“Gözlerimin ışığı güneşten daha aydınlıktır.” La Fontaine

Şimdi size uzaklarda çok uzaklarda kimsenin bilmediği ama birilerinin belki de bildiği bir çift çam ağacının hikâyesini anlatacağım; Bu ağaçlardan birisi yaşlı ve yorgun diğeri genç ve diriymiş. Bu iki ağaç nasıl olduysa koca ormanda yana yana gelmişler. Günler günleri, aylar ayları kovalarken genç ağaç yaşlı ağacı hep yerermiş. “Benim ne kadar güzel gövdem var, senin ise çirkin...”, “Benim ne güzel diri dallarım var senin çürük...”, “Benim ne kadar düzgün gövdem var senin ki ise ne kadar yamuk yumuk” diye... Yaşlı çam ağacı ise hiç bu konuşmalara aldırış etmezmiş. Genç çam ağacı ise zaman ilerledikçe yaşlı çam ağacına artık aşağılamaya başlamış. Ama yaşlı çam ağacı onlara da cevap vermemiş. Sabretmiş, sabretmiş.

Günlerden bir gün bu iki ağacın olduğu ormana ağaç kesmeye iki adam gelmiş. Bir bakmışlar ki ileride bu iki ağacı görmüşler. Biri diğerine demiş ki “Bak şu karşıda duran çam ağacını görüyor musun? “Diğeri “Evet” demiş. “Tam düşündüğüm gibi“ diyerek bu iki ağacın yanına doğru yürümeye başlamışlar. Bu konuşmayı duyan genç ağaç bir gülümseyerek yaşlı ağaca “Gördün mü seni kesmeye geliyorlar” demiş. Yaşlı ağaç cevap vermemiş. Adamlar bu iki ağacın yanına geldiklerinde baltalarını bilemeye başlamışlar. Yaşlı ağaç dirayetli ve olgun tavrını korumuş. Baltalarını bileyen adamlar sapları iyice elleriyle kavradıktan sonra öne doğru hafif bir adım atarak aynı anda karşılıklı olarak ağacın gövdesine ilk darbeyi indirmişler. Bir anda ardada üç beş balta darbesi ile ne olduğunu anlamayan genç çam ağacı kendini toprağın üstünde bulmuş. Adamlardan biri diğerine “ Bu ağaç tam yılbaşı için iyi oldu. Çocuklar bu ağacı çok sevecek. Hem bu ağacın gövdesi düzgün dalları da daha güzel” demiş. Genç çam ağacını bir urgana bağlayarak sürüklemeye başlayarak oradan uzaklaşmışlar. Çevresinde bir ışık halesi beliren yaşlı çam ağacı bir başına kalmış... Üzgün... Ağlamaklı ve yamuk olarak...

The Santa Clause (1994)

Oyuncak satıcısı Scott kendini tatsız ve karmaşık bir durumun içinde bulduğunda yılbaşından bir gece öncedir. Noel Baba, çatıya düşer ve acilen Scott'ın onun yerine geçmesini emreder. Noel Baba kostümünü giymekle Scott bilmeden kırmızı yanaklı efsanenin bütün sorumluluğunu da kabul etmiş olur...

The Polar Express (2004)

Geçirdiği yılbaşılar nedeniyle artık Noel babaya olan bir inancı kalmayan küçük erkek çocuğu, oldukça tuhaf bir trene atlayarak hiç bilmediği yollara düşer. İnancını sorguladığı için gideceği yere varmak onun için çok da heyecan uyandırıcı değildir. Ancak trenin içi kesinlikle öyledir.

Gremlins (1984)

Rand Peltzer yetenekli ancak başarısı tartışmalı olan bir mucittir. New York şehrindeki Çin Mahallesi'nden oğlu Billy için bir hediye alır. Genç bir Çinli çocuk, onu dedesinin küçük dükkânına götürür. Rand bu dükkândan bir hediye alır…

Millions (2004)

Annelerini bir trafik kazasında kaybeden yedi yaşındaki Damian ve dokuz  yaşındaki Anthony babaları ile birlikte yaşamaktadırlar. Bütün gününü hayal dünyasında olan papazlarla konuşarak geçiren Damian tren yoluna yakın bir yerde oynarken bir çanta dolusu para bulur. Damian paranın tanrı tarafından, iyilik yapmaları için gönderildiğine inanır…

White Christmas (1954)

İki yetenekli dansçı savaştan sonra biraraya gelerek gösteri dünyasına girerler. O kış, gruplarına bayan elemanları da yılbaşını geçirmek üzere birlikte Vermont'a giderler.

Miracle on 34th St (1947)

Macy’s firmasının, Şükran günü yürüyüşünde Noel Baba rolündeki kişinin sarhoş olduğunu gören Kris yetkili olan Doris’i durumdan haberdar eder. Son anda zor durumda kalan Doris kendisinden Noel baba kostümünü giyerek yerini almasını ister.

It’s a Wonderful Life (1946)

Üst üste gelen olaylar yüzünden işadamı George Bailey intiharın eşiğine gelmiştir ve bunun içinbir köprünün kenarında intihar eylemini gerçekleştirecekken tam o sırada Clarence adlı biri belirir ve George’u intihar düşüncesinden vazgeçirmek için George’a küçük bir oyun oynamaya karar verir.

A Chrıstmas Carol (1951)

Scrooge, cimri, inatçı, huysuz, kısaca çekilmez bir adamdır. Çok parası olmasına rağmen kimselerle paylaşmaz, hiçbir şeyden mutlu olmaz. Bir yılbaşı gecesi üç hayalet onu ziyaret eder. Her biri Scrooge’un geçmişini, bugününü ve geleceğini temsil etmektedirler.

Tokyo Godfathers (2003)

Yılbaşı arifesinde evsiz, orta yaşlı Gin, Hana ve evinden kaçan lise öğrencisi Miyuki çöpleri karıştırırken bir bebek bulurlar. Her zaman anne olma hayalini kurmuş olan Hana bebeğin Tanrı tarafından kendilerine gönderilen bir hediye olduğuna inanır ve diğerlerini de bebeğe bakmak ve bebeğin annesini bulmak üzere ikna eder.

The Shop Around the Corner (1940)

Bir hediye dükkanında çalışan Alfred, hiç tanışmadığı, görmediği, ismini bile bilmediği bir kadına delicesine aşık olur. Sadece mektuplaşarak ilerlettikleri bu ilişki, artık vazgeçilmez bir bağa dönüşmüştür. Fakat dükkanda yeni işe başlayan Clara ile karşılaştıklarında, aralarında farklı bir elektriklenme başlar.

Meraklısına;

Metropolitan (1990)

29th Street (1991)

Christmas in Connecticut (1945) Meet Me in St. Louis (1944) Little Women (1994)

Meet John Doe (1941) Rare Exports (2010)

The Miracle of Morgan's Creek (1944) Trading Places (1983)

Holiday Inn (1942)

Frosty the Snowman (1969) Elf (2003)

Home Alone (1990)

The Nightmare Before Christmas (1993) The Bishop’s Wife (1948)

Yorumlar (0)