Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular İletişim
Parası Olmayan Köy Çocukları Okusun Diye…

Parası Olmayan Köy Çocukları Okusun Diye…

Fikir Yazıları 23 Haziran 2020 20:13 - Okunma sayısı: 2.012

H.Olcay TAŞLI

Parası Olmayan Köy Çocukları Okusun Diye…
Silistre’de yaşama gözlerini açtı. Köy çocuğuydu, köyün orta gelirli ailelerindendi. Her çiftçi çocuğu gibi, ilk oyuncağı toprak oldu. İlkokulu köyün okulunda bitirdi. İyi bir öğrenciydi. Okumayı çok sever, hayalleri vardır, İstanbul’da okuyacak büyük adam olacaktır.

Ortaokulu Silistre’de tanıdık bir ailenin evinde kalarak bitirdi. Hayali olan İstanbul’a bir adım daha yaklaştı. Okul dönüşü hayalini babasını anlatır ama babasının cevabı : “Hayır”dır.

Amcası medrese bitirmiştir ama bir baltaya sap olamamıştır. Çünkü aldığı eğitim yaşadığı ortamın ihtiyaçlarını karşılamıyordu. Köyün işinden anlamaz, üretime katkısı olamayan bir avare olmuştur.

Okul konusu açılınca babasının tepkisi nettir:

“ Amcan gibi avare mi olacaksın? Okuyan adamdan yarar gelmez.”

Ama buna rağmen o hiçbir zaman okuma isteğinden vazgeçmez, umudunu yitirmez. Zaten o amcası gibi medrese okumayacaktır ki o, öğretmen olacaktır.

Babasının isteği ise ticaret ile uğraşmasıdır, hem kısa yoldan meslek sahip olacak hem de hanenin geçimi için bir kaynak daha doğacaktır.
Babasının isteği gerçekleşir ve çocuk yumurta alım satım işine girer. İş ilk zaman karlıdır, yalnız ilerleyen zamanlarda zarar etmeye başlar. Zararın neresinden dönülürse kardır diyerek bu işi bırakır.
Ülkede nüfus sayımı yapılacaktır, ortaokulda başarılı öğrencisi olduğu için Bucak Müdürü işlenecek fişler için onu çağırır, bu işten para da kazanır. Artık okuyan adamdan yarar geliyordur.
Evde onun durumu için üzülen biri daha vardır. Annesi çocuğunun hayallerini bilmekte ve onu okuyup büyük adam olmasını istemektedir.
Ve anne, babayı ikna eder, cebine koyduğu para ile ver eline İstanbul ama İstanbul’da bir okula yazılmak oldukça güçtür. Orada dolandırılır, elindeki paranın bir kısmını kaybeder.
Aklına çare olarak İstanbul’da yaşayan aile dostu olan Paşa gelir. Bu paşanın ona yaşattığı acı olay, Türkiye Cumhuriyeti’nin en özgün eğitim okullarının kurulmasına vesile olacaktır.
Yanına gittiği Paşa’ya İstanbul’da okumak istediğini anlatır. Paşa’dan şu acı sözleri işitecektir:
“Evladım parası olan okur, olmayan okuyamaz.”

PAŞA’NIN ACI SÖZLERİ

Paşa’nın acı sözleri kulaklarında çınlar ama her şeye rağmen yılmayacaktır, köyden ayrılmadan önce annesine öğretmen olacağına söz vermiştir.
Aklına son bir çare gelir, parasız bir okula yerleştirilmek için Maarif Nezareti’ne yazdığı dilekçeyi, Nazır’a kendi eliyle verir.
Nazır bu genci sever onu bir mektupla memleketi Kastamonu’daki öğretmen okuluna gönderir.
Parası az olan çocuk kimi zaman yürümek zorunda da kalsa Kastamonu’ya varır. Okula yazılır ve annesine verdiği sözü tutar, öğretmen olur.
Daha sonra eğitim alanında başardıkları ile 20. Yüzyıla kadar eğitim alanında fark yaratmış eğitimcileri tanıtmak için derlenen İsviçre Pedagoji Ansiklopedisi’nde ona özel yer ayrılır.

