Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular İletişim
Kartezyen Otoriterlik: Kesin Yargılı Olanlar Üzerine

Kartezyen Otoriterlik: Kesin Yargılı Olanlar Üzerine

Sosyal Bilimler 03 Mayıs 2024 12:41 - Okunma sayısı: 402

Hamit Ölçer

Kartezyen Otoriterlik: Kesin Yargılı Olanlar Üzerine

Bir kişi “2 kere 2 eşittir 4!” gibi basit bir matematiksel işlemi vurguladığında bundan ne anlaşılması gerektiği meselesi kişinin içinde yer aldığı anlam bağlamıyla ilgilidir. Kişi bunu dile getirirken çoğu kez başka bir şeyi dışavurmuş olur. Bu neredeyse çok açık ve net bir mesaj verme biçimidir. Kesindir. Açık ve seçiktir. Hiçbir şekilde itiraz edilemeyecek kadar nettir. Öte yandan böyle bir ifade ve eylem biçiminin aslında son derece itici olduğu da açıktır.

Burada bir matematiksel işlemin dile getirilmesinden ziyade kişinin harfler yerine rakamları kullanmayı tercih etmesinin ne anlama geldiğini anlamak matematiksel olanı yorumsamacılığın merkezine almak gibi bir şeydir. Şu halde rakamlar yalnızca rakamları ifade etmekten çok daha fazla psiko-sosyolojik bir durumu ifade ediyor olabileceğini hesaba katmanın yollarından biri olabilir. Rakamların bu şekilde kullanımının çoğu kez otoriter düşünme biçiminin ve otoriter eylem tipinin bir tezahürü olarak yorumlanabileceğini söyleyebilir miyiz? Sözgelimi bir kıraathanedesiniz ve ortada çözülecek bir matematik problemi olmadığına göre o halde kişinin bu formülasyona empoze ettiği anlam daha farklı bir kişilik tipini içeriyor olmalıdır.

Çoğu durumlarda kişi “2 kere 2 eşittir 4!” derken muhatabına adeta söz hakkı tanımamacasına bir vurguyla bu işin mantığının sadece “bundan ibaret olduğu”nu söylemiş olur ve zaten iletişimi tümden kesmiş olur. Kişi bir yandan söylediği şeyin en doğru ve dahası bundan başka çıkar yolun olmadığını ifade eden bakış açısını yansıtırken öte yandan kendi otoriter kişiliğine dair bir fikir verdiğinin de farkında değildir.

Aslına bakılırsa insan ve toplumsal yaşamla ilgili konularda kesinlikli bir dilden söz edilemez. Gelgelelim karşıdaki muhatabına kendi yargılarının kesinliğini ifade etmek adına “2 kere 2 eşittir 4!” diyen böyle bir kişi için önemli olan zaten bir anlama meselesi değil, daha ziyade bir tahakküm, dayatma ve iktidar meselesidir de. Böylece mikro ölçekte matematiksel olarak kurulmuş bazı kalıp formülasyonlar aynı zamanda kişinin zihniyet ve eylem dünyasının otoriterleşmiş bir kalıbını yansıtır diyebiliriz. Matematiksel kesinlikler dilinin bir ürünü olarak toplumsal ilişkilere nüfuz eden bu tarz bir otoriter kişilik biçiminin doğallaştığı ve buna itiraz etmediğimiz açıktır. Böyle bir durumu belki de “kartezyen otoriterlik” (cartesian authoritarianism) diyebileceğimiz türden bir eylem kalıbı olarak yorumlayabiliriz.

Burada “kartezyen” kavramı filozof Rene Descartes ile ilişkilidir. Descartes aynı zamanda bir matematikçi olup onun felsefe yapma biçimi matematikseldir. Şu halde kesinlikli bilginin akıl yoluyla ulaşılabileceği yolundaki fikri Descartes’ın temele aldığı düşünme biçimidir. Descartes her zaman için açık-seçik olanın bilgisine ulaşmak gibi felsefi düşünce tarzını ortaya koymuştur. Burada rakamları sanki bir çeşit insan fail gibi yorumladım. Tplumsal ilişkilerdeki matematiksel konuşma biçiminin ardındaki otoriter havayı betimlemek ve bu anlamda farklı bir durumu ifade etmek adına “kartezyen otoriterlik” terimini kullanmayı tercih ettim.

Gündelik toplumsal ilişkilerimizde kullandığımız bu tip kesinlikli-matematiksel kalıp yargılar hem kişinin otoriterliğinin dışavurumunu ifade eder hem de genel olarak toplumsal ilişkilerin otoriter biçimde yeniden üretimine yol açmaktadır bence. Ve tüm bunlar olurken çoğu kez neler olup bittiğinin farkında olmayız. Sanırım hiçbir zaman da neler olup bittiğini fark edemeyeceğiz.

Yazan: Hamit Ölçer, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Sosyoloji, Doktora Öğrencisi.

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Sosyal Bilimler
GELECEK VE OKUL MÜDÜRLÜĞÜ

Sosyal Bilimler20 Kasım 2024 18:09

GELECEK VE OKUL MÜDÜRLÜĞÜ

BİR DEĞER OLARAK AKADEMİK ÖZGÜRLÜK

Sosyal Bilimler14 Kasım 2024 16:19

BİR DEĞER OLARAK AKADEMİK ÖZGÜRLÜK

Post-truth Kavramı ve Donald Trump

Sosyal Bilimler09 Kasım 2024 12:57

Post-truth Kavramı ve Donald Trump

Batı’da Türk Algısı

Sosyal Bilimler07 Kasım 2024 20:34

Batı’da Türk Algısı

BİR HAK OLARAK AKADEMİK ÖZGÜRLÜK

Sosyal Bilimler23 Ekim 2024 14:12

BİR HAK OLARAK AKADEMİK ÖZGÜRLÜK

İnsan Hakları Gündemi-Eylül 2024

Sosyal Bilimler09 Ekim 2024 14:17

İnsan Hakları Gündemi-Eylül 2024

Dijital bağımlılık süreci nasıl yönetilmeli?

Sosyal Bilimler06 Ekim 2024 23:34

Dijital bağımlılık süreci nasıl yönetilmeli?

Okullarımızda Güvenlik ve Temizlik Problemlerine Farklı Bir Bakış

Sosyal Bilimler04 Ekim 2024 14:08

Okullarımızda Güvenlik ve Temizlik Problemlerine Farklı Bir Bakış

DOĞA EN MÜKEMMEL ÖĞRETMENDİR-2

Sosyal Bilimler01 Ekim 2024 17:29

DOĞA EN MÜKEMMEL ÖĞRETMENDİR-2

NASIL BİR ADALET?

Sosyal Bilimler23 Eylül 2024 22:22

NASIL BİR ADALET?