DÜNDEN YARINA EĞİTİM SİSTEMİMİZ (12)
REFORM HÜKÜMETİ
13 Haziran 1963’te Milli Eğitim Bakanlığı’na Bursa milletvekili İbrahim Öktem getirildi.
Aynı yıl, “Din Eğitimi Problemlerini İncelemekle Görevli Komisyon” top¬lanarak bir rapor hazırladı. Raporda; İmam Hatip Okulu mezunlarının, nüfusu 5.000 (beş bin)’den az olan yerleşim yerlerinde görevlendiril¬memeleri önerilmiştir. Bu raporla, 1961 yılında hazırlanan “Din İle İlgili Eğitim ve Öğretim Komitesi “Raporu desteklenmekteydi. Çünkü bu önerinin bir amacı da mezunların istihdam alanı sınırlandırılması ve yeni İmam Hatip Okullarının açılmasının önlenmesiydi. Ancak bu kararın uygulanması da engellenmiştir.
Bu dönemde de ağır aksak da olsa Yedinci Şura kararları uygulanmaya çalışıldı.
Koalisyon oluşturan partiler arasında anlaşmazlıklar doruğa çıkınca İnönü’nün kurduğu 2. Koalisyon hükümeti de Aralık 1963’te dağıldı. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel hükümet kurma görevini Adalet Partisi Genel Başkanı Ragıp Gümüşpala’ya verdi. Ancak, sağdaki iki parti ile anlaşamayan Gümüşpala görevi iade etti. Bunun üzerine diğer seçenek İnönü’nün hükümeti kurmasıydı. 14 Aralık’ta Cumhurbaşkanı Gürsel’den Başbakanlık görevini alan İnönü, bu kez CHP Meclis ve Senato Gruplarından da tam yetki almıştı.
İnönü’nün gönlünde bağımsız milletvekilleriyle bir “reform hükümeti” yatmaktaydı. CHP’nin Bağımsızlarla bir araya gelerek İnönü’nün Başbakanlığında kurduğu ortak hükümet, Üçüncü Koalisyon Hükümeti olarak göreve başladığında İbrahim Öktem Milli eğitim Bakanlığındaki yerini korumuştu.
Bakanlığı sırasında, Galatasaray Lisesine ve İstanbul Erkek Lisesine, kız öğrencilerin de alınması kararını çıkarttı. Bu iki lisenin, karma liseler oluşu, O'nun düşünmesi ve çabasıyla gerçekleşti.
1965 Genel Seçimlerinden kısa bir süre önce, İsmet İnönü, "CHP ortanın solunda bir partidir." demişti. Ortanın Solu ifadesini, zamanın Çalışma Bakanı Bülent Ecevit ile birlikte Dr. İbrahim Öktem bulmuşlar; CHP'nin sosyal demokrat bir parti olmasına çalışmışlardı. İnönü'yü, "Ortanın Solu" sözüne onlar ikna etmişti.
Dr. İbrahim Öktem, kadınların hayata, siyasete katılmasını çok önemli buluyordu. Kızı Prof. Dr. Öget Öktem Tanör, "Kadının ekonomik özgürlüğü çok önemli. Kadının ekonomik özgürlüğü olmalı ki, kendi hayatını yaşayabilsin." sözünü kendisinden sık sık duyduğunu belirtmiştir. O toplum hayatına daha çok kadının katılmasıyla, daha medeni bir toplum ortaya çıkacağına inanırdı.
Bu koalisyon döneminde de öğretmenlerin yeterli sayıda olmayışı, ders araç gereçlerinin yeterince sağlanamayışı sorunların başında geliyordu. Bu dönemin bir özelliği de Öğretmenlerin 1961 Anayasasının getirdiği özgürlüklerle örgütlenmede önemli bir gelişme göstermesidir.
O yıllarda gazetelerde şu iki haber de eğitimimizdeki yetersizlikleri ifade etmesi bakımından önemlidir.
Ülkede bulunan 19 İmam-Hatip Okulundan 15’inin kapatılarak 4’e düşürülmesi ya da 16 yaşını doldurmuş ilkokul mezunlarının alınabileceği “Köy Dinî Müessese Memuru Okulları” na dönüştürülmesi önerisini hazırlanan Din İle İlgili Eğitim ve Öğretim Komitesi Raporu uygulamaya konulamamıştır.
Devlet Bakanı Hıfzı Oğuz Bekata yaptığı basın toplantısında, din adamlarının kültür düzeyini yükseltmek için kurslar açıldığını belirterek,” Eğer din adamları bile bu gün dünya öküzün boynuzları üzerinde duruyor” diyorlarsa bu durum onlar için olduğu kadar, bizim için de ayıptır. dedi. (18 Ağustos 1962)
** Doğuya gidecek doktor yok. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı 4000 Lira ücretle Doğuya gidecek doktor bulamayınca, hükümete ücretlerin 8 300 Liraya çıkarılması önerisinde bulundu. (7 Ağustos 1962) /
& quot;
& quot;
& quot;
Yaşam Bilimleri12 Mayıs 2024 16:39
Yaşam Bilimleri05 Nisan 2024 09:15
Yaşam Bilimleri11 Mart 2024 22:59
Yaşam Bilimleri19 Şubat 2024 18:22
Yaşam Bilimleri18 Ocak 2024 10:17
Yaşam Bilimleri26 Temmuz 2021 19:14