Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular İletişim
Kurum Kreşleri ve Anaokulları Üzerine Düşünceler

Kurum Kreşleri ve Anaokulları Üzerine Düşünceler

Fikir Yazıları 01 Aralık 2024 19:03 - Okunma sayısı: 101

Prof. Dr. Necati CEMALOĞLU-Uğur ÖZEREN

"Kurum Kreşleri ve Anaokulları Üzerine Düşünceler’’

Uğur Özeren:Sayın Prof.Dr.Necati Cemaloğlu, kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz?

Sayın Prof.Dr. Necati Cemaloğlu:1965 yılında Kastamonu’da doğdum. 1983–1984 eğitim – öğretim yılında G.Ü, Kastamonu Eğitim Yüksekokulu’ndan mezun oldum. Trabzon ve Ankara’da öğretmenlik ve okul müdürlüğü yaptım. Öğretmenlik yaptığım dönemlerde, Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi anabilim dalından 1992-1993 eğitim-öğretim yılında mezun oldum. MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı'nda, matematik komisyonu üyeliği ve maarif müfettişliği yaptım. Ankara ve Gazi Üniversitesi’nde "Eğitim Yönetimi" alanında master yaptıktan sonra Gazi Eğitim Fakültesi’ne araştırma görevlisi olarak göreve başladım. Doktora eğitiminden sonra 2004 yılında yardımcı doçent, 2008 yılında doçent ve 2014 yılında profesör olarak atandım. Amerika Birleşik Devleti'ne "Michigan State University" ve University of Florida’ya misafir öğretim üyesi statüsüyle gittim. MEB - Dünya Bankası - Kurumsal Performans Yönetimi Ulusal Danışmanı, değişik bakanlıklarda ve üniversitelerde stratejik plan danışmanlığı yaptım. Yayımlanmış 32 kitabım, kitaplarda bölümüm, 500’ün üzerinde ulusal gazete makale, SSCI ve diğer indexlerde taranan 112 makale, katıldığım ulusal ve uluslar arası kongre - sempozyum bulunmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıyım. İngilizce bilmekteyim. Halen Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi'nde, Eğitim Yönetimi anabilim dalında görev yapmaktayım. 2019 yılında “Başöğretmen Onur Ödülü”, “2020 Yılında Bilge Tonyukuk Eğitime Hizmet Ödülü” aldım.

Uğur Özeren: Kreşler; 0-24 aylık çocuklara hizmet veren kuruluşlardır. Gündüz Bakımevleri; 25-66 aylık çocuklara hizmet veren kuruluşlardır. Kreş ve Gündüz BakımevleriAile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı olarak açılırlar. Bakanlıklar, Belediyeler ve bağlı kuruluşlar kendi bünyesinde çalışan anneler ve çevre ihtiyaçları için kurum bünyesinde açtığı birçok çocuk etkinlik merkezi ve Kreş ve Gündüz Bakımevleri vardır. Bu ihtiyaç nerden doğmuştur? Millî Eğitim Bakanlığına katkısı ne kadar önemlidir?

Prof. Dr. Necati Cemaloğlu: Kreş ve gündüz bakımevleri, öncelikle şehir hayatının yarattığı bir olgudur. Köyden şehre göç ile başlayan, annenin iş hayatına atılmasıyla daha da zaruri hale gelen bir durumdur. Anne-baba işe gittiğinde çocukları güvenli bir yere bırakmak, iyi beslenmelerini sağlamak, dezavantajlı bölgelerde, ebeveyn eğitim düzeyinin düşük olduğu durumlarda, ebeveynin ekonomik durumlarının çocukların ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığı durumlarda, çözüm yolu olarak ortaya atılmış ve çok önemli faydası ve katkısı olan kuruluşlardır. Anne-babanın eğitim ve gelir düzeyi yüksek dahi olsa, kreş ve gündüz bakımevleri, çocuğa eğitim ve barınma, beslenme hizmeti sunması, çocukların sağlıklı büyümelerine destek olması açısından da son derece önemlidir. Eğitim bilimi açısından konu incelendiğinde, çocuklar hayatlarında öğrendikleri 100 bilginin 80’ini ilk 36 ayda öğrenirler. Öğrenilenlerin yerleşmesi, pekişmesi ve kalcı hale gelmesi ise ilk 72 aylık zaman diliminde gerçekleşir. Bu duruma göre göre erken çocukluk eğitimi, kreş, gündüz bakımevi ana sınıfı, ana okulu, çocuğun gelişimi ve eğitimi açısından son derece önemlidir.

