Zerrin Keskin
Kategori: Sosyoloji - Tarih: 16 Nisan 2025 14:15 - Okunma sayısı: 501
Nisan ayının ismi, Latincede “Aperire” fiilinden türetilmiştir; bu kelime “açmak” anlamına gelir. Bu açılım doğanın uyanışını, toprağın yeniden canlanışını, çiçeklerin açmasını simgeler. Aynı zamanda bu dönem, eski uygarlıklarda doğurganlık tanrıçalarına adanmış ritüellerin yoğun olarak yapıldığı zamandır. Özellikle Roma mitolojisinde aşk ve bereket tanrıçası Venüs’le ( Antik Yunan'da Afrodit'e ) ithaf edilmiştir.
Bu figürler, modern dünyada hak mücadelesi veren kadınlara simgesel bir miras bırakmıştır. Kadın hareketleri, mitolojik temsillerdeki gibi doğayı, yaşamı ve değişimi merkezine alarak, toplumsal yapıyı dönüştürme gücünü kendinde bulmuştur. Bu bağlamda Nisan ayı, hem geçmişin dişil güçlerini anımsatır hem de geleceğin özgür bireylerini doğurur.
Kadim topluluklarda doğurganlık, üretkenlik ve yaşam döngüsünü simgeleyen tanrıçalar, hem toplumun ruhsal hem de sosyal dinamiklerinde önemli roller üstlenmiştir. Bu mitolojik arka plan, kadının yalnızca biyolojik değil, toplumsal varoluşunun da kutsallıkla ilişkilendirilmesinin temelini oluşturur.
Tarih boyunca kadınlar, uzun süre siyasal temsilin dışında bırakılmış, oy hakkı yalnızca erkeklere tanınmıştır. Ancak 19. yüzyıl sonlarından itibaren birçok ülkede kadınlar, eşit yurttaşlık hakkı ve siyasal temsil için örgütlenmiş, grevler, yürüyüşler ve kampanyalar düzenlemiştir. Kadınların seçme ve seçilme hakkı için verdikleri bu mücadele, insan hakları tarihinin en önemli sosyal dönüşüm hareketlerinden biri olmuştur.
Kadınlara ilk kez 1893’ te Yeni Zelanda’da oy hakkı tanınmıştır. Finlandiya 1906’ da Hem seçme hem seçilme hakkını tanıyan ilk Avrupa ülkesidir. İngiltere’ de 1918’ de 30 yaş üstü kadınlara oy hakkı, 1928’de eşitlik sağlandı. Türkiye’de ise 1930 yılında belediye seçimlerine katılma hakkı verilmiş, 1934 yılında ise anayasa değişikliği ile kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. 1935’ de meclise 17 kadın milletvekili girmiştir. Bu gelişme, Atatürk’ün öncülüğünde Cumhuriyet devrimlerinin kadınları toplumsal yaşama dahil etme kararlılığının bir parçası olarak gerçekleşmiştir.
Bu dönemler, siyasal sistemde kadınların tanınması değil, sistemin kadınla yeniden tanımlanmasıdır.
Kadınların Türk ve Dünya Siyasetine girişini, gösterdikleri çaba ve başarılarını mitsel figürlerle bağdaştırarak açıklamaya çalışalım.
İnanna / İştar (Sümer-Mitolojisi) İnanna, aşkın, savaşın ve adaletin tanrıçasıdır. En meşhur miti “ İnanna’ nın Yeraltına İnişi ” dir. Bu mit, onun kendi güçlerini korumak, alt dünyayı tanımak ve yeniden doğmak için riskli bir yolculuğa çıkışını anlatır. Yeraltına
inerken her kapıda bir kıyafet ya da mücevherinden vazgeçer, çıplak kalır ve yeniden doğarak yeryüzüne döner.
İnanna’nın yolculuğu, kadın siyasetçilerin erk sistem içinde soyunarak (yani eril sistemin araçlarını tanıyarak), kendi kimlikleriyle var olma ve yeniden doğma süreciyle örtüşür.
Tansu Çiller, erkek egemen siyasi ortamda hem ekonomik hem dış politik stratejileriyle mücadele etti. İnanna gibi sistemin katmanlarını geçti, zorluklarla “çıplak” kaldı ve ayakta kalmayı başardı.
