Çocukların farkındalıkları için, yaşamı anlaşılır kılan kitaplar döşemeliyiz onların yollarına.
Çocuklar için kitap dünyaya açılan kapıdır, hayatın içine karışmaktır. Bazen bir kelebeğin peşine takılıp başka diyarlara yol almak, bazen de bulunduğu çevreyi kendine hayat yapmaktır.
Çocukların kitaba karşı ilgisi erken yaşlarda başlar. Okumak; öğrenme isteğini, merak duygusunu, sorgulama bilincini ve daha birçok özelliğini devreye sokar. Kitap okumaya başlayan çocuk, edindiği bilgilerle anlamları tek tek yerleştirir zihnine. Bunların bazıları hayal dünyasını zenginleştirirken bazıları da hayal kırıklığı yaratır çocukta. Hiç ummadığı anda olumsuz örnekler çıkıverir karşısına. Maalesef hepimizin çocukluğundan süre gelen klişe olmuş kimi masal ve hikayelerle birlikte içeriği denetlenmeden hazırlanıp basılan çocuk kitapları da azımsanmayacak kadar çok. Bizler, anne-baba ve eğitimciler olarak bu tarz olumsuz durumlarla fazlasıyla karşılaşıyoruz. Bir öğrencimizin evde okunması için getirdiği ya da yayın evleri tarafından örnek gönderilen kitaplardan çocuklarımız için içeriği kontrol edildiğinde şaşkınlık içinde bırakan ifadelere yer verildiğine tanık olabiliyoruz
Canavardan, sihirden, büyüden, zehirli elmadan, karnını delmekten ve daha nice olumsuz örnekle bu tür kontrolsüz kitaba rastlamak pekala mümkün. Çocukların her şeyi somutlaştırarak öğrendiğini biliyorken bu tarz kitapların çocukların zihninde nasıl bir hasar bırakacağını düşünemiyor olmaları bu acı tablonun en vahim sorunudur. Onlar her şeyi gerçek gibi algılar ve öyle hareket ederler. Çoğu zamanda rüya ile gerçek arasındaki bağı ayırt edemezler . Bunların örneklerini de haberlerde sonu vahim sonuçlar doğuran örneklerle defalarca gördük.
İşte tam da bu yüzden kaliteli kitap seçmenin ve kitap okuma alışkanlığı kazandırmanın ne denli önemli olduğunu bir kez daha anlıyoruz.
Biz yetişkinler için bile oldukça zor olan bu durumu çocuklarımız açısından olumlu hale getirmek için kitap seçiminde dikkat etmemiz gerekenler neler olabilir?
Kitap seçimlnde yaş kriteri baş koşul olmalı. Ezbere kitap almaktan kaçınılmalı ve iyi bir araştırma ile özgün, nitelikli kitaplar ortaya koyan ve güvenilir yayınevlerini takip etmeli. Satın almayı düşündüğünüz kitabın içeriği her koşulda gözden geçirilmeli.
Dikkat edilmesi gereken bir nokta da çocuğun oyun oynama ihtiyacı varken ve eğlenceli bir aktivite içinde iken birden onu kitap okumaya zorlamak çocuğu kitap sevgisinden ve kitap okuma alışkanlığından uzaklaştırabilir. Böylesi bir durum istenmedik sonuçlar doğurur.
Peki çocuğumuzun okuma alışkanlığı edinebilmesi için neler yapmalıyız?
Öncelikle çocuğu kitapla tanıştırmak için belli bir yaş algımız olmasın. Erken yaşta kitapla tanıştırılan çocukların eğitim hayatlarında daha başarılı oldukları, bilişsel düzeyde olduğu kadar dil alanında da kendilerini daha iyi ifade ettikleri gözlemlenmektedir. Sadece bunlarla kalmayıp özgüvenleri yüksek birer birey olarak yetişirler. Evde mutlaka bir kitaplık olmalı ve şartlar uygunsa çocuk içinde küçükte olsa yer açmalıyız. Çocukla birlikte kitap okuma saatleri düzenlenmeli ve anne-babanın kitap okuduğunu çocuk görmeli.
Çocukların ilgisi küçük yaşlardan itibaren keşfetmeliyiz. Örneğin Doğa ve hayvan sevgisi, macera vs gibi kitaplara yer vermeliyiz. Çocukların kitaba dokunmalarını ve onu hissetmelerini sağlamalıyız.
Tüm bunları yaparken anne-baba ve eğitimci olarak amacımız, öğreticilikten arınıp çocuklara kitapları sevdirmek adına kendi hayatımızda da okur yazarlığı yaşam felsefesi haline getirmek olmalı. Aksi halde çocukları anlamadığımız zaman daha da zorlaşacaktır her şey.
Sayın bakanımız Ziya Selçuk ‘un söylediği gibi "Talebe talep eden demektir, eğer çocuk isterse öğrenme gerçekleşir, okumaya motive olan çocuklar, okuduğunu anlama sürecini çok çabuk atlatıyor. Bizler önemli olanın öğrenmeye karşı olumlu tutum geliştirmek olduğunu aklımızda tutarsak sonuç çok daha iyi oluyor...“