Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular İletişim
Bir İmkansızlığın Ortasında 'Düşünce' Üretmek: Kişi Sarsılırken İç Güdüsel Davranışları Aşabilir Mi?

Bir İmkansızlığın Ortasında 'Düşünce' Üretmek: Kişi Sarsılırken İç Güdüsel Davranışları Aşabilir Mi?

Fikir Yazıları 16 Şubat 2023 19:49 - Okunma sayısı: 982

Dr. Harun GEÇER yazdı

Bir İmkansızlığın Ortasında “Düşünce” Üretmek: Kişi Sarsılırken İç Güdüsel Davranışları Aşabilir Mi?

Kişi içinde bulundukları kriz anlarında sağlıklı bir düşünce üretemez. Düşünce üretebilmek için kişinin yaşadığı olayla zaman ve mekân olarak arasına mesafe koyması gerekir. Düşünce hep belli bir mesafeden, dışsallıktan ortaya çıkar. Örneğin bir kişinin trafik kazası geçirdiğini tahayyül edersek, bu kişinin kaza anında kazayla ilgili herhangi bir düşünce üretmesi beklenemez. Halihazırda bu durum mümkün de değildir. Kişi kazayı atlatıp kazanın dışına sağ salim çıktığında kazayla ilgili bazı öngörülerde bulunabilir. Örneğin kişi bu durumda kazaya sebep olan saikleri sıralayabilir ya da kazanın olmaması için nelerin olması gerektiği ile ilgili kendi zihinlinde bazı değişkenleri peş peşe sıralayabilir. Bu kazanın bir de üçüncü bir şahıs tarafından ele alındığını düşünelim. Kazanın yol açtığı psikolojik etki, ortaya çıkan maddi hasar ve bu hasarın ortaya çıkardığı mağduriyetleri üçüncü bir şahıs gözüyle görmeye çalışalım. Derinlere indikçe çok basit gibi görünen bir olayın arkasında binlerce birbiriyle ilişkili değişkenin olabileceğini söyleyebiliriz. Yakın bir zamanda deneyimlediğimiz pandemi sürecini ele alalım. Pandemiden kaynaklı psikososyal ve ekonomik sonuçlar, tam da pandemi esnasında sağlıklı bir şekilde ele alınabilir mi? Pandemi esnasında konu hakkında binlerce makale, köşe yazısı vs. yazıldı. Birazda konu popülaritesini yitirmeden bende bir şeyler yazmalıyım telaşıyla ortaya çıkan yazılar, pandemiden kaynaklı birçok sonucu sağlıklı bir şekilde ele alabilmişler midir? Pandeminin etkileri belki de çok yönlü olarak on yıllarca sürecek.

Kişiler sosyal hayat içerisinde önceden tecrübe edilmiş ya da kişinin bizzat kendisi tarafından tecrübe edilerek benimsenmiş rutinlerle yani öğrenilmiş tekrar eden davranışlarla yaşarlar. Bir kişi sabah belli bir saatte kalkar ve gündelik tekrar eden hayat akışına başlar. Bu rutin bazı zamanlar kişi için sıkıcı gibi gelse de aslında kişiye güvenli bir ortam sağlar. Dolayısıyla kişinin rutinlerinde oluşacak herhangi bir değişiklik, örneğin taşınma, kişi için bir krizdir diyebiliriz. Mahallenin değişmesi, yani tanıdık olanın bilinmez hale gelmesi, yeni rutinlere alışma süreci vesaire gibi şeyler kişileri birçok yönden yorar. Buna göre her bir rutin değişikliği bir krizdir. Kişilerin cennet tasavvuru ya da cennette olma hali yaşam biçimi olarak rutinlerin değişmediği bir duruma tekabül eder. Cennette olma hali aynı zamanda kişinin kendini selamette hissetme halidir. Cennet kişi için öngörülebilir bir yaşam şekli vaat eder. Bu mülahaza sonucunda şu soruyu sorabiliriz: kriz içinde ya da tüm rutinlerin sabit olduğu yerde düşünce üretmeye ihtiyaç var mıdır?

