Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular İletişim
ÖĞRETMENİMİ KAYBETTİM, HÜKÜMSÜZDÜR !

ÖĞRETMENİMİ KAYBETTİM, HÜKÜMSÜZDÜR !

Fikir Yazıları 23 Kasım 2019 13:46 - Okunma sayısı: 1.347

Öğretmenin toplumdaki yerini eğitimin toplumdaki yeri belirler. Bir toplumun iktisadiyatında üretim gelişmekteyse buna koşut olarak eğitim ve bilim alanında da gelişme ve ilerleme sağlanır.

ÖĞRETMENİMİ KAYBETTİM, HÜKÜMSÜZDÜR !

Öğretmenin toplumdaki yerini eğitimin toplumdaki yeri belirler. Bir toplumun iktisadiyatında üretim gelişmekteyse buna koşut olarak eğitim ve bilim alanında da gelişme ve ilerleme sağlanır.

Dünya tekelleri 1970'lerden sonra ellerindeki stoku eritmek için toplumları neoliberal/postmodern politikalarla üretimden kopardı. Üretimden kopan toplumlar akılcılık ve bilimsellikten de koptular ve Yeni Orta Çağ'a girildi. Toplumsal üretimden ve kimlikten kopan bireyler sistemin tüketicisi hâline geldiler. Sistemin topluma kendi kültürünü aşılaması için birçok aracı vardır. Eğitim ve eğitimciler de sistemin tüketim kültürünü aşılamanın aracı oldular. Eğitimciler tüketim kültürünü aşılarken kendileri de tüketim sisteminin parçası oldular.

Öğretmenler odasında yeni çıkan arabaları, aldığı kıyafeti, gittiği oteli, konuşmakta, fakat eğitimle, alanıyla ilgili gelişmeleri takip etmemekte, dünyanın ve insanlığın gidişatı hakkında kafa yormamaktadır. Sistem kendi insan tipiyle kendi öğretmenini de yaratmış, apolitik, sistemin kendine biçtiği rolü benimsemiş, sistem içi kariyer basamaklarında tırmanma yolunu, sıradan bir insan olmayı seçmiş. Çürümüş sistemin çürük hukukunu ve etik anlayışını kabul etmiş. Millî Eğitim'de atama ve terfinin nasıl gerçekleştiğine bakmamız yeterlidir. Oysa Cumhuriyet'in ilk yılları fedakâr, kahraman öğretmenlerin hikâyeleriyle doludur. Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının da konusu olmuştur. Nerede Cumhuriyet'in Feride’si, nerede Köy Enstitülerinin Fakir Baykurtları, Talip Apaydınları, Mahmut Makalları... Öğretmenimi kaybettim, hükümsüzdür! 24 Kasım’ın tüketim ve hediye günü değil, sorgulama günü olması dileğiyle…

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Fikir Yazıları
Dil Sızıları 1

Fikir Yazıları15 Kasım 2024 14:59

Dil Sızıları 1

ÖĞRETMENİN ÖĞRETİCİLİĞİ; PROFESYONEL ÖĞRETİCİLİK

Fikir Yazıları12 Kasım 2024 20:27

ÖĞRETMENİN ÖĞRETİCİLİĞİ; PROFESYONEL ÖĞRETİCİLİK

İnsan Hakları Gündemi-3

Fikir Yazıları07 Kasım 2024 18:51

İnsan Hakları Gündemi-3

Devrimin Çoban Yıldızı: Mustafa Necati

Fikir Yazıları04 Kasım 2024 09:34

Devrimin Çoban Yıldızı: Mustafa Necati

Hamam Böceği ve Ben

Fikir Yazıları03 Kasım 2024 21:01

Hamam Böceği ve Ben

İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GERİ DÖNMELİ MİYİZ?

Fikir Yazıları03 Kasım 2024 20:23

İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GERİ DÖNMELİ MİYİZ?

Doğa En Mükemmel Öğretmendir-3

Fikir Yazıları01 Kasım 2024 21:43

Doğa En Mükemmel Öğretmendir-3

Devlet Aklı ve Eğitim

Fikir Yazıları31 Ekim 2024 01:18

Devlet Aklı ve Eğitim

Kendi Olmayı Başarmak Üzerine

Fikir Yazıları28 Ekim 2024 21:13

Kendi Olmayı Başarmak Üzerine

Elitler Halka Karşı: Kürt Sorununa Jakoben Çözüm

Fikir Yazıları25 Ekim 2024 20:41

Elitler Halka Karşı: Kürt Sorununa Jakoben Çözüm