Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular İletişim
Zorluklara Meydan Okuma: KENDİNİ TOPARLAMA GÜCÜ

Zorluklara Meydan Okuma: KENDİNİ TOPARLAMA GÜCÜ

Fikir Yazıları 29 Mayıs 2024 18:03 - Okunma sayısı: 420

Prof. Dr. Şerife Işık

Zorluklara Meydan Okuma: KENDİNİ TOPARLAMA GÜCÜ

Neden hep daha küçük, daha yoksul ya da daha az beceri sahibi bir canlının illa güçsüz konumda olacağını varsayıyoruz? Oysa tüm zorluklara rağmen yaşama meydan okuyan canlılara ilişkin bir dolu örnek vardır. Örneğin saldırgan virüslerin genetik materyalinden bir kısmını koparıp kendisinin bir parçası haline getiren, böylece benzer bir virüsle karşılaştığında ona karşı daha güçlü bir mücadeleye hazır hale gelen bakteriler…Ya da uçabilen dinozorların havadaki çevik hareket yetenekleri sayesinde hayatta kalmaları… Ya da şunu düşünün: geçtiğimiz iki yüz yıl boyunca çok büyük ve çok küçük ülkeler arasında yapılmış olan savaşların sonuçlarını analiz eden Siyaset bilimci Ivan Arreguin-Toft, zayıf taraf büyük olan tarafın savaşmak istediği gibi savaşmayı reddederek, alışılmadık taktikler kullandığında zayıf olan tarafın kazanma oranının % 63.6 olduğunu hesaplamıştır.

İnsanlar yüzyıllar boyunca zorlukların üstesinden gelen, zorlayıcı yaşam deneyimlerine rağmen hayatta kalan, başarılı olan kahramanlarla dolu masallar, hikâyeler, destanlar anlatmıştır. Benzer şekilde bu satırları okuyan sizler de yaşamınızda bir dolu zorluklara göğüs germişsinizdir. İşte zorluklar karşısında pes etmeyip hatta yıkılıp tekrar yaşama kaldığı yerden devam eden insanlar için “kendini toparlama gücü” (resilience) kavramı kullanılmaktadır. Kendini toparlama gücü bireyin incinebilirliğini artıran dezavantajların veya örseleyici yaşantıların sonunda ortaya çıkan riskli durumlara koruyucu faktörlerin aracılığıyla uyum sağlayıp iyi oluşu devam ettirme ve geliştirme kapasitesi olarak tanımlanır (Karaırmak ve Işık, 2021; personal communication). Kendini toparlama gücünün ortaya çıkabilmesi için iki yapıya gerek vardır:

  1. a) risk ve/veya zorluk,
  2. b) koruyucu faktörler,

Risk faktörleri, olumsuz bir durumun ortaya çıkma olasılığını artıracak ya da olası bir problemin süregelmesine neden olacak etkilerdir; örneğin kronik bir hastalığa sahip olma, şiddete maruz kalma, toplum tarafından dışlanan bir aileye sahip olma, doğal afetlere maruz kalma, aile üyelerinden birini kaybetmiş olma gibi. Sözkonusu bu risk faktörleri insanı bir anda boşlukta bırakıp, yaşamını alt üst etmektedir. Ancak hepimizde kendini toparlama gücü potansiyeli var dolayısıyla mücadelecilik de öğrenilebilir, doğuştan gelmez. Bu noktada koruyucu faktörleri yani risk ya da zorluğun etkisini yumuşatan, azaltan ya da ortadan kaldıran ve sağlıklı uyumu ortaya çıkaran duygu, düşünce ve davranışları geliştirmemiz gerekir.

Peki kendini toparlama gücünü nasıl geliştirebiliriz?

  • Kaybetmenin bir öğrenme biçimi olduğunu unutmayalım. Yenilgilerin ve hayal kırıkların neler? Bu yenilgiler seni hangi alanlarda güçlendirdi?
  • Güçlü yanlarımızı kullanalım. Örneğin iyi yüreklilik, öğrenme aşkı, mizah, yaratıcılık, affetme, şükran duyma gibi karakter güçlerini günlük yaşamda kullanmaya özen göstermek önemlidir.
  • Umut duygusundan vazgeçmeyelim. Umut engeller karşısında devam etmek için motivasyon sağlar ve bize yaşamak için bir neden verir.
  • Başkalarına yardım etmeye özen gösterelim. Birilerine iyi gelmek bizi iyileştirir.
  • Yaşadığımız bütün duyguları sahiplenelim. Duyguların farkına varma, duyguları uygun şekilde ifade etme ve duyguları kontrol edebilme, amaca yönelik davranışlara devam etmeyi ve uyum sağlamayı kolaylaştırır.
  • “Bir şey de iyi” olalım. Yaşamda her şeyi başarmak zorunda değiliz ama bir konuda yeterli olmak bizi ayakta tutar.
  • Kendimize şefkat gösterelim. Yaşadığınız sorunlardan kaçınmamayı, acıya, yetersizliklere ve başarısızlıklara yargılamayan bir bakış açısı geliştirmek ve yaşadıklarınızı insanlığın ortak deneyiminin bir parçası olarak görme sizi daha güçlü kılar.

Jack London ne güzel ifade etmiş: "Hayat iyi kartlara sahip olma değil, bazen kötü bir eli iyi oynama meselesidir.” Yaşam hepimize eşit şartlar sağlamaz ama bu yaşamı nasıl sürdüreceğimiz tamamen bizim kontrolümüzdedir.

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Fikir Yazıları
EŞİT VE ADİL EĞİTİM İÇİN AZ DAHA CESARET

Fikir Yazıları20 Şubat 2025 22:49

EŞİT VE ADİL EĞİTİM İÇİN AZ DAHA CESARET

Aşkın Matematiği

Fikir Yazıları15 Şubat 2025 18:09

Aşkın Matematiği

Ezberci Eğitimden Eleştirel Düşünceye: Türkiye'nin Eğitim Sistemini Yeniden Yapılandırma Zorunluluğu

Fikir Yazıları15 Şubat 2025 17:52

Ezberci Eğitimden Eleştirel Düşünceye: Türkiye'nin Eğitim Sistemini Yeniden Yapılandırma Zorunluluğu

ZEYTİN MORUYDU GECE

Fikir Yazıları13 Şubat 2025 08:01

ZEYTİN MORUYDU GECE

İnanç Deneyiminin Toplumsal ve Matematiksel Ölçülebilirliği

Fikir Yazıları09 Şubat 2025 23:12

İnanç Deneyiminin Toplumsal ve Matematiksel Ölçülebilirliği

Ebeveynlik: Sevgi, Sınırlar ve Bilinçli Yaklaşım

Fikir Yazıları07 Şubat 2025 08:01

Ebeveynlik: Sevgi, Sınırlar ve Bilinçli Yaklaşım

 Erkekler de ağlasa…

Fikir Yazıları06 Şubat 2025 01:59

Erkekler de ağlasa…

İyimserliğin Gölgesinde

Fikir Yazıları04 Şubat 2025 23:38

İyimserliğin Gölgesinde

Sosyal ve Kültürel Hayatta Ailenin Önemi

Fikir Yazıları03 Şubat 2025 23:50

Sosyal ve Kültürel Hayatta Ailenin Önemi

KIŞ OLMADAN BAHAR

Fikir Yazıları03 Şubat 2025 08:54

KIŞ OLMADAN BAHAR