Eğitimde Artırılamamış Gerçeklik (AR)
Öğrencilere vahşi hayvanları tanıtmak için sınıfa fil, aslan veya kaplan getirebilir misiniz?
Bir öğrencinin resim defterine çizdiği bir kanaryayı sınıfta üç boyutlu olarak uçurabilir misiniz?
Orhan Veliyi sınıfa çağırıp kendi şiirini okutturabilir misiniz?
Ünlü basketçi LeBron James’i okulun spor salonuna getirtipbasketbol kurallarını anlattırabilir misiniz?
Bir insan iskeleti sınıfta üç boyutlu bir şeklide bir rap şarkısıyla insan vücudunun bölümlerini anlatabilir mi?
Peki ya koca güneş sistemini üç boyutlu olarak sınıfa sığdırabilir misiniz?
Öğrenciler sınıfın içerisinde havada asılı bir şekilde duran hidrojen ve oksijen moleküllerini birleştirip su oluşturabilir mi?
Tehlikeli bir deneyi öğrencilerin deneme yanılma özgürlüğüne bırakabilir misiniz?
Yukarıdaki bütün her şeyi artırılmış gerçeklikteknolojisi ile yapmak mümkün.
Artırılmış Gerçeklik (Augmented Reality) Nedir?
Dijital dünyada programlanan bir nesnenin, yaşadığımız çevreye aktarılması olayına artırılmış gerçeklik denir. Basit bir örnekle anlatmak gerekirse dijital dünyada programlanan sanal bir iskeletin; akıllı gözlük, akıllı telefon, akıllı saat, akıllı tablet gibi herhangi bir teknolojik cihaz yardımıyla sınıf ortamına üç boyutlu olarak yansıtılması şeklinde oluşur. Dijital dünyada programlanmış sanal nesneler gerçek hayata aktarılırken “ AR gözlüğü, akıllı tablet, akıllı telefon” gibi donanımlar kullanılır. İngilizce ismiaugmented reality’dir. Genelde İngilizce kısaltması olan “AR” ismi ile anılır. Eğitim, sanayi, tasarım pazarlama gibi sektörlerde kullanılır.
Artırılmış Gerçeklik Eğitimde Neler Yapabilir?
Teknolojik gelişimler yıllar içerisinde birçok alanda hayatımızı değiştirirken eğitim dünyasında özellikle öğretim bazında bu değişimin çok iyi olduğunu söylemek pek mümkün görünmemektedir. Dün ninelerimizin okul sıralarında öğretim alanında kullandıkları materyaller neyse bu gün için de onların materyallerinden pek farklı bir şeylerin olduğunu söylemek güçtür. Belki tek değişim olarak akıllı tahtaları örnek gösterebiliriz. Fakat özellikle çağımız açısından farklı alanlarda teknolojideki büyüleyici değişimhızının eğitime aynı oranda yansıdığını söyleyemeyiz. Ama özellikle 2000’li yıllarda yaygınlaşmaya başlayan “AR” teknolojisi, teknolojinin büyüleyici yönünü eğitime aktarmaya başlamıştır.
Artık, öğrenciler güneş sistemini akıllı tahtadan veya kitaptan öğrenmek zorunda kalmayacak, akıllı gözlüklerini taktıkları anda sınıfta üç boyutlu olarak güneş siteminin kendisini ve hareket tarzını görebilecekler. Dahası dünyayı parçalayarak dünyanın katmanlarını görebilecekler. Örneğin Orhan Veli sınıfa gelip kendi şiirini öğrencilere okuyabilecek. Öğretmen en tehlikeli deneyleri öğrencilerin deneme yanılma özgürlüklerine bırakabilecek. Bir insan iskeleti kitaptan çıkarak öğrencilerin sıralarında bir rap şarkısıyla insan vücudunu anlatabilecek. Okul koridorlarındakiönemli şahsiyetlerin resimleri asırlardır öğrencilere bakma işini bırakıp kim olduklarını anlatmaya başlayacaklar.
Elbette yukarıda tüm anlattıklarım son derece ilginç alışılmışın dışında şeyler. İşte bu ilginçlik öğrenme açısından öğrencinin dikkatini çekecek, öğrenmeye olan isteklerini artıracaktır. Öğrenci kalbin bölümlerini kitaptan okumak veya videodan izlemek yerine bir “AR” gözlüğünü kullanarak kalbi parçalayıp kendisi bizzat materyalle etkileşimli olarak öğrenecektir. Bu yolla bir bakıma eğitimde kalıcılığın tek hâkimi sayılan yaparak-yaşayarak öğrenme fırsatı bulacaktır.
Basketbol kurallarını okumak yerine ünlü basketçi LeBron James’i “AR” teknolojisinin yardımıyla sınıfa getirip kralları anlattırmak, öğrenme motivasyonunu artırmanın yanında birden fazla duyuya hitap ederek öğrenmede kalıcılığı artırabilecektir.
Yukarıda belirttiğim tüm bu durumlar okulun sıkıcı yönünü teknoloji yardımıyla daha ilgi çekici hale getirecektir. Eğitimde neredeyse fosilleşmiş materyallere daha farklı seçenekler sunacaktır. Ayrıca “AR”dikkat çekme, güdüleme, yaparak-yaşayarak öğrenme ve birden fazla duyuya seslenme gibi öğrenme açısından önemli olan unsurlara yukarıdaki örneklerde görüldüğü üzere destek sağlamaktadır.
Ülkemizin Eğitiminde “Artırılmış Gerçeklik Teknolojisinin” Durumu
Ülkemiz açısından şu sıralar ilgi çeken bu teknolojinin durumu ve kullanımı çok iyi görünmemektedir. Pek çok eğitimci bu teknolojinin varlığından bile haberdar değildir. Akıllı tahtanın daha tam olarak içselleşmediği bir durumda “AR” teknolojisinin zemin bulması şu sıralar zor görünmektedir. Bazı bireysel girişimler dışında okullarımızda kolektif bir “AR” girişimi görmek mümkün değildir.
Fakat “AR” teknolojisi eğitim açısından dünyada hızla yaygınlaşmakta ve gelecek açısından eğitimin vazgeçilmezleri arasına gireceğine neredeyse kesin gözüyle bakılmaktadır. Önemi gittikçe artacak olan bu teknolojinin ülke açısından önemsenmesi bir gerekliliktir. Bu gereklilikten hareketle eğitim fakültelerinde öğretmenlerin bu teknolojiyle yetiştirilmesi gerekmektedir. Hatta üniversitelerde bu teknolojiyi eğitim açısından geliştirebilecek bölümler kurulmalıdır. Ders kitapları bu teknolojiyle basılmalıdır.
“AR” teknolojisi eğitimi alışılmışın dışına çıkartarak teknolojik bir eğitim imkânı sunabilir. Eğitimi geleneksel materyallerden kurtararak “Y ve Z” kuşağı için daha ilgi çekici hele getirebilir. Daha kaliteli öğrenmeler sunabilir.