Anasayfa Künye Danışman ve Editörler Son Dakika Arşiv FacebookTwitter
Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi Güncel Eleştirel Sosyal Bilimler Platformu

İskandinav Rüyası... İsveç...

Y. Emrah Kapışkay

Kategori: Sosyal Bilimler - Tarih: 06 Ocak 2025 11:17 - Okunma sayısı: 40

İskandinav Rüyası... İsveç...

Yazıma başlamadan önce iki senedir İsveç’te yaşadığımı belirtmek isterim.

Türkiye’de uzun yıllar yaşadığım için, Türkiye böyle kötü, İsveç böyle iyi diye bir yazı bekleyenler sayfayı kapatabilirler. Her ülkenin dinamiği farklıdır. Ülkeleri kıyaslamanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Türkiye cennet kıymetini bilin de demeyeceğim tabi.

İki ülkenin iklimine baktığımızda açık ara Türkiye öne çıkar. Diğer koşullara baktığımızda ise bu durum tam tersidir.

Siyasete girmeden basitçe anlatmak gerekirse, İsveç’te siyaset para kazanmak, eşi dostu işe almak, kariyer yapmak için yapılan bir iş değildir. Ülkede politikacılar, belediye başkanları en çok kazananlar arasında değillerdir.

Meclislerinde yalnızca 3 tane makam aracı bulunur. Belediyelerinde makam aracı bulunmaz. Belediye başkanları, millet vekilleri iş yerlerine tren veya bisikletle gelebilirler bu bizde haber olur ama burada haber değeri taşımaz.

Memur sayısı nüfusa oranla sayısı oldukça azdır. Hatta bu yılsonunda memur sayısını yarıya düşürmek için tartışmalar başladı.

Bir İsveçli ister evinde olsun, ister iş yerinde, kendi cebinden para çıkıyormuş gibi Elektrik, su, doğal gaz vs. hiçbir kaynağı boşa harcamaz.

İsveç’te iş yerleri yemek vermekler. İsveçliler öğle yemeklerini genellikle evden getirirler.

İsveç’te bir otoparka girdiğinizde yeni arabadan ziyade eski arabalar ile karşılaşırsınız. İsveçliler eğer arabaları sorun çıkartmıyor ise yenisini asla almazlar. Arabalar alım gücüne kıyasla ucuzdur. Sıfır araba piyasasında ciddi rekabet vardır. Servis ve yedek parçadan kazanır otomotiv üreticileri.

Yazlık kışlık tekerleklerini genellikle kendileri söküp takarlar, yağ ve filtre değiştirmeyi internetten öğrenmişlerdir. Arabalarının profesyoneller tarafından tamir edilmesi gerekmiyorsa bütün işlemleri kendileri yaparlar.

İsveç’te insanlar bir kıyafeti her gün giyebilir. Kıyafet merakları yoktur. Dolaplarında özel günler için bir tane, gündelik olarak iki veya üç tane farklı kıyafetleri, yazlık ve kışlık olarak iki ayakkabıları vardır. Yırtılmadıkça yenisini almazlar.

İsveç’te özel bir durum yok ise çocuklarını okula kendileri bırakmaz. Çocuklar otobüs, yürüyerek veya bisikletle okula ulaşımları sağlanır. Çocuklar ilkokuldan itibaren ücretsiz olarak üniversiteyi bitirebilirler. Deftere kitaba kaleme bile para ödemezler. Okullarda üniforma değil serbest kıyafet vardır. Serbest kıyafetler genellikle ikinci el satılan mağazadan alınmıştır. Kimse kimseye o yaşta bile kıyafetinin markası ile hava atmaz.

Ana okulu biraz farklıdır ve ücret ödenir. Ders olarak: Doğa sevgisi, hayvanların yaşama hakkı, insanlara saygı, çöplerin geri dönüşüme atılması, el becerileri gibi dersler işlenir. Haftanın belirli günleri çocuklar dışarıda oynarlar, ormanları gezerler.

Sokaklarda başıboş köpek göremezsiniz. Eğer başıboş bir köpek var ise öncelikle yakalanır. Sonra sahibi aranır ve sahibi bulunur ise ifadeye çağrılır. Sahibi köpeğinin kaçtığını ve onu aradığını ispat etsin etmesin maaşına göre para cezası kesilir. Peşine de köpek sahibine teslim edilir. Eğer sahibi çıkmazsa da köpek uyutulur.

