Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular İletişim
Sinema ve Edebiyat Üzerine

Sinema ve Edebiyat Üzerine

Sinema 07 Nisan 2023 18:13 - Okunma sayısı: 1.034

Barış AKKURT yazdı

Sinema ve Edebiyat Üzerine

Yıllar önce Taksim’in arka sokaklarının birinde şöyle bir duvar yazısı görmüştüm: “Zeki Demizkubuz > Nuri Bilge Ceylan” Bu, yönetmen sineması çağını yaşadığımız bir dönemin de işareti aslında. Sinemamız oldukça güçlü. Birçok önemli yönetmen var: Yeşim Ustaoğlu, Derviş Zaim, Semih Kaplanoğlu… Yazıyı yazan kişi yönetmenler arasından iki seçim yapmış ve bunları karşılaştırmıştı. İnsanın içini gıdıklayan bir yan da yok değildi burada. Karşılaştırma insanı içine çekiyordu.

Bir edebiyat eleştirmeninin sözlerini anımsıyorum: “Her eser biriciktir. Eserleri bir sıralamaya sokmak, yarıştırmak doğru olmaz,” diyordu. Kısmen katılıyorum bu düşünceye. Sanki, belli bir çıtanın üzerindeki eserler için söz konusu olabilir bu biriciklik durumu. Bu seviyedeki eser, ciddi bir birikimi ve anlatım gücünü arkasına almıştır, büyük emek taşır. Değerliler arasından bir değer biçmek zorlaşır. Belki de gereksizdir bu yarıştırma. Öyle ya, biriciktir eser.

Elbette bir eseri değerli kılan birtakım objektif kriterler vardır. Çıta yükseldiğinde değerlendirme kıstaslarının daha da ince ayar gerektirdiği de açık. Bu değerlendirme de herkesin harcı olmasa gerek. Eleştirmenlere çok iş düşüyor bu yönden. Benim gibi faniler şu yönden bu, bu yönden şu gibi değerlendirmeler yapabilir gerçi. En genel anlamda şu yönetmeni ya da yazarı daha yukarıda tutabiliriz; ancak bunlar öznel kalabilir. Herkesin kendi beğenisi, eğilimleri devreye girer.

Daha sık karşılaştığımız bir karşılaştırma ise şu: Dostoyevski mi? Tolstoy mu? Bu durum klasik eserlerin ağırlığını göstermesi anlamında önemli. Kalıcılık önemli bir değer. Klasikler içinde Rus Edebiyatı’nın ağırlığını göstermesi açısından da önemli bir veri bu. O dönem yaşamış, dünya edebiyatından ve Rus Edebiyatı’ndan birçok kalburüstü isim sayılabilir. Hatta o dönem sonrasında yaşamış birçok değerli isim de. Yalnız dönüp dolaşıp değerlendirmenin buraya sıkışması bu yazarların olağanüstü yeteneklerinin de bir yansıması olsa gerek. Edebiyat eleştirmenlerinin çoğunlukla Tolstoy’u Dostoyevski’nin önüne koyduklarını bilinir. Elbette roman sanatını esas alıp değerlendirmelerini yapmaya çalışıyorlar. Yine de insanın doğasını, karanlık yanlarını açık eden Dostoyevski birçok okur için vazgeçilmez.

Zeki Demirkubuz, filmlerindeki Dostoyevski etkisini açıkça ifade eder. Güçlü bir Dostoyevski etkisine karşın kendi dilini yarattığı da bilinir. Bu da çıtanın üzerinde bir yönetmen olmakla ilgili olsa gerek. Bu durum edebiyatın sinema üzerindeki etkisi bağlamında da okunabilir. Zeki Demizkubuz, edebiyat eserini sinemasına kopyalamaya çalışmamıştır. Doğrudan bir gönderme içeren, Dostoyevski’nin “Yeraltından Notlar” isimli kitabından esinlenerek çektiği, “Yeraltı” isimli filmde de bu görülebilir. Kendi dilini yaratabilen bir yönetmen olarak var olabilmiştir.

