YENİ DÖNÜŞ ZAMANI

Dünyanın güneş etrafındaki dönüşü tamamlanıyor ve yeni bir dönüş başlıyor. İnsanoğlunun güneş sistemi üzerine yaptığı gözlemler ve araştırmalar bize gösteriyor ki 2025 dönüş sayısı devede kulak. İnsanoğlu tarih boyunca bu dönüşlerden ve astronomiden farklı anlamlar çıkartıyor ve yaşantısına yansıtıyor.

Dünya döne dursun biz konumuza dönelim.

İnsanlar hayatları devam ettiği süre boyunca kültürlerine göre yaşamaya devam ediyorlar.

Burada üzerinde duracağım husus çok denge isteyen ve bakış açısına göre farklı yorumlanabilecek bir konu.

İnsanoğlu tarih boyunca kültürünü ve inanışlarını gelecek kuşaklara aktarmaktadır. Eğitimin ana konusu da budur. İnanışlar, toplumlar için çoğu zaman vazgeçilmez olabiliyor.

Ayrıca toplumların inanışlarını gelişmiş ya da gelişmemiş olarak ifade edilmesini de doğru bulmuyorum.

İslam âleminin mübarek üç aylarının başlangıcı bu yıl yılbaşı gününe denk geldi. Tüm inananlar için çok önemli bir günde yılbaşı kutlamasının yapılmaması ve dünyada zor şartlarda olan insanlar varken kutlama yapılmaması gerektiği sürekli ifade ediliyor.

Diğer taraftan Noel baba kıyafetleri, alınan hediyeler ve batı kültürünün yansımalarını yaşantısına dâhil eden bir inanış var ve gece boyu kutlamalar için önceden yapılan büyük hazırlıklar, çam ağaçları, süsler, ışıklar…

Bir de ortada kalmış insanlar var.

Hem geçmişten gelen kültürünü bırakamayan hem de miladi takvimin ilk gün eğlencelerinden vazgeçemeyen insanlar…

Peki, neden bu farklılıklara saygı duymuyoruz? Neden inadına, insanların gözünün içine soka soka baskın çıkmak için sosyal medya üzerinden paylaşımlarda bulunuyoruz?

Bırakın yapsınlar anlayışını benimsemiş bir toplum mu oluyoruz? Geçmişten geleceğe kültür ve inanışlarını taşıyan toplum mu kalacağız?

Bugün ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber ORTAYLI’nın yılbaşı akşamları için söylemini dinlediğimde farklı bakış açılarına inanmamız gerektiğini düşündüm. “Yılbaşı gecelerinde inadına uyurum.” diyordu Hoca’mız.

Saat 21.00 sıralarında, eğlence yerlerinden yapılan paylaşımlar çoğaldıkça düşündüm ki insanlar inandıklarını yaşıyorlar. Ya da dünya insanı kavramına inandırılıyorlar.

Bir inanışta da “Yılbaşına nasıl girerseniz, yıl boyunca da öyle devam eder.” deniliyor.

Bir taraftan üç aylara girildiğinde kendisi, ailesi, vatanı, milleti ve ruhu için kılınan namazlar ve yapılan ibadetler…

Peki, hangisi doğru? Gelecek nesil hangisini yapacak? Hangi doğru çoğalacak? Tabi ki bunu zaman gösterir. Ama bildiğim bir şey var ki gelecek inanışları da değiştirecek.

Bugün dünyada yaşayan 8 milyar insanın neredeyse tamamı 100 yıl sonra olmayacak. Kardeşçe yaşamak ve kaynakları bölüşmek varken daha fazlasını elde etme hırsının ortadan kalkacağına inanıyorum.

Ve inanıyorum ki birbirimizin düşüncelerine saygı göstereceğiz. Düşüncelerin rahatça ifade edildiği ancak ortak değerlerin korunduğu bir millet olacağız. Gelecek bize güzel günler getirecek. Herkes ortak değerleri koruyacak ve inandıklarını yaşayacak.

Hükmetme, yönetme, elde tutma, sahip olma, büyük olma düşünceleri azalacak.

İnsanoğlu insan gibi yaşasın temennisi ile Mübarek Üç Ayları ve Regaip Kandilinizi ve Yeni Yılınızı kutluyorum.

Saygılarımla.

Kadir BAYŞU