BEKLENTİ
Herkesin bir beklentisi var.
Anne ve babaların çocuklarından bekledikleri başarı,
Patronların işçilerden bekledikleri yüksek performans,
Sevgililerin birbirlerinden bekledikleri ilgi,
Çiftçinin doğadan beklediği yağmur,
İşsizin iş arayışı,
Aç canlıların aş arayışı,
Politikacıların karşı tarafı alt etmek için kolladıkları fırsat beklentileri,
Kriz olsun da nemalanayım diyenler,
Savaş olsun da silah satayım diyenler,
İstediğim gibi yönlendireyim diyerek, art niyetli düşüncesi olanların, pusuya yatarak fırsat kollamaları,
Sosyal medyada paylaştığını, çok fazla kişinin beğenmesini beklemek,
Maaş günü gelsin de borçlarımı ödeyeyim diye bekleyenler,
Sınavda yüksek başarı gösterip istediği yeri kazanayım diye bekleyenler,
Arabayı bir üst modele yükseltmek için bekleyenler,
Ve daha niceleri…
Hep bir beklenti içindeyiz. Yaşamda bizi diri tutan ve ölene kadar da devam edecek olan beklentilerimiz. Doymayacak insanoğlu. Öyle çok ki hangisini anlatayım, hangisine yorumlar yazayım. Her biri için bakış açınız ve yorumunuz nedir, bilmiyorum. Hangisi çıkarınız, size neyi nemalandırır, bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var ki herkes kendi düşüncesi etrafında şekillendiriyor gerçekleri.
Vardığımız sonuçlar biraz da nereden baktığımıza ve niyetimize bağlı değil mi?
Vroom’un beklenti kuramı geldi, aklıma.
Vroom’un beklenti ya da ümit kuramı, çalışanların işindeki başarısı ya da iş doyumu davranışlarının ödüllendirilmesi ile ortaya çıkmaktadır. Vroom üç ana varsayım ile çalışanların işyerindeki davranışlarını sınıflandırmıştır(Eren, 2016: 532):
-Çalışanların davranışlarının ortaya çıkmasına neden olan faktörler, çalışanın istek ve beklentileri ile çevresel koşulların etkileşimi ile ortaya çıkmaktadır.
-Her insanın birbirinden farklılaşan ihtiyaç ve beklentileri bulunmaktadır. Bu nedenle, çalışanların çaba ve emekleri karşılığında beklentilerini oluşturan ödüller farklılık gösterebilir.
-Çalışanlar kendileri için önemli ödüllere ulaşmak için alternatif davranışlardan algılarına uygun bir şekilde seçim yaparlar.
Beklenti kuramı, çalışanların akılcı ve rasyonel davranışlara yoğunlaştığını göstermektedir. İnsanlar kendilerine sunulan seçeneklerden hangisini seçeceklerine ulaşabilecekleri ödülün kendileri için değerli olup olmaması ile karar vermektedir. Kişisel farklılıklardan doğan ve bireylerin tercihlerini etkileyen faktörlerin iş doyumunda etkili olabilmesi için ortaya konan ödülün birey için anlamlı ve değerli olması gerekmektedir (Can, Aşan Azizoğlu ve Miski Aydın, 2015: 114).
Farkında mısınız? Ödül o kadar çok önemli ki!
Hepsinin sonunda bir ödül var. Hayallere ulaşma var. Kendini gerçekleştirme var. Bunların hepsini bir araya getirdiğimizde, beklentilere ulaşma yolcuğunda aklımıza gelen düşünceler davranışlara dönüşüyor. Sonra da karaktere yerleşiyor.
Beklentilere ulaşacağız diye karakteriniz bozulmasın.
İnsan, beklentisi kadar mutludur. Formül: Sıfır beklenti, sonsuz mutluluk.(Robin Sharma)
Saygılarımla.
Kadir BAYŞU
KAYNAK
Vroom’un Beklenti Kuramı - Eğitim Yönetimi (egitimyonetimi.org)