Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular İletişim
ADIYİTİK  (Meçhule mektuplar)

ADIYİTİK  (Meçhule mektuplar)

Fikir Yazıları 25 Eylül 2022 10:22 - Okunma sayısı: 754

Ali Gençli

ADIYİTİK (Meçhule mektuplar)

İstekli mi geldim sanıyorsun ben bu dünyaya, bakıp da bu kendimle barışık yaşantıma? Terin tuzu karışırken sevdalı bakışlarıma, yalnızlıklar kuşatırdı gün doğumlarımı... Alacaklıydım! Alacaklıydım bu dünyadan, alacaklıydım yaşamadıklarımı. Yitik sevdalarımı alacaklıydım! ...
Yenilgiler kuşatırken örselenmiş bedenimi, kimse, kimse tutmadı uzanan ellerimi...
Hüzün kıyılarında el sallarken çocukluğum, kıyısız kentlerin yağmurlarında ıslanırdım yalınayak... Aydınlatırdı çocuk odamı göğe çizdiğim yıldızlar. Gidince umut yüklü trenler, boşalırdı resimlerimde demirden raylar...
Hangi ayak izinde kaldı çocukluğum? Gelecek düşlerim hangi yolun kıyısında bekliyor, gecenin son otobüsünü? Erişilmesi güç özlemleri hangi ebabil kuşu yükledi kanadına? Benim mi bu çığlık, yıldızlara erişir? Yarının kavgası yitirir gücünü,
düşen her takvim yaprağıyla... Kaç yıldız çarpar acılarıma şaşırıp da yolunu? Bölünür acılarım gece düşlerinde. bir yağmur damlası süzülür, soğuktur yanağımdan...
Gecenin penceresi yutarken güneşi, güneş batardı karşıdaki konakların
pencerelerinde... Yiter giderdim ben karşılıksız ‘sevi’lerde, kızıla çalan hüzün karası düşlerle. Uydurma, ayaküstü konuşmalar yaratırdık, görürüm umuduyla sokağınızın başında akşam üstleri, okul dönüşleri… Açıp da bakardın bize cumbalı evinizin tül perdesini. Gülerdin, gözlerin doğardı geceye...
Gençtik, okul yıllarıydı. Gülüşlerimiz okşardı birbirini,
koşarken hüzün bitimlerinde yürek atışlarımız. Kavuşmanın yüzyıllık sevinci
bitirirken, göz ucuyla özlemleri parmak uçlarımız değerdi birbirine ardımızda hüzünleri bırakarak. Iskalardı acılar bu kez, sevinçlerin sarmaladığı bedenlerimizi.
Yıllar geçti, kavuşacaktık...Olmadı! ...
Acılara yazıldık uzadıkça geceler. Avuç içlerimize kazındı yazgımız. Hüzünsüz hücre kalmadı bedenlerimizde. Alaylar asılı yüzler! Tükürülesi yüzler! Gülümseyerek izlerken bakış uçlarımızı, bakış uçlarımız delerdi namussuz yürekleri. Delerdi de bir sızı el sallardı, sonu gelmez gecelerden
.

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Fikir Yazıları
Dil Sızıları 1

Fikir Yazıları15 Kasım 2024 14:59

Dil Sızıları 1

ÖĞRETMENİN ÖĞRETİCİLİĞİ; PROFESYONEL ÖĞRETİCİLİK

Fikir Yazıları12 Kasım 2024 20:27

ÖĞRETMENİN ÖĞRETİCİLİĞİ; PROFESYONEL ÖĞRETİCİLİK

İnsan Hakları Gündemi-3

Fikir Yazıları07 Kasım 2024 18:51

İnsan Hakları Gündemi-3

Devrimin Çoban Yıldızı: Mustafa Necati

Fikir Yazıları04 Kasım 2024 09:34

Devrimin Çoban Yıldızı: Mustafa Necati

Hamam Böceği ve Ben

Fikir Yazıları03 Kasım 2024 21:01

Hamam Böceği ve Ben

İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GERİ DÖNMELİ MİYİZ?

Fikir Yazıları03 Kasım 2024 20:23

İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GERİ DÖNMELİ MİYİZ?

Doğa En Mükemmel Öğretmendir-3

Fikir Yazıları01 Kasım 2024 21:43

Doğa En Mükemmel Öğretmendir-3

Devlet Aklı ve Eğitim

Fikir Yazıları31 Ekim 2024 01:18

Devlet Aklı ve Eğitim

Kendi Olmayı Başarmak Üzerine

Fikir Yazıları28 Ekim 2024 21:13

Kendi Olmayı Başarmak Üzerine

Elitler Halka Karşı: Kürt Sorununa Jakoben Çözüm

Fikir Yazıları25 Ekim 2024 20:41

Elitler Halka Karşı: Kürt Sorununa Jakoben Çözüm