Ricky Gervais'in canlandırdığı ve diziye adını veren 'Derek' karakteri, bir huzur evi çalışanı. Dizide bu özel insanın hikayesi, bakım evi ve yaşlıların günlük rutinleri aktarılıyor. Kamerayla ve çekim ekibiyle sürekli diyalog içinde olan Derek, kendi yaşantılarını seyirciye aktarıyor. Gervais'in sıklıkla tekrarladığı bu anlatı biçimi (David Brent: Life on the Road,2016), "sahte belgesel" olarak değerlendirilebilir ancak baş karakterin bir antıcı olarak öykünün içinde yer alması için bulunan iyi bir fikir olduğu da düşünülebilir. Büyük hikayelerin, parlak fikirlerin ve günün sonunda kahramanların dünyayı kurtarmadığı bu dizide, son derece sıkıcı olan bir mekan ve sıradan insanların hikayeleri konu ediliyor. Gervais'in komedisinin çıkış noktalarından olan sıradan insanın içinde bulunduğu absürd durumlar ve bununla mücadele etme şekilleri, izleyicilerden kendi sorunlarınlarıyla yüzleşmek için motivasyon sağlayan bir özelliğe sahip. Yine de ünlü oyuncunun bunu kasıtlı bir şekilde yaptığı ve mesaj kaygısı güttüğünü söylemek basit bir yaklaşım olur.
İngiliz komedisinin son dönemde ön plana çıkan yüzü olan Ricky Gervais, 'nefret söylemi' gibi son derece ciddi bir konu üzerine eğiliyor. Tartışmalı alanlara girme konusunda cesaretli davranıyor ve geliştirdiğimiz dilin basit bir şekilde kendini tekrar ettiği ve sorgulanmadan kabul edildiği konusunda kendinden emin bir tavırla espirilerini geliştiriyor. İzleyicinin kendini sürekli tedirgin bir şekilde bulması sonucunda ortaya çıkan rahatlamayı komediye çeviriyor. Irkçı , dışlayıcı, cinsiyetçi, kadın düşmanı söylemi vurgulaması için öğretici ve üstten bir dil kullanmadan, bu söylemle dalgasını geçerek olumsuzlukları teşhir ediyor. 14 bölümden oluşan bu Netflix dizisi komedyenle tanışmak için gayet iyi bir başlangıç olacaktır.
Hüseyin Kaya
Sinema09 Ağustos 2024 16:29