XXI. YÜZYILDA NASIL BİR EĞİTİM PROGRAMI?
Giriş
Millî Eğitim Bakanlığı’nın 12. Kalkınma Planı hedefleri çerçevesinde bir eğitim programı tasarlama ya da değiştirme süreci içinde olduğu görülmektedir. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin bu doğrultuda 1., 5., ve 9. sınıflar için eğitim programı değişikliklerinin en geç Aralık 2023 ayı başında yapılacağını, eğitim programlarında değerler eğitimi referans alınarak yapılan hazırlıkların tüm kademelerde hayata geçirileceğini bildirmiştir (Aydoğan, 2023). Konuya açıklık getirmek üzere eğitim programı değişikliklerine temel ve dayanak oluşturan 12. Kalkınma Planının eğitime ilişkin hedeflediklerinin belirtilmesi yararlı olacaktır. Bunlardan görece önemlileri aşağıda sıralanmaktadır (Tatar Sinecan, 2023; http://onikinciplan.sbb.gov.tr/ ):
Görülen o ki 12. Kalkınma Planının yukarıda sıralanan bazı maddelerinin ( Türkçeye önem verilmesi, öğretmen eğitiminde dijital içeriklerin zenginleştirilmesi, veriye dayalı politika üretilmesi gibi) Türk Eğitim Sistemine katkı getirici olarak görülmesine karşın özel okulların sayısının artırılması için çalışma yürütüleceği, özel okullarda boş kalan kontenjanların devlet okulu öğrencilerine, belli bir bedel karşılığında tahsis edileceği; özel sektörün desteklenmesi, meslek liseleriyle sermayenin işbirliği, yöneticilerin profesyonel yöneticiler haline getirilmesi, özellikle eğitimcilerin uzun süre itiraz ettiği performans sisteminin sürdürülmesi gibi birçok uygulamanın olumlu etkisinden bahsetmek zor görünmektedir. Bu anlayış ve uygulamalar ne yazık ki eğitimin piyasanın hizmetine sunulduğu, laiklikten uzaklaştırıldığı, bir kamu girişimi ve hakkı olmaktan çıkarıldığı kaygısını yaratmaktadır (Tatar Sinecan, 2023). Aydoğan’ın (2023) vurguladığı gibi okul bazlı performansın getirileceği düzenlemesi ise eğitim emekçileri açısından esnek, güvencesiz çalışma koşullarının daha da artış göstermesine yol açacağı ortadadır.
Eğitim programı dinamik bir yapılanma, bir tasarım sürecidir; ihtiyaçlara, değişme ve gelişmelere göre değişme gösterebilir. Bu bakımdan MEB’in eğitim programı değişiklikleri uygun görülebilir. Ancak eğitim programı tasarım ya da değişikliklerinin 21. Yüzyıl ihtiyaç ve gereklerine göre olması beklenir. Bu bağlamda eğitim programına ilişkin aşağıdaki yazı bu konuya ışık tutabilir.
Eğitim Programı: Tanımı ve Kuramsal Temelleri
Eğitim programı (curriculum)[1], kimilerine göre rehber-yol gösterici bir kitap, kimilerine göre de uygulanması ve gerçekleştirilmesi gerekli ideallere, genel bir bakış belgesidir (Life Educare, (2021. Çağdaş eğitim programının bu iki görüşü kapsaması düşünülür. Daha ayrıntılı olarak eğitim programının dört boyutlu bir yapı olduğu ifade edilebilir. Bu boyutlar sorularla aşağıda olduğu gibi ortaya konulabilir:
Esasta eğitim programının, kısaca öğretme ve öğrenmenin her aşamasında ne yapılması, nasıl yapılması ve nasıl değerlendirilmesi gerektiği konusunda net ve spesifik ayrıntılar vermesi beklenir. Özünde eğitim programı dinamiktir; dolayısıyla bir eğitim programı her zaman yeniden tasarlanmaya, gözden geçirilmeye ve yenilenmeye açıktır. Diğer bir deyişle değişen zaman ve ihtiyaçlar eğitim programının doğası ve kapsamının değişmesini gerektirir (Life Educare, (2021).
Temel insani ve etik değerler. Günümüzde insanlık, makineler ve elektrifikasyonla ilgili icatlara devamla kolektif bir güç olarak bilgisayar ve teknoloji tabanlı sistemleri icat etmiş; dahası yapay zekayı yaratmıştır. Ancak tüm bunların ortasında, bazı temel insani ve etik değerlerin bu süreçte kaybolduğunu ve insanların kendi yarattıklarına çok fazla bağımlı hale geldiğini belirtmek gerekmektedir. Bu bağlamda 21. yüzyılda başarılmaya çalışılan üç şeyin; kimlik ( identity), bilgi-enformasyon (information) ve yenilik(innovation) olduğu ileri sürülebilir. Kimlik, sürekli olarak “kim olduğumuz” ve “her birimizi benzersiz kılan şeyin ne olduğu” konusunda daha bilinçli ve farkında olmayı ifade eder. Bilgi, dünyanın farklı yerlerinde var olan ve farklı yerlerden gelen bilgilere sınırsız erişimi belirtir. İnovasyon, teknolojik ve teknoloji dışı araçlarla geliştirilen daha yeni fikirleri ve çözümleri ifade eder. Bu doğrultuda 21. yüzyıl eğitim programının öğrencilere; kendi benzersiz kimliklerini oluşturma, bilgiyi akıllıca ve sorumlu bir şekilde kullanmayı ve paylaşmayı öğrenme ve yenilikçi fikirler, prototipler, tasarımlar vb. aracılığıyla günümüzün acil sorunlarına çözüm bulma konusunda güç vermesi beklenir. Bu beklenti ya da hedeflerin gerçekleştirmesi için de aşağıdaki bileşenlerin eğitim programına dahil edilmesinin gerektiği açıktır (Life Educare, 2021):
Görünen o ki bu gelişme ve değişmeler bir okulun bilgi yaratmayı, bilgi edinmeyi ve bilgi paylaşımını kolaylaştırma işlevinde radikal bir değişiklik yapmasını gerektirmektedir. Dolayısıyla okulda “ne öğretildiği”, “nasıl öğretildiği” ve “nasıl değerlendirildiği” konusunda büyük bir değişiklik olması, bu doğrultuda sıradan öğretimin yerini planlı ve bilgili öğretimin alması beklenir. Bu doğrultuda okulların, farklı öğrencilerin ihtiyaçlarını ve ilgilerini karşılamak için çeşitli pedagojik yaklaşımları dikkatli bir şekilde uygulaması gerekecektir. Şu da hatırlanmalıdır: Bir eğitim programının başarısı büyük ölçüde onun etkili uygulanmasına bağlıdır; aksi takdirde sadece bir yol haritası olarak kalır. Bu nedenle uygulama stratejisinin veya yolunun dikkatli seçilmesi gerekecektir ( Life Educare, 2021).
Teknoloji ve eğitim programı ilişkisi. Günümüzde teknolojinin ve multimedyanın eğitim programında kullanımı konusunda öğretim kurumları ve öğrenci beklentilerinin düşük olduğu görülmektedir. Bu durumun öğretim elemanının öğrencilerde yenilik ve yaratıcılığı esinlendirmesi yanında onları kendi konularına dahil etme kapasitesini sınırlandırması açıktır. Dolayısıyla öğrenmede teknolojinin kullanımına ilişkin olarak öğretim elemanlarının davranışlarını değiştirmeleri ve bu araçları öğrenme hizmetinde daha geniş, daha yenilikçi bir şekilde kullanıma sokmaları gereklidir. Başka bir deyişle öğretimde teknoloji kullanımının artırılması, öğrencilerin öğrenmesini geliştirmek için teknolojik araçların eğitim programına etkili bir şekilde eklemlenmesi adeta gerekli bir zorunluktur (Clayton-Pedersen ve O'Neill, 2005).
Bu gelişmeler 21. yüzyıl eğitim programının temel bileşenlerinden birin de teknoloji olacağını göstermektedir. Teknolojinin üniversite eğitim programında mevcut rolüne ilişkin Amerikan Kolejler ve Üniversiteler Birliği’nin (AAC&U), “Büyük Beklentiler” adı verilen çok yıllı, çok katmanlı bir girişimi bu konuda bilgi verici görülebilir. Girişim, 21. yüzyıl üniversite mezunlarının ayırt edici özelliklerini belirlemekle görevli uzmanlardan oluşan ulusal bir panel toplamıştır. Bu girişime göre kasıtlı(intentional) öğrenenler geliştirmek için eğitim programı, öğrencilerin bilgi uğruna bilgi edinmelerine yardımcı olmanın ötesine geçerek, öğrencileri karmaşık, küresel bir toplumun karşılaştığı zorlukları ele almak adına bilginin inşasına dahil etmelidir. Büyük Beklentiler Ulusal Paneline göre, eğitim programı ve ders programı, öğrencilerin bir veya daha fazla disipline ilişkin uzmanlık bilgisinin yanı sıra geniş liberal eğitim sonuçlarına ulaşabilecekleri çok sayıda yol sağlamalıdır. Bu bağlamda kasıtlı öğreneler oluşturmak için şunlar yapılmalıdır (Clayton-Pedersen ve O'Neill, 2005):
Bu kazanımlara; yazma ödevleri (açıklayıcı, yaratıcı ve kişisel yazma), gerekli ve eleştirilen sözlü sunumlar ve probleme dayalı öğrenme ile ulaşılabilir. Bu bağlamda öğrencilerin, insanın hayal gücü ve ifadesi, küresel ve kültürler arası topluluklar ve doğal dünyanın modellenmesi bilgisini içeren alanlarda ustalığa ihtiyaçları vardır. Sonuç olarak gelecekte kariyerler her halde geçmişe göre daha yüksek düzeyde eğitim gerektirecektir. Bu eğitimin, bireylerin statik bilgiye sahip olmasından çok, bilmeleri gerekenleri keşfetmelerini sağlaması beklenir. Zira toplumun zihinsel çevikliğe ve uyum yeteneğine sahip üniversite mezunlarına ihtiyacı olacaktır. Bunun için de bilgi teknolojisinin mevcut yetenekleri, mezunların zihinsel olarak çevik ve uyumlu olmalarını sağlayacak öğrenme etkinliklerinin desteklenmesini mümkün kılabilir. ( Clayton-Pedersen ve O'Neill, 2005). ?
Eğitim programı standartları.Yirmibirinci Yüzyıl Becerileri Ortaklığı (The Partnership for 21st Century Skills) tarafından geliştirilen Ortak Öz Eyalet Standartları [Core State Standards (CCSS)], 21. yüzyıl eğitimi çerçevesine (P21) bütünlük kazandırmayı hedeflemektedir. P21 çerçevesi ; öz(core) akademik bilgiyi, eleştirel düşünmeyi ve sosyal becerileri öğretim ve öğrenmede; öğrencilerin 21. yüzyılda gerekli çok boyutlu yeteneklerinde ustalaşmaları için bütünleştirmeyi savunmaktadır. CCSS ‘yi p21 çerçevesi ile birleştirmek suretiyle öğrencilerin 3R’yi( okuma, yazma ve aritmetik) tamamlama yanında 4C’de (eleştirel düşünme, iletişim, işbirliği ve yaratıcılık) ustalaşmalarını sağlayacaktır. Böylece P21 çerçevesi ve CCSS öğrencilerin gelecek becerileri başarmaları için birbirlerini destekleyecektir. Bu bağlamda bilişsel öğrenmeyi ve becerileri eğitim programında bütünleştirmek öğrencilere, konuları derinden anlama ve karmaşık sorunları gerçek dünyada çözme imkanı verebilecektir. P21 çerçevesinin geliştirdiği standartlar aşağıdaki sıralanmaktadır ( Ahmed Alismail, H. ve McGuire, 2015):
Bu standartlar eğitim programında nelerin, ne derecede olmasını ifade etmektedir. Diğer bir deyişle bu standartlar 21. yüz yıl eğitim programının öz akademik bilgi, 21. yüzyıl becerileri ve sosyal becerileri bileşenlerini kapsaması ve bu boyutlarda yeterli olmasını gerektirmektedir.
Özet ve Sonuçlar
Paige'ye (2009, in Ahmed Alismail, H. ve McGuire, 2015 ) göre 21. yüzyıl eğitim programı; bilgi, düşünce ve yenilik becerileri, medya, Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) okuryazarlığı ve gerçek yaşam deneyimi bağlamında temel akademik konuları içermesi, onların bir karması olmalıdır. 21. yüzyılda beklenen özgün öğrenmeyi gerçekleştirmek için öğrencilerin öğrenme ortamına etkili bir şekilde katılması ve eleştirel düşünme, problem çözme ve işbirliği gibi 21. yüzyıl becerilerinde ustalaşması gereklidir. Bu sayede öğrenciler gelecekteki kariyerlerinde başarılı olmalarına yardımcı olacak gerekli bilgi ve yaşam becerilerine sahip olacaklardır (Lombardi, 2007, in Ahmed Alismail, H. ve McGuire, 2015). Bu nedenle 21. yüzyılda eğitim programının, bilginin inşasına odaklanması ve öğrencilerin gerekli becerileri kazanmalarını mümkün kılan kendileri için değerli bilgileri üretmeyi sağlaması gereklidir. Demek ki program geliştirmek gerecek dünya ile bağlantılı olmalıdır. Böyle bir program öğrencilerin katılımını, motivasyonunu sağlama yanında akademik konuların, 21. Yüzyıl becerilerinin öğrenmesini sağlayabilir; sonunda onları yetişkin yaşamına hazırlayabilir.
