Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular İletişim
Özgürlük Üzerine III

Özgürlük Üzerine III

Fikir Yazıları 18 Nisan 2024 10:26 - Okunma sayısı: 536

Prof. Dr. Metin Becermen Hasan Güneş

Özgürlük Üzerine III

H. G: Politikanın özgür bireyin yetişmesindeki rolü nedir?

M. B: Kurumları şekillendiren politikadır. Daha açık bir ifadeyle politika “bir kurum olarak” diğer kurumların şekillenmesini sağlar. Bu şekillendirmenin zemini ise anayasadır. Anayasanın ufkunda şekillenen kurumlar kişilerin nasıl bir ortamda yaşayacağının çerçevesini oluşturur. Özgür kişilerin var olmasının veya yetişmesinin zeminidir anayasa. Dolayısıyla anayasa hazırlanırken özgürlükle ilgili düzenlenmelerin öneminin farkında olarak iş görmek gerekmektedir. Çünkü diğer kurumlar anayasaya bağlı olarak düzenlenecektir. Kurumların iç düzenlenişi, kişilerin yaşama ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi özgür kişilerin yetişmesine etki edecektir. Ülkemizde özgür kişilerin yetişmesinin en önemli koşullarından biri devletin, kurumların buna uygun olarak düzenlenmesidir. Bunu başarabildiğimizde ancak özgür kişilerin yetişmesinin zeminini oluşturabiliriz. Bu bağlamda bir kurum olarak eğitimin özgür kişilerin yetişmesinde önemli bir yerinin olduğu görülür.

H. G: Güçlü bir benliğin özgürlükteki rolü nedir?

M. B: Benlik veya kendilik konusunun özgür kişilerin yetişmesinde önemli bir yeri olduğu görülmektedir. Bu çerçevede benlik sorunu özgüven kavramı ile ilişkisinde ele alınarak bir değerlendirme yapılacaktır.

Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta benlik’in “şişirilmesinin” önüne geçilerek kişilerin özgüven sahibi olarak yetişmesi konusunda duyarlı olunması gerektiğidir. Özgüven sahibi kişiler yaptıkları işlerde sorumluluk alır ve daha başarılı olurlar. Özgüven özgürleşme yolunda kişinin sağlam bir yapıda olmasını sağlar. Özgüven sahibi kişiler ancak özgürleşebilirler. Kişinin kendine güveni yoksa özgürleşemez. Birilerinin güdülemesine ve yönlendirmesine açık olur. Bu da kişilerin etkilenime ve koşullanmaya açık olması anlamına gelir. Böyle kişilerin birilerine bağımlı oldukları için özgürleşmelerini beklemek “saflık” olur. Özgüvenin kişide yerleşmesi bir süreç işidir. Bu noktada ailenin ve eğitim kurumlarının önemli bir yerinin olduğu görülür. Ebeveynler ve eğitimciler bu konuda birikim sahibi olmalıdırlar ki çocuklar özgüven sahibi olabilsinler. Maalesef bu konuda bugün yaşananlar pek iç açıcı değildir. Hem ebeveynler hem de eğitimciler yeterince bilinçli hareket etmemektedirler. Bu yüzden özgüven sahibi kişilerin yetişmesi güçleşmektedir. Bunun sonucunda da özgür kişiler hayatın içinde kendilerini varedememekteler.

H. G: Güçlü bir benlik için eğitim sistemi rolünü gerçekleştirebiliyor mu?

M. B: Bu noktada eğitim kurumlarının özgüven sahibi kişilerin yetişmesine uygun bir biçimde düzenlenmesi gerekmektedir. Sınıfların mekânsal düzenlenişinin, eğitim-öğretim müfredatının her noktasına kadar buna uygun bir şekilde biçimlendirilmesi özgür kişilerin yetişmesine katkı sunacaktır. Özgür kişilerin yetişmesi isteniyorsa yapılacak en önemli işlerden biri eğitim kurumlarının ve bu kurumlarda çalışanların böyle bir eğitimi verecek özgüvenle donanmış olmasıdır. Özgüveni olmayan kişiler başka özgüvenli kişilerin yetişmesine katkı sunamazlar. Bugün gördüğümüz “manzara” bu maalesef! Bu konuda güncel politikanın etkisinin fazla olduğu görülüyor. Bu da eğitim konusuna ideolojik yaklaşılmasını ve durumun ciddiyetinin yeterince kavranamamasını beraberinde getiriyor. Bir karar vermek durumundayız: Bu şekilde mi devam edeceğiz, yoksa ülkemizin geleceğini mi düşüneceğiz? Zira özgüven sahibi özgür kişiler “çoğalmadan” ülkemizin bir geleceği, bir ufku olamaz!

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Fikir Yazıları
EŞİT VE ADİL EĞİTİM İÇİN AZ DAHA CESARET

Fikir Yazıları20 Şubat 2025 22:49

EŞİT VE ADİL EĞİTİM İÇİN AZ DAHA CESARET

Aşkın Matematiği

Fikir Yazıları15 Şubat 2025 18:09

Aşkın Matematiği

Ezberci Eğitimden Eleştirel Düşünceye: Türkiye'nin Eğitim Sistemini Yeniden Yapılandırma Zorunluluğu

Fikir Yazıları15 Şubat 2025 17:52

Ezberci Eğitimden Eleştirel Düşünceye: Türkiye'nin Eğitim Sistemini Yeniden Yapılandırma Zorunluluğu

ZEYTİN MORUYDU GECE

Fikir Yazıları13 Şubat 2025 08:01

ZEYTİN MORUYDU GECE

İnanç Deneyiminin Toplumsal ve Matematiksel Ölçülebilirliği

Fikir Yazıları09 Şubat 2025 23:12

İnanç Deneyiminin Toplumsal ve Matematiksel Ölçülebilirliği

Ebeveynlik: Sevgi, Sınırlar ve Bilinçli Yaklaşım

Fikir Yazıları07 Şubat 2025 08:01

Ebeveynlik: Sevgi, Sınırlar ve Bilinçli Yaklaşım

 Erkekler de ağlasa…

Fikir Yazıları06 Şubat 2025 01:59

Erkekler de ağlasa…

İyimserliğin Gölgesinde

Fikir Yazıları04 Şubat 2025 23:38

İyimserliğin Gölgesinde

Sosyal ve Kültürel Hayatta Ailenin Önemi

Fikir Yazıları03 Şubat 2025 23:50

Sosyal ve Kültürel Hayatta Ailenin Önemi

KIŞ OLMADAN BAHAR

Fikir Yazıları03 Şubat 2025 08:54

KIŞ OLMADAN BAHAR