Uğur Özeren: Okul öncesi kurumlar, çocukların okul öncesi gelişimlerini ilerletmek amacıyla tasarlanan eğitim kurumlarıdır. 0-2 yaş grubundaki çocukların sosyalleşmesini, özgüven kazanmasını, yeni beceriler öğrenmesini, iletişim becerilerini geliştirmesi ve anaokuluna hazırlanmasını sağlayan kurumlarakreş denir. Çalışan anneler için çok önemli olan bu yapılar yeterli sayıda ve ihtiyaç olan yerlerde olmadığı için kurumlar bu yapıları kendi bünyelerinde açarlar. Bu kurumlar Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından denetlenir. Millî Eğitim Bakanlığı bu hizmetlere nasıl katkı verebilir?

Prof. Dr. Necati Cemaloğlu: Kreş ve gündüz bakımevleri MEB’in çalışma alanında değildir. Değişik bakanlıklar, belediyeler kreş ve gündüz bakımevi açar. Millî Eğitim Bakanlığı, kreş ve gündüz bakımevlerinin daha etkili hale gelmesi için bu kuruluşlara müfredat desteği, araç-gereç ve malzeme desteği sunabilir. Ayrıca buralarda görevlendirilen öğretmenlerin daha iyi yetişmesi, hizmet içi eğitim yoluyla daha etkin hale gelmeleri için çaba sarf edebilir. Bu kurumların denetimlerini yapar, görülen eksik ve aksaklıkların çözümü için kreş ve gündüz bakımevlerinin bağlı olduğu bakanlık ve belediyelerle iş birliği yapabilir.

Uğur Özeren: Öğrenci etkinlik merkezleri ve öğrenci öğrenme merkezleri çocukların farklı deneyimleri etkin bir şekilde yaşamalarına, daha küçük gruplarda birbirleriyle doğal ilişkiler kurmalarına, oyun esnasında karşılaştıkları problemleri çözmelerine, karar ve sorumluluk almalarına, kendilerini ifade etmelerine ve birbirlerinden öğrenmelerine destekler. Özellikle belediyelerin sosyal sorumluluk için bu yapıları bünyesinde çoğaltması neden önemlidir?

Prof. Dr. Necati Cemaloğlu: Bakanlıkların hem iş yükü fazla hem de bütçeleri sınırlıdır. Kamunun sırtındaki bu sorumluluğu belediyelerin üstlenmesi, kamuya destek olması son derece önemlidir. Belediyeler halka bu şekilde hizmet vermeleri, çocukların ve gençlerin eğitimleri, sosyal etkinlikleri ile yakından ilgilenmeleri, hizmetlerin etkililiğini daha da artırır. Belediyelerin sosyal, kültürel faaliyetleri, eğitimle ilgili sorumlulukları göz önünde bulundurulduğunda, belediyelerin bu faaliyetleri yapması, bütçe ayırması, destek olması sürecin daha etkili hale gelmesine katkı sağlar. Bu hizmetler yapılmadığında çocuklar sokaklara, kahvehanelere, oyun salonlarına gitmekte ve kendileri için zararlı pek çok durum ve olayla karşılaşmaktadırlar. Çocukları korumak ve onlara güvenli alanlar yaratmak zorundayız. Bu konuda belediyeler de sorumluluk alması fevkalade olumlu bir durumdur.

Uğur Özeren: Öğrenci etkinlik merkezleri Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, Kadın ve Aile Hizmetleri Şube Müdürlüğüne bağlı olarak bir yönetmelik ile işletilir. Belediyeler dışında bu merkezleri işleten sivil toplum örgütleri var mıdır? Bu kurumları kim, nasıl denetler?

Sayın Prof. Dr. Necati Cemaloğlu: Gençlik dernekleri, kamu ve özel sektör, diyanet gibi pek çok kurumun bu tür örgütlenmeleri var. Bu etkinlikleri yapan kamu ya da özel kuruluşların niçin yaptıkları, nasıl bir fayda bekledikleri önemlidir. MEB, bu konuda denetleyici mekanizmalarını işe koşması gerekir. Etnik, siyasi ve farklı nedenlerle oluşan organizasyonlar, gelecekte ülkenin birliğine, dirliğine zarar verebilir. MEB, düzenli olarak bu kurumları denetleyebileceği gibi, hangi kurum tarafından açılmışsa, o kurum da kendi iç denetim mekanizmalarıyla denetleyebilir.

