa yine de en temelde aynı sorunlu bedene odaklandıkları açıktır. Her halûkarda standartlaştırılmış, paketlenmiş bir bedenin inşası zamanımızın en büyük arzusu ve yatırımlarından biri olmuştur artık.

Sorunlu beden… Peki gerçekten sorun nedir? Sorun kişinin güzel kılınması gerektiği meselesi değildir aslında. Hiçbir çalışanın umurunda değildir zaten sizin ne kadar güzel olup olmayacağınız. Temel sorun bedenin devamlı bir biçimde sorunsallaştırılması yoluyla bedenin kapitalizmin hizmetine amade kılınmış sonsuz bir yatırım nesnesine dönüştürülmüş olduğu gerçeğidir. Temel sorun devamlı bir biçimde piyasanın bedeni sorunsallaştırması, bedenleri yeniden yorumlaması, bedenleri disipline etmesi ve ona müdahalede bulunması girişimidir. Beden, güzellik piyasası için bundan önceki düzeyden çok daha kârlı bir meta halini almaya başlamıştır artık. Dolayısıyla burada beden kişisel-biyolojik olmanın dışında sosyolojik bir bedendir.

Yaşadığımız dünya tam anlamıyla güzelin hüküm sürdüğü oligarşik, distopik bir dünyadır.

....

Hamit Ölçer, Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Sosyoloji, Doktora öğrencisi

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Sosyoloji
Matilda Joslyn Gage [

Sosyoloji18 Aralık 2024 20:03

Matilda Joslyn Gage [

Post-kolonyal Aydın Neden Tümdengelimsel Düşünür, Konuşur ve Yazar?

Sosyoloji02 Aralık 2024 13:05

Post-kolonyal Aydın Neden Tümdengelimsel Düşünür, Konuşur ve Yazar?

AKADEMİSYENLERİN İŞE ALIMI, SEÇİLMESİ VE ATANMASI

Sosyoloji28 Ekim 2024 23:25

AKADEMİSYENLERİN İŞE ALIMI, SEÇİLMESİ VE ATANMASI

Eşit Olmayanlara Eşitmiş Gibi Davranmak

Sosyoloji11 Ekim 2024 18:24

Eşit Olmayanlara Eşitmiş Gibi Davranmak

Cahil Toplum: Neden Toplum Giderek Cahilleşiyor?

Sosyoloji11 Ekim 2024 13:52

Cahil Toplum: Neden Toplum Giderek Cahilleşiyor?

Neyi Kaybettiğini Hatırla

Sosyoloji06 Ekim 2024 20:54

Neyi Kaybettiğini Hatırla

Toplumsal Olmayan Toplumsal Hayatımızı Düşünmek Üzerine

Sosyoloji01 Ekim 2024 19:24

Toplumsal Olmayan Toplumsal Hayatımızı Düşünmek Üzerine

Kadın ve Emek XI: Simone Weil

Sosyoloji15 Eylül 2024 21:14

Kadın ve Emek XI: Simone Weil

Otantikliğin Yitimi Üzerine

Sosyoloji21 Temmuz 2024 14:46

Otantikliğin Yitimi Üzerine

Yolunda Gitmeyen İşler Üzerine: Yaşadığımız Çağa Dair Bazı Sayıltılar

Sosyoloji07 Haziran 2024 12:47

Yolunda Gitmeyen İşler Üzerine: Yaşadığımız Çağa Dair Bazı Sayıltılar