Yenilikçi Okul Öncesi Yaklaşımı
REGGİO EMİLİA
Hepimiz son zamanda sıkça duyuyoruz Montessorie eğitim modelini, Reggio Emilia yaklaşımı ve bu eğitim modelleri felsefesiyle kurulan anaokullarını.
Peki nedir bunlar? Neden ihtiyaç duyduk?
Bunlar klasik okul öncesi eğitim modeline alternatif olarak benimsenmiş yenilikçi eğitim modelleridir. Çocuk merkezli bir eğitimin önemli olduğunu ve bunun mümkün olduğunu bize ispatlamış yöntemlerdir. Dünyada uzun zamandır uygulanan bu yöntemler ülkemizde yaklaşık son on yıldır aktif olarak kullanılmaktadır.
Reggio Emilia Yaklaşımı nedir? Nasıl dogmuştur?
Yenilikçi okul öncesi yaklaşımlarından
Reggio Emilia II. Dünya savaşı sonrasında İtalya’nın kuzeyinde Reggio Emillia adı verilen 150,000 nüfuslu bir kasabada, anne babaların çocuklarının eğitim alabileceği bir okul kurma girişimiyle başlayıp tüm dünyaya yayılan bir okul sistemidir.
Loris Malaguzzi bu yaklaşımın yaratıcısı ve öncüsüdür. “Eğitim her çocuğun hakkı” olduğu düşüncesiyle çocukların kaliteli bir eğitim alabilmesi için okul, aile ve toplumun işbirliği içinde çalışması gerektiği esas alınmıştır.
Reggio Emilia yaklaşımına göre çocuk, büyüme sürecinde gelişimini engelleyen bir duvarla karşı karşıyadır. Bu duvar, eskimiş ve kalıplaşmış katı kurallar, yetişkinler tarafından benimsenmiş ancak çocuklar tarafından anlaşılması oldukça güç olan ve geçerliliğini yitirmiş davranış kalıpları ve geleneksel eğitim metotlarından meydana getirmektedir.
Bundan dolayı, öncelikli olarak çocuğun yaşadığı toplumdaki yeni kültürel değerleri ve rolleri öğrenmesi için desteklenmesi gerekmektedir. Bu destek sağlandıktan sonra çocuk, gelişimini engelleyen ve eski değer yargılarından oluşan bu “duvar”ı kendi kendine aşmayı başarmalıdır.
Reggio Emilia yaklaşımının bir diğer temel özelliği ise; çocuklara somut yaşantılar sunularak yeni keşifler yapmalarına fırsatlar sağlanmasıdır. Çocuklar sırasıyla araştırma, üretme ve hipotezlerini test etme aşamalarından geçmektedirler. Burada resim çizme, heykel, dramatik oyun gibi birçok sembolik yolla kendilerini ifade etme imkânı bulmaktadırlar.
Regggio Emilia’nın Temel İlkeleri:
Genel anlamda Reggio Emilia Yaklaşımı dokuz temel ilke ile açıklanabilir.
• Çocuk bir lider olarak algılanır:
• Çocuk bir işbirlikçi (ortak) olarak algılanır.
• Cocuk bir iletişimci olarak algılanir
• Çevre üçüncü öğretmendir. Çevre çocukların gelişimini desteklemek üzere amaçlı bir biçimde zengin materyallerle düzenlenmeli ve etkileşimi destekler nitelikte olmalıdır. Çünkü çevre kendi başına çocuk için bir öğretmen görevini görür.
• Öğretmen bir ortak, bir rehberdir. Öğretmenler problem durumları yaratarak, farklı projeler geliştirerek çocuklarla birlikte öğrenme yaşantıları oluştururlar.
• Öğretmen aynı zamanda bir araştırmacıdır.
• Dokümantasyon bir iletişim aracıdır.
• Aile bir ortak olarak algılanır.
• Organizasyon temeldir. Reggio Emilia Yaklaşımının uygulandığı okullarda günlük etkinlikler, dokümantasyon ve çocukların değerlendirilmesi çok iyi bir organizasyonu gerektirir.
Bu yaklaşımla çocuk özgür bir eğitim ortamı deneyimleyerek öğrenir.