Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular İletişim
Tüm Hayatımızın Biricik Merkezi

Tüm Hayatımızın Biricik Merkezi "Çocuk": L'Enfant/The Child Filmi Üzerine

Sinema 09 Ağustos 2024 16:29 - Okunma sayısı: 376

Hamit Ölçer

Tüm Hayatımızın Biricik Merkezi “Çocuk”:

L’Enfant/The Child Filmi Üzerine

Kanaatimce en aşılamaz eşiklerden biri olduğunu düşündüğüm “onur” duygusunun “çocuk” aracılığıyla nasıl da çarpıcı bir gerçek olarak karşımıza çıktığını vurgulamak amacıyla yazmak istediğim bu kısa yazının konusunun, belki de tüm hayatım boyunca en çok vurgulamak istediğim şeylerin başında geldiğini söyleyebilirim. Gerek kişisel yaşantımız açısından gerekse de toplumsal hayatımız açısından tüm bir hayatın anlamının ve varoluşsal krizinin en önemli ölçütünün “Çocuk” olduğunu düşünüyorum. Bu yalnızca bir çocuğa sahip olmayla ilgili kişisel bir duygunun ötesinde geniş bir vizyonu içerir. Hayata bir çocuğun varoluşu üzerinden bakmak kadar tüyler ürperten bir gerçek yoktur. Bu yazı Dardenne Kardeşler'in 2005 yapımı L'Enfant (Çocuk) filmine odaklanmaktadır.

Neredeyse tüm problemlerimizin odak noktası çocukların durumunun ne olacağı meselesidir. Şu haliyle tüm dünyada küresel organizasyonların gerek söylemsel açıdan gerekse de pratik açıdan çocuk faktörünü merkezi konuların başında tuttuğunu görmekteyiz. Başka deyişle çocuklar noktasında gelişen duygu ve düşünce birikiminin pratize edildiği uluslararası toplumsal bir duyarlılıktan söz edebiliriz. UNICEF gibi örneğin. Öte yandan burada belki de en kritik nokta çocuğun ebeveyn için ne anlama geldiğidir.

İster çocuklarımız olsun veya olmasın ama her defasında eğer şimdiden ve dahası bir gelecek kaygısından söz ediyorsak sanırım herkesin en çok düşündüğü şey çocuklar olsa gerektir. Her şey çocuklar içindir. Bu yeryüzünde hemen herkes kendi çocukları için çalışır, didinir, mücadele eder. Bir adamı ayakta tutan, uyku kaçırtan, canlı kılan, hayal gücünü geliştiren en önemli faktör çocuktur. Bir anne için çocuk vazgeçilmezdir. Şu halde kendimize şu soruyu sorabiliriz: Çocuklarımızın geleceği ne olacak? Belki de daha sosyolojik haliyle şöyle sorabiliriz: Çocuklardan ne haber?

Öyle sanıyorum ki sinema tarihinde bir çocuğa sahip olmanın ne denli önemli bir sorumluluk gerektirdiğini en çarpıcı haliyle ifade eden yönetmenlerin başında Dardenne Kardeşler gelir diyebiliriz. Jean-Pierre Dardenne&Luc Dardenne Kardeşler… Dardenne Kardeşler’in L’Enfant filmi 2005 yapımıdır ve bu film aynı yıl Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye Ödülü’nü alır. Jérémie Renier ve Déborah François ünlü oyunculardır.

Dardenne Kardeşler çocuk faktörünü merkeze alarak insandaki onur duygusunun önemine ve bir babanın bu anlamda onur duygusuyla hareket etmenin ne denli büyük bir sorumluluk gerektirdiğine işaret ederler. Filmin temel problemi kısaca şöyledir: Çocuğunu para karşılığında -muhtemelen organ mafyasına- satan bir gencin sonrasında kendi çocuğunu adamların elinden kurtarmak adına nasıl hırsızlığa bulaştığı ve nihayetinde sorumsuz bir gencin nasıl gerçek bir adama, sorumlu bir babaya dönüştüğü anlatılır. Genç adam yaptığı yanlışın bedelini ağır öder. Kodese düşer.

Filmin son sahnesi çok çarpıcı ve gerçekçidir. Çocuğun annesi adamı ziyarete gelir. Adam masadaki kahveyi yudumlamaya çalışırken kahve adamın boğazında düğümlenir ve bu sahne adamın ağlamaklı kırışık yüz ifadesiyle birleştiği andır. Çocuğun annesi genç kadın da bu arada adamın ellerini tutar ve masada birbirlerine sarılarak ağlamaya devam ederler. Adamın gözyaşları aslında bir kırılmayı ifade eder. Ağlamaya devam ederler. Çünkü her şey “Çocuk” içindir. Ve aslında burada mesele Çocuk'tan ziyade Baba'nın kendisidir. Genç adam ağlar. O artık büyümüştür ve olgunlaşmıştır.

Not: Filmi çeşitli film sitelerinde bulmanız mümkündür. Film ayrıca Türkçe olarak seslendirilmiştir. Şimdilik sadece Youtube kanalında filmin Türkçe Altyazı versiyonunun linkini aşağıya aktarıyorum. İzlemenizi tavsiye ederim.

https://www.youtube.com/watch?v=nBBQeQZHb50

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Sinema
Zero to Hero (Sıfırdan Zirveye )

Sinema09 Şubat 2025 16:15

Zero to Hero (Sıfırdan Zirveye )

Felsefe-Sinema Köprüsünde Wittgenstein

Sinema08 Şubat 2025 15:30

Felsefe-Sinema Köprüsünde Wittgenstein

Sinema31 Ocak 2025 22:02

"Jacknife" Filmi Üzerine

Srikanth

Sinema29 Ocak 2025 19:33

Srikanth

İkiliği Felsefeyle, Sanatla Aşmak: BELA TARR, TORİNO ATI

Sinema25 Ocak 2025 13:59

İkiliği Felsefeyle, Sanatla Aşmak: BELA TARR, TORİNO ATI

Spread Your Wings (KANATLARINI AÇ)

Sinema21 Ocak 2025 16:32

Spread Your Wings (KANATLARINI AÇ)

Gerçekliğin Kırk Tonu

Sinema11 Ocak 2025 11:58

Gerçekliğin Kırk Tonu

Sanatçının Uyumsuz Birey Olarak Portresi

Sinema29 Aralık 2024 01:08

Sanatçının Uyumsuz Birey Olarak Portresi

Gerçeği Görme Sorunu: Blow-UP/Cinayeti Gördüm

Sinema30 Kasım 2024 11:28

Gerçeği Görme Sorunu: Blow-UP/Cinayeti Gördüm

Sanatın ve Sanatçının Faşizmle Sınavı: Lili Marleen

Sinema09 Kasım 2024 13:18

Sanatın ve Sanatçının Faşizmle Sınavı: Lili Marleen