Duyusal Oyun ve Köy Hayatına Özlem
Son yıllarda önemi anlaşılan ve kullanımı artan duyusal oyunlar nedir? Neden gereklidir? Bugün bunlardan bahsetmek istiyorum.
Hepimizin ilk gayesi çocuğumuzla kaliteli ve eğlenceli zaman geçirmek elbette.
Peki bu duyusal oyun popülaritesi nerden geliyor?
Yurt dışında seneler önce başlayan oyunlar aslında ama ülkemizde son yıllarda gündem de. Sosyal medyada bir çok hesap bu tarz içerikler üretiyor. Ben dahil.
Çünkü gerekli buluyorum. Önemli ve fark etmeye değer görüyorum. Aslında birazda eskiye özlem var. Eskiden öğrenmenin de öğretmenin de tadı başkaydı şüphesiz.
Aslında köyde büyüyemeyen çocuklara evde köy hayatı yaşatabilmek diye özetlenebilir bence.
Hani benim de son zamanlarına yetiştiğim dönemlerde çamurdan ev yapardık ya bahçelerde; taşlar tabakalarımız olurdu.
Bol bol yemek pişirir, kalabalık sofralar kurar yerdik. Sonunda oyun hiç bitmezdi. Ertesi gün kaldığımız yerden devam ederdik.
Şimdi hepsinin gerçeğiyle birebir aynı materyali, oyuncağı var. Sanal dünyanın da hayatımız tam ortasına gökten indiği bu dönemde her şey sanılanın aksine kolay değil. Çocuk yetiştirmek, büyütmek mesela. Eskiden bir çocuğu bir köy büyütürmüş. Şimdi sanal dünyaya emanet edersek belki o büyütür. Iletişim gittikçe azalıyor.
Duyusal oyunlarda bu yaşanan deformasyona alternatif olarak bol bol dokunmayı, her dokuyu keşfetmeyi, kendi işini kendin görmeyi ve yerlerde özgürce yuvarlanıp deneyimleyerek öğrenmeyi amaçlıyor.
Daha detaylı ele alalım.
Duyusal oyun nedir?
Duyusal oyunlar çocukların bütün duyularını harekete geçiren ve böylelikle çocukları keşfetmeye cesaretlendiren oyunlardır. Peki bu duyular nelerdir? Dokunma, görme, tatma, işitme ve koklama hepimizin aklına gelen duyulardır. Ancak son zamanlarda önemi daha da anlaşılmış iki duyu bulunmaktadır: Vestibüler duyu ve proprioseptif duyu.
duyusal oyunlardan beklenilen, bu 7 duyunun da aktif bir şekilde çalıştırılmasını sağlamak, bu çalışmalar sonucunda bütünleşmiş bir duyusal sistem ile çocukların günlük yaşamını düzgün bir şekilde idare edebilmelerini sağlamaktır. Çünkü basit şeyler bazen zorlayıcı olabilmektedir. Örneğin; yeni elbise giymek istemeyen, farklı kumaş dokularından rahatsız olan, arabada sürekli midesi bulanan, saçlarını kestirmek istemeyen, sürekli düşen çocuklar tarafından gündelik hayat daha çetrefilli bir hal almaktadır.
Yapılan araştırmalara göre, aktif bir şekilde duyusal aktiviteler ile meşgul olan çocukların bilişsel gelişimi, dil gelişimi, kaba ve ince motor gelişimi, sosyal becerileri ve problem çözme becerileri olumlu olarak etkilemektedir. Ayrıca çocukların hafızalarını da güçlendirdiği görülmüştür. Duyusal oyunlar kaygılı ve stresli çocukları sakinleştirmenin bir yolu olarak da düşünülmektedir. Tüm duyulara hitap eden öğrenmelerin daha kalıcı olduğu gözlenmiştir.
Farklı tür dokular, zevkler ve nesnelerle oynamak, çocuğunuzun dünya hakkında yeni konuşma yolları geliştirmesine yardımcı olur. Ağaç, bir ağaçtan fazlası olabilir. Çam ağacı, sert kabuklu veya keskin kokulu olabilir. Su sadece ıslak değil; dalgalı olabilir ve kaygan veya donmuşken soğuk ve yarı saydam olabilir.
Çocuğunuzun banyodan sonra daha sakin olduğunu ya da odanın etrafında zıplama, mobilyaya çarpma, yatağına çarpma ya da yastıklarla oynama gibi durumlarda daha çok sakinleştiğini görebilirsiniz. Bu tür duyusal oyunlar; çocuklar için sakinleştiricidir, çünkü rahatsızlıklarını, huzursuzluklarını veya başka tür bir yıpratıcı durum olup olmadığını, kendi iç rahatsızlıklarını düzenlemelerine yardımcı olur.
Hepimizin zorlandığı bu çağda bir de çocuklarımızı hakkıyla büyüyebilmek için çabalayan tüm ebeveynlere ve gönül ebeveynlerine sevgiler.
@merakliebevynler
Gizem Yarbil