YENİ EĞİTİM YILINDA MÜFREDAT NE OLACAK?
Yeni müfredata dayalı ders kitaplarında emperyalizme karşı milli birliğin sağlanması hususunda vurgu yapıldı. ABD’nin terör örgütleriyle ilişkisi eleştiriliyor, NATO tatbikatında Atatürk ve Erdoğan’ın düşman gösterildiği, Atatürk’ün çok yönlü dış siyasetinden uzaklaşılarak ülkenin ve milli savunmanın NATO’ya bağlandığı, 68 Hareketinin bağımsızlıkçı olduğu, Suriye’deki iç savaşın PKK/PYD, IŞİD, göç sorunlarına nende olduğu belirtiliyor. Behice Boran, Doğan Avcıoğlu, Mihri Belli, Uğur Mumcu ders kitabına eklendi. Bu yönlerden olumlu ama çoğu ders kitabı milli birliği sağlamaktan uzak. Zira millet kavramı yerine ümmet kavramı öne çıkarılmaya başlandı. İnsan onuruna, özellikle kadın haklarına aykırı birçok husus eklendi. Milli devletimizin kurucusu Atatürk kimi derslerden çıkarıldı, kimilerinde azaltıldı. Laik, millete dayanan tarih yerine, padişahın milli mücadelede payı olduğunu ima yoluyla belirten, çağdaş hukuk yerine dini hukuku ikame etmeye çalışan bir toplum ve tarih oluşturma çabası görülüyor.
İlköğretim 4. sınıftan lise sonuncu (12.) sınıfa kadar okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitaplarından Atatürk, Atatürk’ün din ve vicdan özgürlüğüne dair ünite, cümleler, görseller kaldırıldı. Öyle ki yeni kitaplarda Atatürk’e ve laikliğe 1 kelime dahi değinilmiyor. Sosyal Bilgiler 5. sınıf kitabında Atatürk ilkeleri çıkarıldı.
8. sınıf T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ders kitabında yer alan Atatürkçülük ünitesinde 17 sayfada anlatılan Atatürk ilkelerinin kapsamı çok daraltılarak kavramsal açıklama düzeyine indirgenmiş ve 3 sayfaya düşürüldü. Sosyal Bilgiler4., 5.,6, 7., 8. sınıflarda Atatürk’e ve Cumhuriyet tarihimize ayrılan kısım azaltıldı.
Sosyal Bilgiler 4. ve 5. sınıflarda Atatürk sıradan birisi gibi gösterilmeye çalışılıyor. Milli mücadele kahramanları Fevzi Çakmak, “Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa”, “Fevzi Paşa”, İsmet İnönü “İsmet İnönü”, “İsmet Paşa” veya “İsmet Bey”, Kazım Karabekir, ad ve soyad veya “Kazım Karabekir Paşa” Ali Fuat Cebesoy, “Ali Fuat Paşa” diye yazılırken Atatürk için “Paşa”, “Bey”, “Atatürk”, “Mustafa Kemal Atatürk” hitabı neredeyse yoktur. Kitabın yazarı bugünden seslenerek sorduğu için “soyadı kanunu olmadığından böyle hitap ettiği” savunusu yapılamaz.
Cumhuriyet tarihimiz çarpıtılıyor. Tarih ders kitaplarında; padişahın işbirlikçiliği saklandı. Vahdettin’in, Atatürk’ü Samsun’a vatanı kurtarması için yolladığı ima ediliyor. Şeyh Sait’in cumhuriyet yıkıcısı rolü gizlendi. Musul’un kaybı ile Şeyh Sait ve İngiltere arasındaki bağ koparıldı. Padişahın teslimiyetçi, işbirlikçi tutumu saklandı. Halife Abdülmecit’in TBMM’ye karşıt tavrı çıkarıldı. Menemen ve Kubilay Olayları kaldırıldı.
II. Abdülhamit üzerinden Başkanlık vurgusu yapılıyor. II. Abdülhamit dönemindeki toprak kayıpları İttihat ve Terakki’ye bağlanıyor. Düyûn-ı Umûmiye İdaresinin faydaları sıralandı.
Cihat, silahla yapılan mücadeleyi içermekte ve vatan savaşının karşısında dini yayma savaşı olarak öne çıkarılmaktadır. Cihatla ilgili temel kavramlar olarak gaza, fetih, ganimet, cizye ve haraç eklendi. Cihadın bir gerekçesi olarak fitne, bir başka gerekçesi müşrikler imiş. Türk ceza kanunu yerine islam ceza hukuku yerleştirilmek isteniyor. Kölelik eklendi. Kölelere de zekât verilebilirmiş.
Din kitapları, din kültürü ve ahlak bilgisi değil şeriat kitabı olarak düzenlendi. Gayrimüslimlerin dinî kıyafetlerini giymek, haç takınmak kafirlikmiş. Kur’an’ı inkâr etmenin dışında da kafirlik sebepleri var. Tekfir edenin kestiği hayvan yenmez, erkekse Müslüman bir kadınla evlenemezmiş. Resim ve Heykel bazı durumlarda yasaklanabilirmiş. Yolculuğa perşembe günü ve sabahın erken saatlerinde çıkılmalı, toplu taşımada kurallara uymamak kul hakkı yemek, sosyal ortamda gereksiz mesajlar göndermek kul hakkına girmekmiş. Dövme yaptırmak, moda için dişlerin şeklini değiştirmek yasak. Toto, loto, iddia, piyango gibi şans oyunları haram. Müzik dini değerlere uygun olmalı.
Laiklik kaldırıldı ve hedefe kondu. Laiklik “mesele” olarak görülüyor. Laiklik, Batı’nın fikir ve inanç problemi imiş! Laiklik İslam için “tehdit ve tehlike” sayılıyor. Laikliğin “dinden uzaklaşma sebebi olduğu” ve laiklik insanların Allah’ı, vahyi, kutsalı dikkate almadığı belirtilerek laik bireyler hedef haline getiriliyor, toplumsal huzur bozuluyor. Dahası ders kitaplarında şunlar da var;
Yeni ders yılında müfredat konusunda eğitim sendikaları başta olmak üzere sendika, parti ve kitle örgütleri ne yapmayı düşünüyor? Müfredattan memnunlar mı?
Değillerse “Milli Eğitim” gibi adlarla her ilde platform kurmak mı gerekir? İmza kampanyaları mı başlatılmalı?
Ne yapılmalı?
NOT: Müfredat ve ders kitaplarındaki milli devlet, Atatürk, insanlık onuru, kadın ve laiklik karşıtlığına dair ifadeleri “Gayrimilli Eğitim” ve “Laikliği Doğru Anlamak” kitaplarımda geniş olarak okuyabilirsiniz.
Tarihçi
MUSTAFA SOLAK