Türk Kamu Sisteminin Toplam Kalite ile İmtihanı: Eğitimde Kalite Uygulamaları ve 2005-2015 Arası Ödül Süreci-5
MEB’İN TKY ÖDÜL MODELİ VE KRİTERLER
Eğitimde Kalite Ödülü El Kitabı 2007 yılında revize edilmesiyle birlikte TKY uygulamaları eğitim toplumunda karşılığı daha pozitif olarak algılandığını söyleyebiliriz. Bunun sonucu olarak TKY eğitim uygulamalarında karşılık bulmaya ve ürünlerinin ortaya çıkmaya başladığı görülmüştür. Okul ve eğitim kurumları bu anlamda bir yol haritası çizerek süreçlerindeki gelişmeleri (iyileştirmeye açık alanlar-güçlü yönler) görebilmişlerdir. Bu durum Türkiye’de eğitim kurumlarına homojen olarak yayılmamış olsa da çarpan etkisi ile sisteme hızlıca entegre olarak olumlu sonuçlar alınmıştır.
2005 yılında yayımlanan eğitimde kalite ödülü el kitabıyla ortaya konulan model ve modeli işler hale getiren kriterler yaklaşık 3 yıllık bir deneme tecrübeyle birlikte 2007 yılında revize edilmiştir. Modelin revize edilmesinde okul/kurumlardan ve uygulama düzeyinden gelen dönütler temel alınarak açık alanlar iyileştirilme noktasında yenilenmiş, güçlü alanların daha güçlü olması için desteklenmiştir. Yine bu revizede modelin uluslararası bir standart olduğu gerçeği önemsenmiş ve dikkate alınmıştır.
Başlangıçta modelin kendisi ve uyarlanan kriterler ortalama bir eğitim kurumu ve okulu baz alınarak tespit edilmiş, 2007 revizesinde bu durum önemsenerek bu çerçeve etrafında kalınmıştır. Kalite sürecinde ödüle başvuran bir okul/kurum EFQM ana kriterleri aynı kalmak prensibinden hareketle modelin RADAR mantığı çerçevesinde her kriteri kendi özelinde cevaplamaktadır. Örneğin öğretmenevi, yemekhane, kafeterya, dinlenme alanları, yatakhane ve odalar vb. açılardan; hizmeti tasarlaması, geliştirmesi, sunması ve sonuçlarını değerlendirmesi açısından değerlendirilmektedir. Bir Meslek Lisesi ise eğitim-öğretim süreçleri, insan kaynakları yönetimi, planlama, memnuniyet süreçleri vb. açılardan hizmeti tasarlaması, geliştirmesi, sunması ve sonuçlarını değerlendirmesi açısından değerlendirilmektedir.
Tüm farklılıklara rağmen değerlendirme kriterleri büyük oranda benzerdir. Bu kapsamda EFQM Modeli ve MEB Modeli aşağıda karşılaştırılmıştır:
A. Girdi Kriterleri
EFQM: MEB MODELİ:
1. Liderlik 1.Yönetim ve Organizasyon
(Eğitim Liderliği)
2. Politika ve Strateji 2. Gelişim Planı/Stratejik Plan
3. Çalışanlar 3. İnsan Kaynakları Yönetimi
4. İşbirlikleri ve Kaynaklar 4. Maddi Kaynaklar ve Bilgi Birikimi
5. Süreç Yönetimi …
B. Süreçler
… 5. Süreç Yönetimi
C. Sonuç Kriterleri
6.Müşteri ile İlgili Sonuçlar 6. Öğrenci ve Veli ile Memnuniyet İlgili Sonuçları
6. İşletme Memnuniyeti ile İlgili Sonuçlar (Mesleki Eğitim Kurumu ise)
7. Çalışanlarla İlgili Sonuçlar 7. Çalışan Memnuniyeti ile İlgili Sonuçlar
8. Toplumsal – Sosyal Sorumluluk 8. Toplumsal – Sosyal Sorumluluk
9. Temel Performans 9. Temel Performans Sonuçları
Yukarıda ki modelin okumasını yaptığımızda MEB’in uyarlamasında önemli ve özgün değişiklikler yapılmıştır. Bu değişimlerin özünde eğitim literatüründeki yaklaşımlar ve ayrıntılar temel teşkil etmiştir. Örneğin birinci maddede ki EFQM modelindeki ‘Liderlik’ yaklaşımı, MEB Modelinde ‘Eğitim Liderliği’ kavramı olarak nitelendirilmiştir. İkince maddedeki ‘Politika ve Strateji’ yaklaşımı MEB’deki uygulamalar ile ilişkilendirilmiş ve ‘Okul Gelişim Planı ve/veya Stratejik Planlama’ olarak adlandırılmıştır.