Angela Merkel, duygularını geri planda bırakarak “maskülen” liderlik tarzı geliştirdi. Eril siyaset dilini ustalıkla kullandı ama kendi tarzını da korudu.
Demeter ve Persephone (Yunan Mitolojisi) Demeter, kızı Persephone yeraltına kaçırılınca dünyaya kış getirir. Kadın dayanışması ve ana-kız ilişkisi bu mitin merkezindedir. Persephone her yıl yeraltına iner, annesiyle birleştiğinde bahar gelir.
Kadınların kamusal alanda birbirine destek oluşu, kuşaklar arası dayanışma ve temsilde adalet isteğiyle örtüşür.
Clara Zetkin, kadınların oy hakkını kazanması için örgütlenmeler kurdu; kadınların birbirine destek olarak politik güce ulaşması gerektiğini savundu.
Şirin Tekeli, Türkiye’de feminist düşüncenin akademik zemine taşınmasında öncü oldu. Demeter gibi, yeni nesil kadın düşünürlerin önünü açtı.
Artemis (Yunan Mitolojisi) Artemis, avcılık tanrıçasıdır. Bekârlığı ve özgürlüğüyle bilinir. Doğayla iç içedir, kendi alanını erkeklere karşı korur. Dişil gücün bağımsız temsilidir.
Kadının kendi kararlarını vermesi, ataerkil sisteme mesafeli durarak kendi politik alanını inşa etmesiyle ilgilidir.
Sirimavo Bandaranaike, eşi öldürüldükten sonra siyasete girerek kendi liderlik kimliğini yarattı.
Margaret Thatcher, katı ve kararlı tutumuyla erkek liderlerle denk bir profil çizdi. Artemis gibi yalnız ama güçlüydü.
Anadolunun Ana Tanrıçası (Kybele) Kybele, bereketin ve düzenin tanrıçasıdır. Erkek tanrılar üzerinde etkisi vardır. Hem doğayı hem devleti düzenleyen ana figürdür. Tapınakların kurucusu, halkın koruyucusudur.
Kadının kamusal, kurucu güç olarak görünürlüğü ve halkla birebir ilişkisi Kybele’yle benzeşir.
Satı Kadın, TBMM’ye köyden gelen ilk kadın milletvekili olarak, halkın sesi ve temsilidir. Kybele’nin “halkın annesi” rolünü çağrıştırır.
Benazir Butto, Pakistan gibi muhafazakâr bir toplumda halk desteğiyle seçilmiş ilk kadın başbakandı. Kybele gibi sistemin dışından gelerek merkezde yer aldı.
Siyasi arenada ilkleri temsil eden kadınlara ve kadın hakları için mücadele eden aktivistlere daha sonra ki yazılarımda değinmeye devam edeceğim.
Mitolojik anlatılar, yalnızca geçmişin dini ve kültürel sembolleri değil, aynı zamanda sosyopolitik analizlerde kullanılabilecek arketipsel yapılardır. Nisan ayının yeniden doğuşu simgelemesiyle örtüşen kadın hakları tarihi, bu figürlerle birlikte analiz edildiğinde daha derin ve evrensel bir çerçeveye oturur. Günümüz kadın liderleri, tarihsel olarak tanrıçaların üstlendiği rolleri siyasal düzlemde yeniden üretmiş; toplum, adalet ve temsil sistemlerini kadın kimliğiyle yeniden şekillendirmiştir.
Şimdi de Medusa’ nın aynasını kendimize çevirelim mi ?
Başarı uçurum kenarında yetişen, yabani bir ağacın dallarından sarkan, tadını merak ettiğin meyvedir.
Seni oraya götürecek doğru bir hayat planın, cesaretin ve sabrın var mı ?
İletişim: zerrinkeskin@proton.me
03 Nisan 2025 16:56
09 Nisan 2025 13:59
16 Nisan 2025 14:15
09 Nisan 2025 19:47
06 Nisan 2025 19:17
04 Nisan 2025 15:25
01 Nisan 2025 20:23
14 Nisan 2025 10:55
16 Nisan 2025 14:29
06 Nisan 2025 13:23