ROTA
Hoş geldin bakalım Ayşe Hanımcığım, sen kaçıncı gelişin olduğunu hatırlamasan da biz seni çok iyi biliyoruz. Kendinle gurur duymalısın, bu kez o simülasyon dünyasının cazibesine kapılmadan, ruhunun ihtiyacına göre verdiğin sözleri tuttun. Hep aynı dualar ve her varoluşunda farklı niyetler ile bedenlenmiş ruhun. O tarafa geçince her şeyi unutup bencilce ve kendi nefsince yaşamayı seçmedin bu kez, sanki ilk varoluşunmuş gibi yaşadın. Sonrasında yine yolu bitirdin. Yine buradasın. Hep hatırlattık sana , o tarafa geçince bu kez ödevini unutma diye “Tamam bu kez unutmayacağım dedin”, unutmadın. Bravo sana.
“Hastaneye yattığın o geceyi hatırlıyor musun?”O kadar yorulmuş teslim olmak isterken, duaların ile bizden yardım istedin. O çok sevdiğin sevgilin, seni o kadar çok bıktırmıştı ki mücadele etmeye yorulduğun bir zamanda “Allah’ım canımı al dedin”, ve o anda karşıdan karşıya geçerken sana çarpan arabayla kendini hastanede buldun. Halbuki sevgilin bile senin o dünyaya inmeden önce, yazdığın senaryonda sana dersini öğretmek için kurguladığın bir aktördü.
İşte o yüzden dedik sana “Bu kez sözlerini unutma.” Neyse karıştırmayalım buraları… o anda biz devreye girerek “Hadi gidelim dedik” hatta sen korkmadan geçişini yaşa diye, yıllar önce kaybettiğin en sevdiğin dostunu,çok sevdiği beyaz elbisesi ile sana gönderdik. O kadar yürekten dua etmiştin ki anında yukarıya tezahür etti isteğin .Arafta kalmış ruh halinle o gece bile seçimi sana bıraktık. Bu tarafa henüz gelmek istemedin. Bana bir şans istedin. Demek ki vaden daha bitmemişti ki ilahi sistem bir şans daha verdi.. Tekrar bıraktık seni.
Aynı mekan, aynı dekor ve aynı karakterlerle sana bahşedilmiş ikinci hayatın için bir şans daha verildi. Yapılan elektro şokla tekrar yaşama gönderildin. Gözünü açtın o hastane ortamının ruhsuz ışıkları ile yüzleşince, bırakmak istediğin hayatının aslında o kadar da kötü olmadığını hissettin.
Şükür ettin.. Ameliyat masasında olduğunu fark ettin. Hasta bakıcı, seni odaya çıkarmadan önce, yeni gelin gibi hazırlarken , sende zihninde yeni yaşamına hazırlanmaya başlamıştın aslında..
Odaya çıkıp o uğruna hayatını bitirmek için dua ettiğin sevgilini görünce, kendine kızdın. Ne zaman bu kadar aciz ve zayıf oldum? diye sorgularken kendini çocukluğunda buldun. Sonra dedin ki ” Yeter yıllarca oralarda çok gezdim, şu anda yeni hayatımdayım.” İzledik. Eve gittin. O çok sevdiğin balkonuna çıkıp yıllarca dostum zannettiğin aslında düşmanın olmuş, sigarandan bir fırt çekince bir kez daha uyandın. Ben ne yaşadım diye sorgularken, aniden başlayan yağmur sana arınman ve yenilenmen gerektiğini hatırlattı. Yağmuru saatlerce izledin. Ve yeni benliğinle doğumunu kutladın. Yaşadığın anların ne olduğunu sorgulamaya başladın. Kendini çok iyi hissettin. Çünkü sana sunulmuş ikinci bir hayata uyanacaktın yarın…
Bu kez gözünü açtığın aynı oda, aynı hayat ama tek fark kendini yeniden doğurmuştun. Yaşamına sonuna kadar sahip çıkman gerektiğini sana hatırlatan ölüm ötesi deneyimin ...Bunu anlatmak gibi bir derdin olmadı. Daha güçlü ve hayatın tadını sonuna kadar çıkartman gerektiğini biliyordun.
Kendine söz verdin. Kimse sen izin vermedikçe seni üzemeyecekti. Uykudan uyanmış benliğin ve farkındalığınla, sizin zaman algınıza göre elli yıl daha yaşadın. Ve bu kez sana sunulan ikinci hayatının hakkını verdin. Sözlerini tuttun. Işte tekrar buradasın. Bu güzel sohbet için teşekkür ederiz. “Siz kimsiniz diye sormadın ama ?” Bizler senin ruhsal rehberleriniz. Hazırsan birazdan hayatının manevi dökümünü çıkarmaya başlayıp yeni bir rota için yol haritası çıkaracağız…