Anasayfa Künye Danışman ve Editörler Son Dakika Arşiv FacebookTwitter
Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi Güncel Eleştirel Sosyal Bilimler Platformu

Dijital Narsizm: Kendini Fazla Önemseyişin Sanal Boyutları

Hamit Ölçer

Kategori: Fikir Yazıları - Tarih: 27 Ocak 2025 13:09 - Okunma sayısı: 50

Dijital Narsizm: Kendini Fazla Önemseyişin Sanal Boyutları

Dijital Narsizm: Kendini Fazla Önemseyişin Sanal Boyutları

En genel anlamıyla kişinin kendisine hayran oluşunu ifade eden “narsizm” modern psikoloji tarafından hastalıklı/patolojik bir durum olarak kabul edilmiştir. Şu halde “narsist” kişilik tipi öncelikle psikolojik anlamda hasta bir tiptir. Öte yandan narsizm yalnızca belirli bir hastalık türünden ziyade aynı zamanda bir davranış biçimi olarak da karşımıza çıkar. Yani kişinin narsist olarak hastalığından ziyade toplum içinde narsistik bir eylem kalıbına sahip oluşundan da söz edilebilir. Psikolojik açıdan narsistçe davranışların kişiye birtakım zararlar verdiği söylenebilir ancak burada meselenin yaygınlığı narsizmin yalnızca bir hastalıktan daha fazla yaygın bir toplumsal problem olarak karşımıza çıktığını göstermektedir. Başka bir deyişle bu narsistik eylem kalıbının yalnızca bireysel/psikolojik görünümlerinden öte sosyolojik bir boyutunun da olduğunu söyleyebiliriz. Burada yalnızca geleneksel anlamda psikolojik bir benlik probleminden ziyade sosyolojik anlamda kişinin benliğiyle ilgili bir durumdan da söz edebiliriz. Gerçi narsizm hep olmuştur, ancak artık günümüz dünyasında toplumsal aynanın yerini dijital aynalar almıştır. Günümüz sosyal medya platformlarının giderek daha fazla narsist tipleri ürettiği söylenebililir. Belki de bunların en başında Elon Musk'ı örnek verebiliriz. Adama baksanız, tüm Galaksiyi kendisi icat ettiğini sanır. Şimdi bu adam servet sahibi, zaten başka ne olmasını beklersiniz, narsist bir tavır takınmak onun için paha biçilmez.

Özellikle Instagram gibi daha çok görselliği, imajları, reklamları ön plana çıkaran sosyal medya platformlarının gelişmesiyle birlikte karşımıza çıkan narsistik eğilimin sanal açıdan giderek daha fazla görünürlük kazandığını belirtmek gerekir. Hatta gündelik toplumsal hayatta gördüklerimizden belki de daha fazla narsist kişilik tipinin karşımıza çıktığını söyleyebiliriz.

Sadece “Beğen/Like” butonunun kendisi bile bir anlamda narsist eğilimlere sahip kişilerin duygularını daha da kamçılayan bir uyarıcı işlevini kendi içinde barındırıyor diyebiliriz. Elbette ki, bu olay, her beğenilmek isteyen kişinin narsist olduğu anlamına gelmez. Ancak görünen o ki Instagram'ın narsizmi tetikleyici bir araç olduğudur.

Açıktır ki narsistik eğilim daha çok imaj odaklıdır ve sıklıkla Instagram kullanıcısının kendisi için mümkün en geniş hayran kitlesine sahip olması bu imaja odaklanma düzeyini daha da yükseltmektedir. Kişinin sahip olduğu hayran kitlesi kadar yine kişinin kendisine hayran olması şaşılacak bir olmasa gerektir. Bir bakıma narsistik eğilimin kişinin kendi kendisini tükettiği, irrasyonel bir toptan yıkıma yol açtığı söylenebilir. Dijital platformlar bir yandan görseli, bedeni, imajı ön plana çıkarırken gündelik toplumsal etkileşimin ürünü olan zihinselliği, anlamı/manayı yıkıma uğratır ve böylece kişi yalnızca beğenilip beğenilmeme arasında sıkışıp kalmış bir dijital butona dönüşmüştür.

Dijital platformlar aklı ve etiği devre dışı bırakan bir benlik imgesini kişiye empoze eder. Bu sayede beden dijital piyasada herhangi bir oyuncak, bir çeşit gadget, bir çeşit marka, herhangi bir fetiş malzemesine dönüştürülür. Toplumsal beden dijital bedene dönüşür ve böylece toplumsal beden dijital kapitalist piyasanın tüketim nesnesine indirgenmiş olur.

Dijital narsizm olgusu sadece psikolojik anlamda bir yabancılaşmayı değil aynı zamanda toplumsal bir yabancılaşmayı ifade eder. Kişi böyle bir durumda kendi kişisel ve toplumsal gerçekliğinin bilincinde değildir. Kişi böyle bir ortamda kendi gerçekliğini aşırı bir biçimde çarpıtır, abartır, simüle eder, kendisini olduğundan çok daha iyimser ve hayata çok pozitif bakan biri olarak yansıtır. Gerçek toplumsal ilişki ve etkileşim dinamiklerinden yalıtılmış halde kişi, toplumsal aynanın yerine kendisi için dijital-sanal bir aynayı kullanmış ve böylece dijital-sanal bir benlik inşa etmiş olur.

Başta Instagram gibi sosyal medya platformlarını, kişinin kendi kişisel-toplumsal gerçekliğinden kopuşunu pekiştirdiğini ve bu kopuşu yeniden üreten bir çeşit toplumsal benliğin yapısöküme uğratıldığı bir mecra olarak nitelendirebiliriz. Sosyal medya platformları narsist kişilere gereken her türlü kolaylığı (filtreleme, renklendirme, kolajlama gibi) sağlayarak onların kendilerini gerçeklikten uzak bir biçimde sunmalarına yardımcı olmaktadır. Bu durumda dijital narsizm olgusu sanal hayatın patolojik bir eğilimi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Burada narsistik eğilimin dinsel motiflerinden de söz edilebilir. Örneğin bir kimsenin kendisinde birtakım özel, majik güçlerin olduğuna inanması ve dahası hayran kitlesini buna inandırması veya kendisini “seçilmiş”, “ermiş”, “yüce” biri olarak herkesi buna inandırmaya çalışması gibi bazı dinsel topluluklarda ve mensuplarında karşımıza çıktığı üzere.

Yorumlar (0)
EN SON EKLENENLER
Sosyal Bilimler - 28 Ocak 2025 18:24

Kamuoyuna

Edebiyat - 26 Ocak 2025 13:41

Aynalar

Edebiyat - 26 Ocak 2025 13:15

Kökler

BU AY ÇOK OKUNANLAR
Diğer Fikir Yazıları Yazıları