Anasayfa Künye Danışman ve Editörler Son Dakika Arşiv FacebookTwitter
Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi Güncel Eleştirel Sosyal Bilimler Platformu

Dil , Anlam, Bağlam, Yorum

Nihat ÖRS

Kategori: Edebiyat - Tarih: 17 Mart 2025 01:35 - Okunma sayısı: 19

Dil , Anlam, Bağlam, Yorum

Dil , Anlam, Bağlam, Yorum

İnsanların kendi fikirlerini başkalarına kabul ettirme ve kendi dünyasının anlam alanını ifade etmek için kullandığı en keskin unsurlardan biridir belâgat. Yani söz söyleme ustalığı. Bugün dilin bu özelliğini inceleyen bilim dalına metin dilbilim deniliyor.İletişimin temel araçlarından biri olan metnin anlaşılabilmesi için bahsettiği kavram alanının insan zihninde oluşturacağı etkinin standartları bulunmaktadır. Yani anlaşılabilir olmasının şartları.

Bunlardan birincisi imtizaç denilen, kelimelerin birbirleri ile bir silsile dâhilinde nasıl bağlandıklarıdır. Bu bağlamda, cümle içinde yapılan atıflar ve anlamı kuvvetlendirmek için yapılan tekrarlar metnin sağlamlığını ve anlaşılırlığını arttırır. Günümüzdeki sevgi anlayışını anlatan bir metinde Leyla ile Mecnun’a atıfta bulunup birkaç kez tekrar edilmesi metnin dayanak noktasını oluşturur.Metnin anlaşılabilir olmasının bir başka şartı da kullanılan ifadelerin birbirleri ile paralellik göstermesidir. Yani metnin başında söylediklerinizle sonunda söyledikleriniz birbiri ile uyuşmalıdır.

Metnin içeriğinin ortaya konulmasının önemli bir unsuru, herkes tarafından bilinen ve kabul gören kelimeler yerine sizin olaylara bakışınızı, algı kalıbınızı ortaya koyan kelimeleri kullandığınızda gerekli açıklamaları yapmanızdır. Aksi halde kullandığınız kelimeler sizin duygu dünyanızın anlaşılamamasına sebep olacaktır. “ Çay ve kahve yaygın içeceklerdendir.” Herkes tarafından bilinen ve kabul edilen bir yargıdır. “ Çay ve kahve birer uyuşturucudur.” cümlesi de bir yönüyle kabul edilebilir bir tespittir. Ancak siz kendi beğeninizi ifade etmek için: “ Çay ve kahve içmek imanı arttırır.” derseniz anlam dünyanızın sağlam temellere dayanmadığını anlatmış olmakla beraber gerekli açıklamaları yapmadığınızda kullandığınız kelimeler gerçek niyetinizi aşan anlamlar taşıyacak ve sizi zor durumda bırakacaktır.

Bütün bunların dışında bazen metni anlama ve yorumlamanın güç olduğu durumlar vardır. O zaman bu durumu açıklığa kavuşturmak için metnin sahibinin, o metin dışındaki söylemlerine, tavırlarına bakılır. Böylece metinde neyin söylenmek isteyip neyin söylenmek istemediğini yani söz sahibinin niyeti netlik kazanır. Meselâ: “ İnsanlar bir gün ölecektir.” cümlesinden çıkarılacak sonuç ya kişinin söyleyeceği açıklayıcı sözlerle ya farklı zamanlarda söyledikleriyle ya toplumda tanındığı kimliği ile ya da ses tonu ile anlam kazanacaktır. Çünkü bu sözü söyleyen bir kişi, insanın ölümlü olduğunu hatırlatarak, bu dünyanın geçiciliğini, insanın asıl yerinin ölümden sonraki dünya olduğunu, dolayısıyla malın mülkün insana fayda vermeyeceğini anlatmak istiyor olabilirken, bir başka kişi de aynı sözle insanların hayatlarının tadını çıkarmaları gerektiğini, herhangi bir sorumluluklarının olmadığını, ölümle beraber yok olacaklarını anlatmak istemiş olabilmektedir.