Birçok romanın sinema uyarlamasını görebiliyoruz. İlgili edebiyat eserini okuyanlar genelde uyarlamaları zayıf bulurlar. Haklılık payı da vardır. Roman, sinema dilinin zorunlulukları nedeniyle belirli bir zaman dilimine sıkıştırılmaya çalışılır. İster istemez ayrıntıların bir kısmı dışarı da bırakılır. Bu durum, filmde kuru bir anlatımla karşılaşmamıza da neden olabilir. Ya da roman sıkıştırılmıştır, ama filmde romanın canlılığı korunmaktadır. Burada Orhan Kemal’in “Bereketli Topraklar Üzerinde” romanının sinemaya aynı isimle yapılan uyarlaması geldi aklıma. 1979 yılında yapılan filmde yönetmen Erden Kıral oldukça başarılıdır. Romanın atmosferi korunabilmiştir. Romanı henüz okumayan izleyicileri romana yönlendiren bir yanı da vardır sanırım.

Edebiyat ve sinema birbirini sürekli beslemekte. Etkileşimler kaçınılmaz; bir yandan da bu önemli, değerli. Estetik beğenilerin, hazların buluştuğu havuzun genişlemesi anlamına geliyor bu. Okuyucu için, izleyici için türlü imkânlar, seçenekler doğuyor.

Çok değerli romanlar yazıldı, yazılıyor. Çok değerli filmler yapıldı, yapılıyor. Kendi meşrebimizce seçimlerde bulunarak hayatımızı anlamlandırmaya çalışıyoruz. Nuri Bilge Ceylan, Zeki Demirkubuz gibi yönetmenler; Tolstoy, Dostoyevski gibi yazarlar iyi ki varlar. Kaba yanlarımızı inceltiyorlar. Duyarlılıklarımızı keskinleştiriyorlar. Hayatımızı daha anlamlı kılıyor, biraz daha çekilebilir hale getiriyorlar.

Sahi, siz kimleri okursunuz, kimleri izlersiniz?

Barış Akkurt

b.akkurt@yahoo.com

Yorumlar (2)

Bahar ağbulut - 26 Mayıs 2023 21:54

Sevgili yazar. Yazınızı okuduktan sonra yıllar önce okuduğum ve sonrasında filmini izlediğim bir filmi hatırladım. Akabinde hissettiğim duyguları yazmis gibisiniz. Emeklerinize sağlık.

Bahar ağbulut - 26 Mayıs 2023 21:53

Sevgili yazar. Yazınızı okuduktan sonra yıllar önce okuduğum ve sonrasında filmini izlediğim bir filmi hatırladım. Akabinde hissettiğim duyguları yazmis gibisiniz. Emeklerinize sağlık.
SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Sinema
Sanatın ve Sanatçının Faşizmle Sınavı: Lili Marleen

Sinema09 Kasım 2024 13:18

Sanatın ve Sanatçının Faşizmle Sınavı: Lili Marleen

Sanatçının Gerçeklik Arayışı

Sinema05 Ekim 2024 13:12

Sanatçının Gerçeklik Arayışı

Adanmak-Atanmak  [Olmak ve Sahip Olmak/Ètre et Avoir]

Sinema06 Eylül 2024 20:13

Adanmak-Atanmak [Olmak ve Sahip Olmak/Ètre et Avoir]

Dilin Görsel Formları

Sinema02 Eylül 2024 17:45

Dilin Görsel Formları

Sanatla Eşitlenmek [The Tango Lesson/Tango Dersi]

Sinema25 Ağustos 2024 21:06

Sanatla Eşitlenmek [The Tango Lesson/Tango Dersi]

Dublörün Başrole

Sinema18 Ağustos 2024 15:23

Dublörün Başrole "Düşüş"ü [The Fall/Düşüş]

Tüm Hayatımızın Biricik Merkezi

Sinema09 Ağustos 2024 16:29

Tüm Hayatımızın Biricik Merkezi "Çocuk": L'Enfant/The Child Filmi Üzerine

İngilizce Dil Savaşları [The Professor and The Madman/Deli ve Dâhi]

Sinema06 Ağustos 2024 18:07

İngilizce Dil Savaşları [The Professor and The Madman/Deli ve Dâhi]

Okul, Sadece Okul Değildir! [The Great Debaters/Muhteşem Münazaracılar]

Sinema30 Temmuz 2024 12:59

Okul, Sadece Okul Değildir! [The Great Debaters/Muhteşem Münazaracılar]

Platon'un Kamerası

Sinema02 Temmuz 2024 16:45

Platon'un Kamerası