Bu ve buna benzer dönüşümler ile başlangıçta özel sektör yaklaşımı etkisinde kalan EFQM’in bir kamusal alan olan Eğitim örgütlerinde de uygulanabilirliğinin önü açılmıştır. Bununla beraber EFQM in temel ve alt kriterlerinin Eğitim yönetimi ile uyumsallaştırılması sağlanarak akademik camiada birçok bilimsel çalışmaya kaynaklık temin edecek yeni bir alan oluşturulmuştur. Bu durumun etkisini “Toplam Kalite Süreci ve Eğitimde Uygulamaları” teması altında çok sayıda araştırma, makale, tez vb. bilimsel yayınları ile kongre, konferans, panel, akademik ders gibi etkinliklerde görmekteyiz.
Kriterlerin anlamlaştırılması, bir karşılığının olması, geri dönüt süreçlerinde bir mekanizma yaratması ve sonuçların değerlendirilmesi ile kuruma yeni yönetsel girdiler vermesi adına bir puanlama yöntemi geliştirilmiştir. Puanlama girdi-süreç ve çıktı genel temaları içerisinde değerlendirilmiştir. Bu anlamda puan ağırlıkları yönetsel süreçler boyutunda ağırlıklandırılmıştır. Puanlama Bakanlığın revize dönemlerinde bazen %50-%50 veya Girdiler %40 çıktılar %60 düzeyinde bir ağırlık ile revize edilmiştir. Bu kapsamda aşağıda uygulamanın genelinde kabul gören puan ağırlık ortalaması verilmiştir:
1. Liderlik (90 puan; %9)
2 . Okulun/Kurumun Planı (90 puan; %9)
3. İnsan Kaynakları Yönetimi (60 puan; %6)
4. Maddi Kaynakların, Bilgi Birikiminin ve İşbirliklerinin Yönetimi (40 puan; %4)
5. Süreç Yönetimi (120 puan; %12)
6a.1. Öğrenci ile İlgili Memnuniyet Sonuçları (40 puan)*
6a.2. Veli ile İlgili Memnuniyet Sonuçları (40 puan)*
6a.3. İşletme ile İlgili Memnuniyet Sonuçları (50 puan)*
6b. Hizmetten Yararlananlar ile İlgili Performans Sonuçları (120 puan)*
* 6. Öğrenci ve Veli ile Memnuniyet İlgili Sonuçları (250 puan; %25)
7a. Çalışanlar ile İlgili Memnuniyet Sonuçları (80 puan)**
7b. Çalışanlar ile İlgili Performans Sonuçları (50 puan)**
**7. Çalışan Memnuniyeti ile İlgili Sonuçlar (130 puan; %13)
8. Toplumsal-Sosyal Sorumluluk ile İlgili Performans Sonuçları (50 puan; %5)
9a. Finansal Sonuçlar (30 puan)***
9b. Temel Performansa İlişkin Diğer Sonuçlar (140 puan)***
*** 9. Temel Performans Sonuçları (170 puan; %17)
Eğitim örgütlerinde TKY uygulamaları sürecinde kullanılan üstteki model kriterleri ile puanlama yapısının anlaşılması önemli bir durumdur. Bu anlaşılırlık uygulama sürecinde Bakanlığa getirilen eleştiriler ile TKY sürecine yapılan eleştirileri azaltıp, sürecin paydaşlar tarafından anlaşılmasını kolaylaştırır.
Milli Eğitim Bakanlığına süreçte getirilecek eleştirilerden biri bu yaklaşımın mantığının paydaşlar tarafından yeterince anlaşılırlığına ilişkin zamanında yeterli çalışmanın yapılmaması olarak söylenebilir. Çünkü iki durum önemlidir. Yönetim yapma biçiminde, ölçemediğini yönetemezsin. Bu anlamda Model eğitim kurumlarını ölçebilmesi sebebiyle çok değerli ve anlamlıdır. Böylece eğitim kurumlarını bilimsel, uluslararası akreditesi sağlanmış bir değerlendirme Modeline göre ölçmektedir. İkincisi çok fazla bilinmeyen RADAR yaklaşımının sistemin özü olduğunun anlaşılmasıdır. RADAR mantığı temeli itibariyle eğitim kurumunda iyileşme ve yenileşimin, eğitim kurumunun tasarımı ve yaklaşımından kaynaklandığı üzerine kurulmuştur. Özellikle eğitimde ölçme yönetimin temelidir ve yönetimdeki iyileştirmeler RADAR yaklaşımıyla olması gerektiği, işin özetidir.
Yazımız devam edecektir…
Anahtar Kelimeler: Kalite, Toplam Kalite Yönetimi, Eğitimde Kalite.
Kaynakça:
Sayın okuyucum, Kaynakça çok geniş yer tuttuğundan sayfa yapısını tasarruflu kullanmak için eklenmemiştir. Kitap sürecinde tüm yararlanılan kaynaklar “bilimsel etik kuralları” çerçevesinde yer verilecektir. Teşekkür ederim.
Atıf için:
Kurt, Cemil. (2022). Türk kamu sisteminin toplam kalite ile imtihanı: Eğitimde kalite uygulamaları ve 2005-2015 arası ödül süreci-5. Erişim yeri: