Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular İletişim
“ÇOKLU” ZEKÂ: BU ZEKÂLARIN ‘DİBİ’ NEREDE?

“ÇOKLU” ZEKÂ: BU ZEKÂLARIN ‘DİBİ’ NEREDE?

Bilimsel Makaleler 08 Temmuz 2019 04:37 - Okunma sayısı: 4.520

Zekâ ile sorunları olanlara “duygusal” zekâ yetmedi, nedense yine aynı zaman diliminde bu kez “çoklu zekâlar” ortaya çıkıverdi; hem de ne çıkıverme, yine zekânın ne olduğundan/olmadığından “bi’haberler” tarafından üstüne atlanıverdi, pek çok yayın yapılma

“ÇOKLU” ZEKÂ: BU ZEKÂLARIN ‘DİBİ’ NEREDE?

 

Prof.Dr. Adnan Erkuş

            Zekâ ile sorunları olanlara “duygusal” zekâ yetmedi, nedense yine aynı zaman diliminde bu kez “çoklu zekâlar” ortaya çıkıverdi; hem de ne çıkıverme, yine zekânın ne olduğundan/olmadığından “bi’haberler” tarafından üstüne atlanıverdi, pek çok yayın yapılmakla kalınmadı, üstelik ülkemin milli eğitim politikası haline bile getirildi! Aradan geçen bunca zamanda nasıl, mutlu musunuz “bi’haberler”; çocuklarımızın “çeşit çeşit” zekâlarını ölçebildiniz mi hiç değilse?

 

            Gardner (2000) denen bir kişi hiçbir somut görgül veriye dayanmadan çıkıp, yine nedense aynı zaman diliminde, “bir tek puanla (IQ kastediliyor) birey ölçülemez, her birimiz ayrı zekâlara sahibiz” demiş ve zekâ konusunda “bi’haberler”i bir güzel avlamıştır! Eh ne de olsa “moda” olan yenidir, değil mi? O günden bu yana bir yığın makale/kitap yazılmış, konferanslar verilmiş; iyi para ve akademik puan da kazanılmıştır! Gardner’ın bu “zekâlarının” içinde neler yok ki; bedensel zekâdan matematik zekâya, müzik zekâsından iç-kişisel (ne demekse) zekâya (hatta “bunların içine daha başka yenilerinin de girebileceğini” ileri sürmek) kadar!? Bu zırvalık, daha sonra “kurumsal” zekâ, “Nokta Nokta” zekâ gibi başka zırvalıkların da öncüsü olmuştur. Üstünde durmaya bile gerek yok ama, bu “görüş” ne yazık ki güzel ülkemin genç beyinlerini, milli eğitimini vb bir güzel hallettiğinden dolayı devam etmek zorundayız. Özel yeteneklerden “güzel” yeteneklere, ilgiden tutuma hepsi harmanlanan ve gün geçtikçe içine yenilerinin atıldığı bir kötü çorba! Bu uydurma zekâları burada ayrıntılı ele alıp savunucularını sevindirmeyeceğiz. “Duygusal” zekâ zırvalığında olduğu gibi, yapısal olarak ve ölçme açısından bunların zekâ olamayacağını ortaya koymakla yetineceğiz; gerisi, savunucularına kalıyor.

 

Gardner’ın Çoklu Zekâ Görüşü

8-7-gb9y9OD.png

 

            Geçen yazımızda, “duygusal” zekâyı ele alırken zekâ tanımını da yapmıştık ve aslında orada ipuçlarını da vermiştik: Zekâ bir sınır yeterliktir, çok bileşenli-tek faktörlü psikolojik bir yapıdır… Bazı psikolojik özelliklerimiz birbirinden ayrık ve toplanmayan, bazıları ise birbiriyle ilişkili ve toplanabilen yapılardan oluşur (Erkuş, 2016). Örneğin, kişilik ağırlıkla sıfatlarla tanımlanır ve birbiriyle toplanamayan özelliklerimizden oluşur; bu bakımdan, “kişiliksiz kişi” yaftasını günlük yaşamda kullanabilirsiniz, ama bunun psikolojik yapı ve ölçme açısından hiçbir anlamı yoktur! Çünkü kişilik toplanamayan ayrık özelliklerden (ayrık çokboyutlu) oluşan bir “çatı” değişkendir ve bu nedenle bir kişilik ölçeğinden alınan puanların azalışı veya artışı hiçbir anlam ifade etmez. Her alt kişilik özelliğinin kendi içinde artış ve azalışı anlamlı olabilir (tekboyutluluktan dolayı), ama toplam kişilik puanı bir şey ifade etmez! Örneğin, “içedönüklük” ile “saldırgan kişilik” gibi özelliklerimiz toplanamaz! Bu nedenle, bu tür ölçme araçlarına, bireyin değişik kişilik özelliklerinin dökümünü alma anlamında “dökmeç (envanter)” denir. Bazı psikolojik özelliklerimiz ise, yapısı (işleyişi) gereği aynı psikolojik yapının olmazsa olmaz bir parçasını oluşturan ve toplanabilen değişkenlerdir. Örneğin, eğitimde başarı, zekâ vb bu tür değişkenlerimizdir. Bilişsel olarak çözmeye karşılaştığımız bir “zorluk”ta (elbette bedensel de olabilir) birbirini bütünleyen bilişsel yeteneklerimiz işbaşındadır ve hepsi de serebral korteksteki bilgi işleme süreçlerinin ürünüdür. Zekâyı nasıl tanımlarsanız tanımlayın (elbette bu uyduruk “duygusal” ve “çoklu” hariç, zaten buradaki yazılar da bunların gerçek zekâ olmadığından dolayı yazılıyor), kaç alt-bileşen oluşturursanız (soyut, sayısal, sözel, uzamsal…) oluşturun, hepsi hem kendi başına bir anlam ifade eden hem de birbirleriyle toplanabilen bir özellikle karşılaşıyoruz: Hepsinin üstünde bir genel (G) faktör ve altında onu oluşturan alt-bileşenler.  Merak edenler zekâ kuramları ve ölçekleri konusundaki en az yüzyıllık alanyazına bakabilirler.

 

8-7-soVLJmU.png8-7-5UpfpSE.png

            Ayrık yapılar                                                            Bileşenli yapılar

 

Spearman’dan (1905 yılından) bu yana pek çok zekâ kuramı (Thurstone, Thorndike, Vernon, Wechsler, Kaufman, Piaget vd) ortaya atılmış ve pek çok zekâ ölçeği geliştirilmiştir. Elbette, çoklu (ayrık) zekâlar görüşü de öne sürülmüş, ancak ölçme sonuçlarına dayanarak bizzat öne sürenler tarafından bunun doğru olmadığı kabul edilmiştir. Bugün dünyada en çok kullanılan Wechsler ölçeklerinin; sayı dizisi, sözcük dağarcığı, küplerle desen, aritmetik, vb pek çok alt-bileşeni; onlarında üstünde sayısal, sözel gibi grup bileşenleri ve en üstte de toplam (G) bir zekâ puanı vardır. Bugüne kadarki tüm zekâ çalışmalarında bu tekfaktörlü-çokbileşenli yapı doğrulanmış, aksine bir kanıt bulunamamıştır!

 

Zekânın Yapısı

8-7-Y972pLn.png

 

8-7-toHapE7.png

Wechsler’in Zekâ Görüşü

 

8-7-9oIYqjS.png

            Guilford 120 tane zekâ tanımlamıştır! Ancak hepsini ölçmeye ömrü vefa etmemiştir. Ne olacak şimdi?

8-7-NfXaacg.png

 

            Şimdi gelelim, bu “çoklu” zekâların ne kadar çoklu olduğuna… Bir önceki yazımızda “duygusal” zekâyı ele alırken de sözünü ettiğimiz gibi, bir “kuramın” doğruluğunun/geçerliğinin test edilmesi ölçme yoluyla gerçekleştirilir; ölçme bize akla karayı gösterir. Aşağıda bazı “çoklu” zekâ testlerinden (!) bazı madde örnekleri (isteyen sadece “Google Amca”dan tarasa bile çok daha fazlasına ulaşabilir) verilmiştir:

- “İsimler, yerler, tarihler konusunda belleğim iyidir.”

- “Kitap okumayı severim.”

- “Kelimeleri doğru şekilde telaffuz ederim.”

- “Aritmetik problemleri kafadan hesaplarım.”

- “Matematik ve fen derslerinden hoşlanırım.”

  • -Bahçede toprakla, bitkilerle oynamayı çok severim.”

- “Doğaya karşı duyarsız olanlara kızarım.    (…)

            Bu maddelerin hiçbirisi zekâ ile ilgili değildir; kimisi ilgiler ile kimisi tutumlar ile ilgilidir ve hepsi de kişinin kendisine ilişkin algısını (self-perception) uyarmaktadır. Bu maddelerin oluşturduğu bir araç her şeyden önce “test” değildir! Bir sınır yeterlik onu test etmeden, “belleğim iyidir”, “hesaplarım” vb ile ölçülebilir mi? Haydi hesaplatın bakalım ne çıkacak? Üstelik “kafadan hesaplamak” da ne, neyin göstergesi? Hoşlanmak, sevmek, kızmak zekânın göstergeleri mi? Ölçme-ölçek geliştirmenin temel ilke ve kuralları açısından felaket bir durum! Bu testlere (!) dayalı faktör analizi ve içtutarlık katsayıları ne gösteriyor dersiniz? Tek faktörlü ve tüm maddelerin içtutarlığının 0.80-90’dan yüksek olduğu katsayıları! Neden? Çünkü, önerdiğiniz gibi çok faktör yok, hikâye; maddelerin hepsi, bireyin “kendini beğenmişlik” düzeyini ölçüyor da ondan!Ama bu ölçekler (!) MEB RAM’larda ve pek çok araştırmada ne yazık ki sıklıkla ve halâ daha kullanılmaya devam etmektedir. Bunun sorumlusu kimlerdir, neye hizmet ettiklerini biliyorlar mı, halâ daha farkına varmadılar mı?

            Bir önceki yazıda da belirttiğimiz gibi, hepsi aynı zaman diliminde düğmeye basılmış gibi azgelişmiş akademisyenlerin beyinlerine “alternatif ölçme/tıp”, “nitel araştırma” gibi daha pek çok virüs şırınga edilmiştir. Çok yazık! Bilimsel etik açısından herkes öncelikle kendi alanında top koşturmalıdır! Uyduruk “şeylerle” değil, gerçek bilimle kalın…

 

Kaynaklar

Erkuş, A. (2016).Psikolojide Ölçme ve Ölçek Geliştirme I: Temel kavramlar ve

            İşlemler (3. Baskı). Ankara: Pegem Akademi.

Gardner, H. (2000). Intelligence reframed:  Multiple intelligences for the 21st century.  New

York:  Basic Books, 2000.

 

 

 

 

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Bilimsel Makaleler
SINIFTA ÖĞRENİM VE ÖĞRETİMDE DİJİTAL ARAÇLARIN ( İNTERNET, ANDROİD TELEFONLAR, TABLET GİBİ) KULLANILMASI TARTIŞMALARI

Bilimsel Makaleler12 Ekim 2023 21:31

SINIFTA ÖĞRENİM VE ÖĞRETİMDE DİJİTAL ARAÇLARIN ( İNTERNET, ANDROİD TELEFONLAR, TABLET GİBİ) KULLANILMASI TARTIŞMALARI

M.S. 185 Yılında Patlayan Süpernovanın Nadir Bir Görünümü

Bilimsel Makaleler10 Haziran 2023 10:40

M.S. 185 Yılında Patlayan Süpernovanın Nadir Bir Görünümü

Bilimsel Makaleler10 Ocak 2023 22:11

"KIRIK KURABİYE" SENDROMU

 Prof. Dr. Aytaç Açıkalın İle “İnsan Kıymeti” Üzerine Söyleşi-2

Bilimsel Makaleler05 Haziran 2022 16:16

 Prof. Dr. Aytaç Açıkalın İle “İnsan Kıymeti” Üzerine Söyleşi-2

Eğitim Sendikası

Bilimsel Makaleler02 Haziran 2022 18:48

Eğitim Sendikası

YAŞAMIN İNİŞLERİ ÇIKIŞLARI 

Bilimsel Makaleler24 Nisan 2022 12:06

YAŞAMIN İNİŞLERİ ÇIKIŞLARI 

Sanat Eğitimine Giden Yolda Sanâyi-i Nefîse Mektebi ve Önemi

Bilimsel Makaleler09 Aralık 2021 19:16

Sanat Eğitimine Giden Yolda Sanâyi-i Nefîse Mektebi ve Önemi

TÜRKİYE VE DÜNYADA  KÜRESEL ISINMA ARTIYOR, ORMANLAR YANIYOR

Bilimsel Makaleler04 Ağustos 2021 20:24

TÜRKİYE VE DÜNYADA KÜRESEL ISINMA ARTIYOR, ORMANLAR YANIYOR

2023 Eğitim Vizyonu Doğrultusunda Bölgesel Eğitim Farklılıklarının Azaltılması: Yeni Yaklaşımlar, Eğitimcilerin Beceri Gelişimleri-3

Bilimsel Makaleler24 Mayıs 2021 20:15

2023 Eğitim Vizyonu Doğrultusunda Bölgesel Eğitim Farklılıklarının Azaltılması: Yeni Yaklaşımlar, Eğitimcilerin Beceri Gelişimleri-3

2023 EĞİTİM VİZYONU DOĞRULTUSUNDA BÖLGESEL EĞİTİM FARKLILIKLARININ AZALTILMASI: EBEVEYN EĞİTİM SEVİYESİ ETKİSİ VE ÖNERİLER-2

Bilimsel Makaleler15 Mayıs 2021 17:24

2023 EĞİTİM VİZYONU DOĞRULTUSUNDA BÖLGESEL EĞİTİM FARKLILIKLARININ AZALTILMASI: EBEVEYN EĞİTİM SEVİYESİ ETKİSİ VE ÖNERİLER-2