Üniversiteler üstlendiği eğitim-öğretim, bilimsel araştırma ve topluma hizmet görevlerini yerine getirirken niteliği sürekli artırma arayışı içerisinde olmalıdır. Üniversitenin üstlendiği görevleri yerine getirirken sadece niceliği değil niteliği de göz önünde bulundurması gerekmektedir. Üniversiteler, nicelik baskısını en fazla hisseden eğitim kurumlarının başında gelmektedir. Üniversiteler, çoğu zaman nicelik baskısıyla niteliği göz ardı edebilmektedir. Üniversitenin üstlendiği görevleri yerine getirirken niteliği artırmak için “Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge)” birimlerini etkin ve işlevsel bir biçimde işe koşması gerekmektedir.
Bir ülkenin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünün hizmet öncesi eğitimle yetiştirilmesinde üniversitelerin rolü çok önemlidir. Hizmet öncesi eğitimle yetiştirilen meslek insanının sayısından çok niteliği önemlidir. Hizmet öncesi eğitimle yetiştirilen meslek insanı ihtiyaç duyulan alanda niteliği kadar topluma hizmet vermektedir. Diğer bir açıdan hizmet öncesi ön lisans ve lisans eğitimiyle meslek insanını yetiştiren üniversite, yetiştirdiği meslek insanı aracılığıyla eğitim-öğretim hizmetinin niteliğini de ortaya koymaktadır.
Üniversitelerin yaptığı bilimsel araştırmaların niteliği temel bilime, mevcut durumun iyileştirilmesine veya var olan problemlerin çözümüne katkısı ölçüsünde ele alınmalıdır. Eğer üniversite yaptığı araştırmalarla bilime, durumu iyileştirmeye veya problem çözmeye katkı getirebiliyorsa “bilimsel araştırma”da nitelik açısından iyi bir noktadadır diyebiliriz. Üniversiteler bilime katkı getirecek, var olan durumun iyileştirmesini sağlayacak veya bir problemin çözümünde bulguları kullanılacak araştırmalara öncelik vermeli ve akademisyenleri de bu yönde bilimsel araştırma yapması için teşvik etmeli ve destek vermelidir.
Üniversitelerin topluma verdiği hizmetler de kurum ve kuruluşların ve bireylerin ihtiyacını en yüksek standartlarda karşılamalıdır. Özellikle tıp fakültesi bulunan üniversitelerdeki “araştırma ve uygulama hastaneler”inin topluma verdiği sağlık hizmetleri yüksek standartlarda ve nitelikte olmalıdır. Ayrıca “araştırma ve uygulama hastaneleri” tarafından topluma verilen sağlık hizmetlerinin nitelikli olmasının yanı sıra zamanında verilmesi de çok önemlidir. Nitelikli ve zamanında verilmeyen sağlık hizmetleri hem sağlık hizmetini alanların sağlığının ciddi anlamda olumsuz etkilenmesine hem de üniversitenin kurumsal itibarının zedelenmesine neden olabilmektedir.
Üniversitelerin üstlendiği eğitim-öğretim, bilimsel araştırma ve topluma hizmet görevlerini yerine getirirken niteliği göz ardı ederse bundan üniversite ve toplum olumsuz etkilenebilir. Üniversite, üstlendiği görevleri yerine getirirken niteliği göz ardı ettiğinde hem sıradan bir eğitim kurumuna dönüşebilir hem de kurumsal itibarı zedelenebilir. Üniversite, üstlendiği görevleri yerine getirirken niteliği göz ardı ettiğinde toplumsal hayatın hem işleyişi hem de ilerlemesi ve gelişmesi olumsuz etkilenebilir.