İletişimde yerinde kullanılmayan kelimeler, deyimler, atasözleri söylemek istediğimiz anlamın dışında bir anlam içerebilmekte ve maksadımızı anlatamamamıza sebep olmaktadır. Bir yardım kampanyasında kimsesiz çocuklara destek vermek için katılan ünlü bir kişinin televizyon ekranlarında söylediği ‘Biz bu çocuklar için elimizden geleni ardımıza koymayacağız’ cümlesi kampanyada bulunuş sebebini yanlış ifade etmesine sebep olmaktadır. Anlatım bozukluğu olarak dil bilgisinde ifade edilen bu durumun çeşitli şekilleri vardır.’Size düğün resimlerimi göstereyim’ cümlesinde ilk bakışta bir bozukluk yok gibi görünürken ‘resim’ kelimesi yerine ‘fotoğraf’ kelimesinin kullanılmasının anlatım ve maksadımız açısından doğru olduğu görülecektir. Çünkü resim çizme yolu ile yapılan bir durumdur.’ Attığı golle takımının öne geçmesine sebep oldu’ cümlesinde sebep olmak kötü durumlar için geçerlidir. ‘sağladı’ yüklemi maksadı anlatmakta doğru kelimedir.

Bütün bunların doğru anlaşılmakta büyük etkileri vardır. Çünkü bazen kullandığımız kelimeler bizim ağzımızdan çıkmasına rağmen bizim duygularımızı yansıtmaktan uzaktır.Dil böyle özensiz kullanımı insanların birbirlerini anlayamadığı ya da yanlış anlaşıldığı durumları ortaya çıkarır. Bunun için “ Ben öyle söylemek istememiştim. Yanlış anlaşıldım.” sözlerini kullanırız. Onun için az anlaşılmak ters anlaşılmaktan bir gömlek daha iyidir. Toplumun dezavantajlı kesimlerine yönelik okul açılışı konuşmasında yetkili bir kişinin kullandığı ‘Onları adam yerine koyduk.’ cümlesi oraya gelenlere soğuk duş etkisi yapmış ve sözü söyleyen kişi basında çıkan haberler üzerine özür dilemek zorunda kalarak önceden insanların kendilerini gizlediğini bu okullar sayesinde topluma çıkmaya başladıklarını söylemek istediğini söylemek zorunda kalmıştır.

Dildeki bu tür durumların ortadan kalkması, insanların düşünceleri ile ağızlarından çıkan sözlerin uyumlu olması için anlama, açıklama, ve yorumlama sanatı olarak hermeneutik kavramı kullanılmaktadır. ‘Yorum Bilgisi’ anlamına gelen hermeneutik bağlayıcı ve kutsal metinlerin daha iyi anlaşılmasına hizmet ederken son zamanlarda edebi metinlerde ve cümleler üzerinde de kullanılmaya başlanmıştır.

Dil, gündelik yaşamda en yalın haliyle kullanılıp insanlar arası iletişimi sağlarken kelimelerin bağlamına, duygu değerine, gramer yapısına dikkat edilmediğinde pek çok yanlış anlamaya veya maksadı anlatamamaya sebep olabilmektedir. Bu yüzden dil insanların ufuk çizgisidir. Ünlü bilgin Wittgenstein dediği gibi ‘Dilimin sınırları dünyamın sınırlarıdır.’

Yorumlar (0)
EN SON EKLENENLER
BU AY ÇOK OKUNANLAR
Diğer Edebiyat Yazıları
SEÇİMLERİMİZ

Edebiyat 08 Mart 2025

SEÇİMLERİMİZ

Ateşin Hafızası

Edebiyat 23 Şubat 2025

Ateşin Hafızası

Buz Dağı

Edebiyat 19 Şubat 2025

Buz Dağı