Prof. Dr. Şermin Külahoğlu
“ÖZ TERAPİ” kitabı hakkında yazdı:
Kurgulanmış yaşam biçimlerine bir meydan okuma eylemi: Gerçekte ben kimim?
Çocukluğumuzdan itibaren, otorite figürlerimiz (ebeveynler, bakım verenler, çevre vb.) tarafından aldığımız mesajlarla büyüyoruz. Özümüz/kendimiz bu biçimlendirmelere ayak uyduramasa da; kabul görmek, sevilmek veya dışlanmamak, cezalandırılmamak için onu saklamayı uygun görüyoruz. Kendi özümüzün inkârı çoğunlukla öyle derinimize işliyor ki, sonuç olarak bize yapıştırılmış olan bu yapı içinde kaybolmuş ve kendimize yabancılaşmış hissediyoruz.
Peki, bu duruma karşı ne yapıyoruz? İçimizden kaçımız öz benliğini arama, kendini anlama, duygu, düşünce, davranışlarının neden ve sonuçlarını kavrama çabasına girebiliyoruz? Kurgulanmış benliğimiz yerine, bundan sonra gerçek/öz benliğimizle var olmaya kendimiz karar verme mücadelesini ne ölçüde verebiliyoruz?
Atıl durumda bıraktığımız öz-ben’i tanımak ve kim olduğumuzu keşfetme çabasına girmek, herkesin göze alabileceği bir iş değil. Bu yüzden kendimizi bulamadan, anlamlandırmadığımız işlerde, mutsuz ilişkilerde, başkalarına sunulmak için yaşanan anlarda hapsolmuş olarak yaşamayı sürdürmekteyiz. Kendi gerçekliğimizi arayıp bulmaya cesaret edemeden bilinçsizce yaşıyoruz. Oysa kendimizle yüzleşip gerçekte kim olduğumuzu bulamadan özümüzle barışmadan yaşanan hayatlarda ne kadar öğrenip gelişebilir, ne kadar mutlu olabiliriz ki!
B. Yeşilyaprak, işte bu özümüzden uzak yaşamaya başkaldıran, “gerçekte ben kimim?” sorusunu sormaya, kendini keşfetme serüvenine cesaretle girişen çok az kişiden birisi. Yeşilyaprak, kitabındaki “Öz-terapi” girişiminde, yapaylaştırılmış, aynılaştırılmış taklit benliğe, tekdüzeleştirilmiş idealin peşinde koşmaya zorlayan kurgulanmış yaşam biçimine meydan okuma eylemi gerçekleştirmiş. Geçmiş yaşantılarında, kim olduğunu keşfetmek, başarısızlıklarını, kişisel kusurlarını, hatalarını ve farklılıklarını aramak için tüm içtenliğiyle çıktığı yolcuğunda, ücrada bırakılmış zorlu sorularla korkusuzca yüzleşmiş. Bu kitabı yayınlamanın bir risk olduğunu bilmesine, belki de pişman olabileceğini düşünmesine karşın “yaşamak bir risktir zaten” deyip, karşılaşabileceği zorlukları göze almış ve kendini bulmak için içsel bir kazı çalışmasına girişmiş, sonunda bulduklarını tüm çıplaklığıyla ortaya koymuş.
Gerçekte ben kimim?
Yazar, kitabında, her insanla ilgili, kim olduğu sorusuna karşılık en az üç tanım yapılabileceğini belirtiyor:
1) Kendisinin olduğunu sandığı kişi,
2) Başkalarının onun olduğunu sandığı kişi ve
3) Gerçekte olduğu kişi.
İnsanın kişiliği ve ahlakıyla ilgili sorgulamalara yol açma potansiyelini harekete geçirerek, gerçekte olduğu kişiyi aramaya koyulmuş. Onu yansıtan aynaya içtenlikle bakarak, kendi gerçek görüntüsünü tanımak istemiş.
Sonuç olarak, bu yazma sürecinde, kendi kendinden özgürleşmiş! Çünkü:
Dışarıdan geldiğine inandığı için tepki gösterip karşı çıktığı baskıların, kendi iç dünyasından kaynaklandığını, dışarıdan gelen beklentileri kendisinin içselleştirip onu engellemesine izin verdiğini anlamış.
Hayat denen bu oyunun çoğu kez yıkıcı, yapıcı, yaratıcı düşünce ve duyguların sonsuza dek çarpıştığı bir savaş alanında sahnelendiğini anlamış. Aslında bir varoluş mücadelesi olan bu içsel güç savaşlarının içinde yaşadığı temas kişileri ile kendi özü arasında geçekleştiğini fark etmiş. Savaşan iki tarafın da kendine ait olduğunu, dışındaki kişilerle değil, onların içine aldığı ve kendisinde yaşattığı parçaları ile savaştığını anlamış. İçindeki parçalar ile uzlaşmış, kendi içindeki çatışmaları, yıllar süren bu iktidar savaşlarını tamamlayabilmiş.
Çıktığı bu yolculuk ona her aşamasında yeni şeyler öğretmiş, onu geliştirmiş ve özgürleştirmiş. Öyle ki, sonuçta tüm yaşananları; kendini ve diğerlerini olduğu gibi kabul etmeyi başardığını ilan ediyor yazar.
“Öz-terapi”nin yazarı Yeşilyaprak’ın bu varoluş mücadelesindeki başarısını kutluyor, kitabında sergilediği asil ve yürekli duruşu karşısında saygıyla eğiliyorum.
Yaşamını anlamlı kılmak isteyenlere “Öz Terapi” kitabını okumalarını öneririm.
Ş.K. (Girne Amerikan Üniversitesi Öğr.Üyesi)