Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular İletişim
İnsan Beynini Yüceltmek: Bilişsel Dil Öğrenimi

İnsan Beynini Yüceltmek: Bilişsel Dil Öğrenimi

Fikir Yazıları 01 Mayıs 2022 09:11 - Okunma sayısı: 1.208

Hacettepe Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı İsmail Çiçek

İnsan Beynini Yüceltmek: Bilişsel Dil Öğrenimi

Dil, dünyayı zihnimizin aklımızın egemenliğine sokan temel araçtır. (Vardar 1982). Düşünce tarafından oluşturulan dil aynı zamanda düşünceyi de şekillendirmektedir. Buradan da açıkça anlaşılabileceği gibi dil ve düşünce bir kağıdın ayrılmaz iki yüzü gibidir. Dilin düşünceyle olan bu ilişkisi bilim insanlarını beyin üzerine araştırmalara yöneltmiştir.
Bloom ve Lahey (1978) tarafından dilin biçim-içerik-kullanım olmak üzere üç bileşenden oluştuğu fikri ortaya atılmış ve bu yapıya bilişsel, sosyolojik ve fizyolojik süreçlerin de eklenmesiyle dil ediniminin gerçekleştiği varsayılmaktadır. Örneğin; bir çocuğun legolarla oynadığını düşünelim. Burada önemli olan çocuğun sahip olduğu legoları (dil birimleri) bilişsel yetisi ile dil geçmişi ve geleceğini de göz önünde bulundurarak sınırsız yapı üretebilmesidir ya da başka bir deyişle Kompetenz’in Performenz’e dönüştürülmesidir.
Savunduğum bu yaklaşım, insan beynini küçümseyen “Davranışçı Dil Edinim Kuramı”na insan beynini yücelten “Bilişsel Dil Edinimi ve Yapılandırmacı Yaklaşımla” karşı gelmektedir. Yapılandırmacı ve Bilişsel yaklaşımdaki anahtar sözcüklerimiz; Piaget ve Brunner’in de vurguladığı gibi kodlama, işleme, depolama ve sıralamadır tabii bu süreç içerisinde akıl yürüterek ya da daha doğrusu var olan bilgilerin kullanılıp yeni bilgilerin de gözle değil dille görülerek çözümlenmesi önemli bir rol oynamaktadır. Yapılandırmacılık öğrencileri dil öğreniminde araştırmaya, eleştirel ve analitik düşünmeye ve dilde yaratıcı oyunlar sergilmeye iter.
Bu noktayı “Öğrenen Özerkliği” kavramı ile bağlayarak duruma netlik kazandırmak mümkündür. Holec'e (1981) göre özerklik, öğrenmenin değil öğrenenin bir özelliğidir; bu yazıda savunduğum fikirle paralel olarak, dil öğrenmenin odak noktasının bilgi değil, öğrenenin bilişsel yetkinliği olması sebebiyle öğrenen özerkliği, bilgiyi kendi emrinin altına alabilmenin öğrencinin kendi elinde olduğunun farkına varması ve bu farkındalığı uygulamaya koymasında yatmaktadır.
Bu konuyla ilgili diğer bir değinmek istediğim yaklaşımlardan birisi ise 1967 yılında ilk olarak Corder tarafından öne sürülen “Ara Dil Varsayımı”dır. Bu kuram, öğrencinin ikinci bir dili öğrenme sürecinde kendine özgü yasaları olan özerk bir dil sistemi oluşturduğunu savunur ve Monitör varsayımının da öngörüğü gibi her öğrenci bu ara dünyada şu ana kadar kazandığı dilsel her türlü ögeyi kontrol ettiği bir denetleyivisi vardır. Ayrıca; iletişim kuramları açısından bakıldığında bu kavram gönderci ile alıcı arasındaki iletişim sürecindeki “ara dünya” kavramıyla benzerlik göstermektedir. Öğrenci bu dil öğrenme yaklaşımında kendi dil öğrene sürecini kontrol eder ve öğrenme sürecini gözden geçirerek kendi stratejilerini oluşturur. Tabii tüm bunlar insan beyninin bilişselliğinin ürünüdür.
Sonuç olarak; dili, diğer insan davranışları gibi bir davranış biçimi olarak gören Davranışçı Kuramın en önemli savunucularından Skinner’ın aksine bu yazı insan beyninin insanın kendisi tarafından emir altına alındığını savunmakta, insanı ve dolayısıyla insan beynini de yüceltmektedir. Bu yazıyı Descartes’ın “düşünüyorum öyleyse varım” sözüne şöyle bir bakış açısı ile bakarak bitirmek istiyorum. Ben düşünüyorum o halde ben varım ama davranışçı kuramın ön gördüğü şekilde benim yerine düşünen, benim yerime benim davranışlarımı şekillendiren başka ögeleri kendime baz aldığım sürece yokum.
Refereanslar;
1. Oflaz A. (2020). Dil, Bellek ve Kelime Öğrenimi (1. Baskı). Ankara. Nobel Yayıncılık

Yorumlar (1)

Semih Varsaç - 01 Mayıs 2022 10:51

Başarılarınızın devamını dilerim.
SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Fikir Yazıları
NARİN’LERİ NASIL KURTARABİLİRİZ?

Fikir Yazıları16 Eylül 2024 21:14

NARİN’LERİ NASIL KURTARABİLİRİZ?

BÜYÜKLER YANLIŞTAYKEN, ÇOCUKLARA DOĞRUYU NASIL ÖĞRETECEĞİZ?

Fikir Yazıları16 Eylül 2024 21:10

BÜYÜKLER YANLIŞTAYKEN, ÇOCUKLARA DOĞRUYU NASIL ÖĞRETECEĞİZ?

Haz Alarak Öğretmek

Fikir Yazıları14 Eylül 2024 21:42

Haz Alarak Öğretmek

Halkçı, Aydınlanmacı Eğitim İhtiyacı

Fikir Yazıları08 Eylül 2024 22:23

Halkçı, Aydınlanmacı Eğitim İhtiyacı

“Demir Kafes”ten “Dijital Kafes”e: Gündelik Hayatın Sanal Boyutları Üzerine

Fikir Yazıları04 Eylül 2024 22:36

“Demir Kafes”ten “Dijital Kafes”e: Gündelik Hayatın Sanal Boyutları Üzerine

ÖZGÜRLEŞMEK ÜZERİNE

Fikir Yazıları03 Eylül 2024 20:06

ÖZGÜRLEŞMEK ÜZERİNE

HAZIR MIYIZ?

Fikir Yazıları01 Eylül 2024 23:05

HAZIR MIYIZ?

DOĞA EN MÜKEMMEL ÖĞRETMENDİR-1

Fikir Yazıları01 Eylül 2024 22:49

DOĞA EN MÜKEMMEL ÖĞRETMENDİR-1

OKULLAR AÇILIYOR

Fikir Yazıları22 Ağustos 2024 22:57

OKULLAR AÇILIYOR

Geleneklerimizden Günümüze Tasarruf

Fikir Yazıları22 Ağustos 2024 20:19

Geleneklerimizden Günümüze Tasarruf