İsveçliler pratik zekaya sahip değillerdir. İnsiyatif almazlar. Kural kitapçığı ne yazar ise onu uygularlar. Çalışkan insanlar değillerdir. Hile hurda bilmezler. Dürüst çalışırlar. Mesaiye kalmak gibi alışkanlıkları yoktur. Öğle tatili saatinde genellikle işini yarım bırakıp yemeğini yerler. Akşam çıkma saati geldiğinde ise iş yerlerini terk ederler.

İçecek şişelerini pant adı verdikleri geri dönüşüme atarlar ve karşılığında adet başına 1 kron para alırlar. Maddi durumu iyi yada kötü herkes bunu yapar. Yemek artıklarını yeşil poşetlere, kaplarını kırmızı poşetlere atarak çöpe atarlar. Yemek artıklarından bio yakıt yapılır. Aynı zamanda büyük geri dönüşüm konteynerleri da vardır. Karton, kağıt, plastik, metal, cam şişe gibi atıkları da buradaki kutulara atarlar.

Volvo’nun müdürünü işe elektrikli bisikletle geldiğini ve öğle yemeğinde evden getirdiği sandviçi yediğini görebilir. Vergi rekortmeni bir doktoru 1980 model Volvo’sunu park ederken görebilirsiniz.

Tek marka takıntıları İsveç’te üretilen ürünleredir. İsveç’te üretilen ürün muadilinden fiyat olarak fazla olsa da, İsveç’te üretilen ürünü tercih ederler.

Cep telefonları genellikle eskidir. Taksitle çok uyguna çok rahat bir şekilde alabilecekleri çok fazla telefon olmasına rağmen telefonları bozulmadan asla yeni telefon almazlar, alacakları zaman da bir çoğu en ucuz olan telefonu tercih eder.

İsveçliler her ay birkaç kitap okurlar. Televizyon izlemek yerine kitap okumayı tercih ederler.

Kredi kartı kullanmazlar ve ev almıyorlar ise kredi çekmezler. Bir İsveç’linin maddi durumu ne olursa olsun iki tane evi olmaz. Evdeki mobilyalar ve eşyalar çok azdır. Asla gereğinden fazla eşya evlerinde yoktur.

Kredi kartlarına dokuz taksit yaptırarak tatile gitmezler. Paraları varsa tatile giderler, paraları yoksa tatile gitmezler. Paralarına göre mütevazi bir yaşam sürerler.

Bir hobisine biriktirdiği tüm parayı harcayabilir ama son model telefon almaz.

Gezip görmek istediği bir ülkeye gidebilir ama son model araba almaz.

Bireysellerdir ama bencil değillerdir. Kendilerinden sonrakileri düşünürler. Bir balık onlara yetiyorsa ikinci balığı tutmazlar. İndirimde bir mont onlara yetiyor ise ikinci montu almazlar.

İkinci el mağazalar yaygındır ve buradan alış veriş yapmaktan asla gocunmazlar.

Kazandıkları biriktirdikleri parayı bankada devlet fonunda bekletirler. En zengininden en fakirine haddini bilerek yaşarlar. Eğer narkotik/alkolizm sorunu yok ise bir İsveçli çok rahat geçinir.

Vergilenme sistemi kişilerin maaşını göre kesilir. Evli/bekar, çocuklu/çocuksuz, Kiracı/ev sahibi gibi bir sürü birim hesaplanarak vergi kesilir. Bir yıl boyunca kesilen vergiler sonucunda. Nisan ayında posta gelir ve vergiler ile ne yapıldığı yazılı bir mektup alırsınız. Eğer yaşadığınız il kesilen verginin tamamını kullanmadıysa (iki senedir tamamı kullanılmadı.) Kaç vergi mükellefi var ise kalan para bölünür ve size geri ödeme yapılır.

Marketlerde kışın belli ürünlere zam gelir, yazın ise zamlar geri çekilir. Bazı ürünlerde yazın zamlanır kışın fiyatlar geri çekilir.

Büyük şehirler harici ev bulmak oldukça zordur ve şans işidir.

İsveç’te yaşadığım iki yılda edindiğim gözlemim bu kadar… Bu yazının bir genelleme yazısı olduğunu unutmayalım. Türkiye ile kıyaslamadım. O kıyası da siz okuyarak kendi kıyasınızı yaparsınız diye düşünüyorum. Herkesin bakış açısı algısı farklıdır. Her insan hak ettiği gibi bir yaşam süremez. Ama her insan hak ettiğini yaşar…

İletişim: emrah.kapiskay@gmail.com
https://www.instagram.com/ekapiskay/

Yorumlar (0)
EN SON EKLENENLER
BU AY ÇOK OKUNANLAR
Diğer Sosyal Bilimler Yazıları