Kriz anında düşünce üretmenin mümkün olmadığını halihazırda zaten söylemiş bulunuyoruz. İkinci durumda, yani cennette olma halinde de düşünce üretmeye kişiler ihtiyaç duymazlar. Düşünce daha çok sosyal hayatı yatay ve dikey bir şekilde yaran durumlarda ve kişileri yeni bağlamlar için çaba sarfetmeye iten durumlarda ortaya çıkar. Rutinin ortadan kalkması kişiyi düşünmeye mecbur bırakır. Bu genellemelerden “tüm krizlerden sonra yüksek düşünce, sanat, felsefe ortaya çıkar” sonucunu çıkarmamak gerek. Burada değindiğimiz konu daha çok bu tür krizlerin gerekli potansiyelin harekete geçirilmesiyle düşünce için bir fırsata dönüştürülebileceği ile ilgilidir. Kriz anında krizi bizzat tecrübe eden kişiler için iç güdüsel hareket etmekten başka çare yoktur. Bu durumda kişiler kendi hayatlarını garanti altına alacak ilk akıllarına gelen refleksleri gösterirler. Krizin daha dışında olan kişiler için, krizin büyüklüğüne göre, yine iç güdüsel olarak, krizi yaşayanlarla dayanışma, onların acısını paylaşma gibi davranışlar ortaya çıkar. Ancak düşünce krizden zaman ve zaman olarak uzaklaşıldıkça kendini ortaya koyabilir. Şu an bir deprem içindeyiz. Deprem olurken ve de artçı sarsıntılar devam ederken bu konuyla ilgili söz söylemek ya da herhangi bir karar almak çok sağlıklı olmayabilir. Depremle birlikte milyonlarca kişinin rutini sabah uyandıklarında köklü bir şekilde değişti. Bu değişiklerin derin sosyoekonomik ve sosyopsikolojik sonuçları olacaktır. Ancak bu tür krizleri “düştüğü yerden kalkarak” fırsata çevirmek de mümkündür. Yakın tarihimizde insanlığın buna benzer birçok tecrübesi mevcuttur. “Düşünce” rutinden ziyade rutin dışına çıkarak ortaya çıkar.

Bu vesileyle depremde ahirete intikal edenlere Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabır diliyorum. Bir Hataylı olarak, geride kalan güzide milletimize sabır ve metanet diliyorum.

Dr. Öğr. Üyesi Harun GEÇER

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Fikir Yazıları
EŞİT VE ADİL EĞİTİM İÇİN AZ DAHA CESARET

Fikir Yazıları20 Şubat 2025 22:49

EŞİT VE ADİL EĞİTİM İÇİN AZ DAHA CESARET

Aşkın Matematiği

Fikir Yazıları15 Şubat 2025 18:09

Aşkın Matematiği

Ezberci Eğitimden Eleştirel Düşünceye: Türkiye'nin Eğitim Sistemini Yeniden Yapılandırma Zorunluluğu

Fikir Yazıları15 Şubat 2025 17:52

Ezberci Eğitimden Eleştirel Düşünceye: Türkiye'nin Eğitim Sistemini Yeniden Yapılandırma Zorunluluğu

ZEYTİN MORUYDU GECE

Fikir Yazıları13 Şubat 2025 08:01

ZEYTİN MORUYDU GECE

İnanç Deneyiminin Toplumsal ve Matematiksel Ölçülebilirliği

Fikir Yazıları09 Şubat 2025 23:12

İnanç Deneyiminin Toplumsal ve Matematiksel Ölçülebilirliği

Ebeveynlik: Sevgi, Sınırlar ve Bilinçli Yaklaşım

Fikir Yazıları07 Şubat 2025 08:01

Ebeveynlik: Sevgi, Sınırlar ve Bilinçli Yaklaşım

 Erkekler de ağlasa…

Fikir Yazıları06 Şubat 2025 01:59

Erkekler de ağlasa…

İyimserliğin Gölgesinde

Fikir Yazıları04 Şubat 2025 23:38

İyimserliğin Gölgesinde

Sosyal ve Kültürel Hayatta Ailenin Önemi

Fikir Yazıları03 Şubat 2025 23:50

Sosyal ve Kültürel Hayatta Ailenin Önemi

KIŞ OLMADAN BAHAR

Fikir Yazıları03 Şubat 2025 08:54

KIŞ OLMADAN BAHAR