Uğur Özeren: Ülkemizde açılan bu kamu kurum ve kuruluşlarının bünyesinde yaklaşık olarak kaç çocuk hizmet almaktadır? Son günlerde çıkan tartışmaları izlediğimizde bu kurumların hizmetleri yerine kurum bünyelerinde olma tartışmaları olduğunu hissediyoruz. Ülkemizde hizmet veren tüm kurumların denetlendiğini düşünürsek, bu merkezlerin olmasının yarattığı hizmet daha fazla nasıl geliştirilebilir?

Prof. Dr. Necati Cemaloğlu: Bu konuda elimizde sağlıklı veri yok. Ancak 2012-2023 yılları arasında erken çocukluk eğitimi verileri incelendiğinde, %46 oranında bir artış olduğu görülüyor. Okul öncesi okullaşma oranı, 3-5 yaş arası çocuklarda %26,6’dan %51,4’e yükselmiş. Özellikle 5 yaşındaki çocukların EÇE erişimi (%85,0), 3 yaşındakilere (%16,9) ve 4 yaşındakilere (%41,4) kıyasla daha yüksektir. Buna karşın, tüm yaş grupları için okullaşma oranları, özellikle de 3 ve 4 yaşındaki çocuklar için OECD ortalamalarının gerisinde kaldığı anlaşılıyor. Almanya gibi okul öncesi eğitime ağırlık veren ülkelerde bu oran %99’a kadar yükselmiş. Okul öncesi eğitime önem vermek mecburiyetindeyiz. Çünkü 1 yıl okul öncesi eğitimden geçen çocukların iş hayatında, okul öncesi eğitimi almayan çocuklara göre 7 yıl iş hayatında daha avantajlı olduğu ileri sürülmektedir. Kadın çalışan oranına göre her kamu ve özel sektöre kreş açma, gündüz bakımevi açma mecburiyeti getirilebilir. Özellikle toplu konut alanlarında 200 konutu geçen yerler için de bu uygulama yaygınlaştırılır. Kreş ve gündüz bakımevi açanlara, gençlik merkezi gibi çocuklara hizmet edecek yerleri açıp hizmet edeceklere teşvik verilebileceği gibi, vergi muafiyeti gibi kolaylıklar sağlanabilir. Bu konuda kaynak zenginliği açısından belediyeler daha çok teşvik edilir ve bazı yasal engeller ortadan kaldırılabilir. Belediyelerin ana sınıfı ve ana okulu açma ve işletmesi için yasal düzenleme yapılabilir.

Uğur Özeren: Prof. Dr. Necati Cemaloğlu, değerli görüşlerinizi bizimle paylaştığınız için hem Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi ailesi adına hem de okuyucularımız adına çok teşekkür ederiz.

Prof. Dr. Necati Cemaloğlu: Ben teşekkür ederim. İyi yayınlar dilerim.

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Fikir Yazıları
Aşk Acısı:

Fikir Yazıları02 Aralık 2024 21:54

Aşk Acısı: "Çeken Bilir"

Jack London'ın Çağı

Fikir Yazıları27 Kasım 2024 13:02

Jack London'ın Çağı

Türkiye’de Ücretsiz Öğle Yemeği Politikaları: Eşitlik Sorunu

Fikir Yazıları26 Kasım 2024 01:31

Türkiye’de Ücretsiz Öğle Yemeği Politikaları: Eşitlik Sorunu

Dil Sızıları 1

Fikir Yazıları15 Kasım 2024 14:59

Dil Sızıları 1

ÖĞRETMENİN ÖĞRETİCİLİĞİ; PROFESYONEL ÖĞRETİCİLİK

Fikir Yazıları12 Kasım 2024 20:27

ÖĞRETMENİN ÖĞRETİCİLİĞİ; PROFESYONEL ÖĞRETİCİLİK

İnsan Hakları Gündemi-3

Fikir Yazıları07 Kasım 2024 18:51

İnsan Hakları Gündemi-3

Devrimin Çoban Yıldızı: Mustafa Necati

Fikir Yazıları04 Kasım 2024 09:34

Devrimin Çoban Yıldızı: Mustafa Necati

Hamam Böceği ve Ben

Fikir Yazıları03 Kasım 2024 21:01

Hamam Böceği ve Ben

İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GERİ DÖNMELİ MİYİZ?

Fikir Yazıları03 Kasım 2024 20:23

İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GERİ DÖNMELİ MİYİZ?

Doğa En Mükemmel Öğretmendir-3

Fikir Yazıları01 Kasım 2024 21:43

Doğa En Mükemmel Öğretmendir-3