Dedesi onu küçükken kucağına alıp tonguçum (ilk erkek çocuk) diye severmiş, yıllar sonra Tonguç, İsmail Hakkı’nın soyadı olur.
İsmail Hakkı Tonguç, parası olmayan köy çocukları okusun diye kurulan Köy Enstitüleri’nin yaratıcısı ve baş uygulayıcısıdır. Bu özgün ve eşsiz kurumlar, köye öğretmen ve diğer köy meslekleri erbabını yetiştirmek üzere açılmıştır. Ayrıca köy çocukları bu okulda kazanacakları sınıf bilinci ile görev yapacağı köyde, köylünün ve emeğin yanında toprak ağalarına karşı saf tutacaktır ve artık okumak için bir köy çocuğu kapı kapı gezmeyecek, kilometrelerce yolu yürümek zorunda kalmayacaktır.

MAZLUM ÜLKELERE ÖRNEK

Hindistan, Unesco’ya başvurarak, içine düştükleri eğitim çıkmazından kurtulabilmek için bir model önermelerini isterler. Unesco onlara adres olarak İsmail Hakkı Tonguç ve Köy Enstitüleri gösterecektir.
Tüm geri kalmış ülkeleri için en ideal model olan Köy Enstitüleri zamanın sınıf ilişkileri ve çıkarlarına kurban edilerek kapatılmamış olsaydı, Türk Devrimi bugün içine düştüğü çıkmazı yaşamayacaktı.
Türk toplumunun 24 Haziran 1960 yılında kaybettiğimiz, Türk köyü ve köylüsü için özveriyle çaba harcayan bu büyük eğitimcimize şükran ve minnet borcu vardır. Anısı önünde saygıyla eğiliyorum.

& quot;

H.Olcay TAŞLI

& quot;

Yorumlar (1)

Senem Bozyigit - 25 Haziran 2020 23:34

Türkiyedeki Yatılı Bölge okulları bu binanın harcıydı,önemsenmelidir.Kendimizi,tarihimizi ve öz benliğimizi çağdaş okul sistemiyle bulduk.Yorumunuz harika ,teşekkürler!
SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Fikir Yazıları
Dil Sızıları 1

Fikir Yazıları15 Kasım 2024 14:59

Dil Sızıları 1

ÖĞRETMENİN ÖĞRETİCİLİĞİ; PROFESYONEL ÖĞRETİCİLİK

Fikir Yazıları12 Kasım 2024 20:27

ÖĞRETMENİN ÖĞRETİCİLİĞİ; PROFESYONEL ÖĞRETİCİLİK

İnsan Hakları Gündemi-3

Fikir Yazıları07 Kasım 2024 18:51

İnsan Hakları Gündemi-3

Devrimin Çoban Yıldızı: Mustafa Necati

Fikir Yazıları04 Kasım 2024 09:34

Devrimin Çoban Yıldızı: Mustafa Necati

Hamam Böceği ve Ben

Fikir Yazıları03 Kasım 2024 21:01

Hamam Böceği ve Ben

İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GERİ DÖNMELİ MİYİZ?

Fikir Yazıları03 Kasım 2024 20:23

İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GERİ DÖNMELİ MİYİZ?

Doğa En Mükemmel Öğretmendir-3

Fikir Yazıları01 Kasım 2024 21:43

Doğa En Mükemmel Öğretmendir-3

Devlet Aklı ve Eğitim

Fikir Yazıları31 Ekim 2024 01:18

Devlet Aklı ve Eğitim

Kendi Olmayı Başarmak Üzerine

Fikir Yazıları28 Ekim 2024 21:13

Kendi Olmayı Başarmak Üzerine

Elitler Halka Karşı: Kürt Sorununa Jakoben Çözüm

Fikir Yazıları25 Ekim 2024 20:41

Elitler Halka Karşı: Kürt Sorununa Jakoben Çözüm