Bu bağlamda P21 Çerçevesinde belirtildiği üzere eğitim programı, öğrencilerin bilgiye hakim olmalarına ve temel akademik disiplin bilgilerini anlamalarına olanak sağlayacak şekilde tasarlanmalıdır. Ayrıca bu eğitim programı öğrencilere sivil, finansal, çevre, sağlık ve küresel farkındalık gibi çeşitli okuryazarlıkları öğrenme ve geliştirme fırsatı vermelidir. Diğer bir deyişle çoklu okuryazarlık (multiliteracy) öğrencilerin kendilerini küresel dünyada güçlüklerle baş edebilecek ve iş dünyasında başarılı olmalarını sağlayacak bilinçli karar vermelerine olanak sağlayacaktır. Zira gerçek dünyayla başarılı bir şekilde yüzleşebilen bir nesil hazırlamak için öğrencilere farklı beceriler kazandırmak önemlidir.
Sonuç olarak 21. yüzyıl eğitim programı, gelecekte gerekli becerileri, öz akademik bilgiyi ve sosyal becerileri açıkça kapsayacak şekilde gözden geçirilmeli ve yeniden tasarlanmalıdır. Bu doğrultuda öğrencilerin, başarılarını artırmaları, bilişsel süreçleri ve onları gelecekteki kariyerlerinde başarılı olmaya hazırlayacak bilgiyi yapılandırmaları için 21. yüzyıl becerilerine ihtiyaçları vardır. Öğretmenlerin de bu becerilerin öğretiminde farklı strateji ve yöntemler uygulaması gerekmektedir. Zira bu amaca ulaşmaya yönelik spesifik bir strateji veya model bulunmamaktadır( in Ahmed Alismail, H. ve McGuire, 2015).
Son söz olarak 21. yüzyıl eğitim programının geniş hedef olarak; öğrencileri küresel toplumun zorluklarıyla yüzleşebilecek aktif vatandaşlığa hazırlamak; yenilikçi olabilmek, karmaşık sorunları çözmek ve dünyayı daha iyiye doğru değiştirmek için teknolojinin gücünden yararlanmak gibi bir işlevi olacaktır.
Yararlanılan Kaynaklar
Alma R. Clayton-Pedersen, A. R ve O'Neill, N (2005). Curricula Designed to Meet 21st-Century Expectations. https://www.educause.edu/research-and-publications/books/educating-net-generation/curricula-designed-meet-21st-century-expectations
Ahmed Alismail, H. ve McGuire, p. (2015). 21st Century Standards and Curriculum: Current Research and Practice. Journal of Education and Practice,6(6), 15-154
Aydoğan, F. ( 2023). Müfredat. Birgün. 3. 11. 203
Common Core State Standards Initiative. (2010). Common core state standards initiative: Preparing america's students for college and career. Common Core State Standards. Retrieved from http://www.corestandards.org
Life Educare, (2021) Designing Curriculum for 21st Century. https://www.lifeeducare.com/designing-curriculum-for-21st-century/
Paige, J. (2009). The 21st Century Skills Movement. Educational Leadership, 67, 11.
T.C. Cunhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (2023). On İkinci Kalkınma Planı (2024-2028).
[1]Türk Eğitim Sistemi literatüründe eğitim programı (curriculum) karşılığı “müfredat” sözcüğü kullanılmaktadır. Ancak müfredat, terimin de işaret ettiği üzere ferd ferd ya da tek tek bir dönemde verilen derslerin listelenmesidir; dolayısıyla eğitim programı teriminin yukarıda belirtilen amaç içerik, öğretme ilke ve teknikleri ve değerlendirme boyutları içeriğini kapsar değildir. Bu nedenle bu yazıda müfredat yerine eğitim programı terimi kullanılmıştır.