Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular İletişim
Prof. Dr. Fügen BERKAY ile “SİZE DAİR”

Prof. Dr. Fügen BERKAY ile “SİZE DAİR”

Eğitim Bilimleri 20 Aralık 2021 19:37 - Okunma sayısı: 1.339

Hülya Kandemir Yavuz

Prof. Dr. Fügen BERKAY ile “SİZE DAİR”
Hülya Kandemir Yavuz: Hocam öncelikle “Size Dair” söyleşimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyoruz.
Hülya Kandemir Yavuz: Çocukluk hayaliniz neydi, hayalinizi gerçekleştirebildiniz mi?
Prof. Dr. Fügen BERKAY: Değerli Hülya Hanım, ne desem bilmiyorum ki!... Denizle haşır neşir geçen çocukluğumdaki ilk hayalim ve isteğin açık deniz kaptanı olmaktı! Beş buçuk altı yaşlarında idim ve tabii henüz ilkokula da başlamamıştım.
Şimdilerde ve ancak bu yaşa geldiğimde, bizde de dünyada da az sayıda bile olsalar, artık okyanuslarda da ticaret gemilerinde bile çok başarılı genç hemcinslerinin var olduğunu öğrenmiş olmak beni nasıl mutlu ediyor bilseniz! Kendi dünyam ve zamanın ruhu ve şartları el vermiyordu ama, kendim bunu bizzat yaşamadı isem bile aslında bir çocukluk hayalim gerçek oldu mutluyum. Bu işin o yıllarda ve dönemde olamayacağını nedenleri ile sezmeye başladığımda ilkokula bile başlamamakla birlikte 1951 yılında mesleki beklenti açısından ilk hayal kırıklığımı yaşamış oldum.
Bir zaman yeni bir hayal kurmadım. İlkokul üçüncü sınıftaki yeni hayalim ise hâkim olmaktı, neden bilmem kısa sürdü. Sonuçta o yıllarda baba mesleğinde karar kıldım. Bu defa hayalhanemdeki teknelerin yelkenlerini tıp ve hekimlik doldurdu.
Mesleğini çok seven babamı da bu karar çok mutlu etti, bende bu defa çok bilinçli olarak ve ciddi ciddi gelecek için kendimce bir program yaptım. Bu kararım, lisede çok etkilendiğim üç değerli hocamı tanıdıktan sonra (edebiyat, felsefe ve tarih) önce felsefe öğrenimimi tamamlayıp sonra da Tıp Fakültesi'ne gitmek olarak bütünleşti. Tam bu noktada onları özlem ve rahmetle anıyorum.
Önce felsefe öğrencisi oldum, bölüm dışından da yardımcı disiplin olarak sosyolojiyi seçtim. Bu iki alan birlikte birbirlerini tamamlayarak bendenizi çok etkilediler. Mezun olduktan sonra da onlarla haşır neşir bir ömür geçirdim ve Edremit'te Balıkçı Nazire hanımla, İzmir'de de Halikarnas Balıkçısı’nın etkisinde başlayan kaptanlık sevdamı da hep gerçekleşmiş kadar mutlu bir tebessümle hatırladım, ne için bu kadar çok daldan dala uçtunuz diyecek olursanız, ’’çocukluk işte’’ demekten başka bir cevap bulamayacağım. Aslında ne güzel günlermiş! Galiba hayalhanesi hayli geniş bir çocukluktu.
Hülya Kandemir Yavuz: Öğrencilerinizden öğrendiğiniz sizi etkileyen bir bilgi var mı, nedir, bizimle paylaşır mısınız?
Prof. Dr. Fügen BERKAY: Öğrencilerimden ‘’insan’’lara, hele genç yaşlarında, onlara empati kurarak ve sıcak yaklaşırsanız ve gerçekten severseniz, aynı karşılığı alacağımızı ve en problemli kişilik ve kimliklerin bile toplum yararına kazanılabileceklerini çok örnekleri ile yaşayarak öğrendim. Bu hem hayati bir bilgi ve hem de çok mutluluk veren bir geri bildirim oldu benim için.
Hülya Kandemir Yavuz: Öğrencileriniz sizi tek sözcükle ya da bir cümleyle nasıl nitelendiriyorlar?
Prof. Dr. Fügen BERKAY: 1967 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde başladığım akademik mesleğime İstanbul dışında devama karar verdiğim 1984 yılından itibaren Malatya’da İnönü Üniversitesi'nden başlayarak, hafiften hafiften bir sezgiyle bir ‘’çalıkuşu’’ lakabının dolaştığını zaman zaman duyar gibi oldum. Sonra da yıllar yıllar sonra, çok değer verdiğim ve şimdi de meslektaşım olan çok sevgili öğrencilerimden değerli bir kalemin ucundan, kendisini tanıdıktan ve ben emekli olduktan yıllar sonra yazıya da döküldü bu lakap, hoşuma da gitti, sağ olsunlar.
Hülya Kandemir Yavuz: Siz, yıllar sonra nasıl anılacağınızı düşünüyorsunuz?
Prof. Dr. Fügen BERKAY: Epeyce bir dönem idarecilik de yaptığım için mümkün değil, herkesi memnun edebilmiş olamam ama, en zor şartlarda bile hiç kimseye bilerek, isteyerek zarar vermemeye çok itina ettiğimin bilinmiş olduğunu ummak isterim.
Hülya Kandemir Yavuz: Hayattan geçip giderken dünyaya nasıl bir iz bırakmak istersiniz?
Prof. Dr. Fügen BERKAY: Yaş sınırı nedeni ile emekli olalı onuncu yılın içindeyim, görev yaptığım toplam üç ayrı ilimizde de halen ülkemizin hemen her şehrinde yaşamakta olan sevgili öğrencilerimle aradan geçen yıllara ve mesafelere rağmen hala haberleşebiliyor ve aranıyor olmak beni bu yolda biraz ümitli kılıyor ve hayatta tutuyor. Kısacası açık deniz kaptanı olmama benim heves ettiğim yıllarda mevzuat ve gelenekler müsait değildi ama sevgi denizinde yelken açmak ve yüzebilmek gibi müstesna bir şansım oldu. İnşallah hak etmişimdir.
Hülya Kandemir Yavuz: Sizce, alanınız size ne kattı, siz alanınıza ne kattınız?
Prof. Dr. Fügen BERKAY: Alanım ve hocalarım bana çok şey kattılar Hülya Hanım. Şimdi hiçbiri hayatta değiller ama onları hep derin bir saygı ile anıyorum. Felsefe öğrenciliğimde Sanat Ontolojisinin ülkemizdeki temsilcisi ve tanıtıcısı ve yetkin uzmanı olan Prof. Dr. İsmail Tunalı'nın rehberliğinde bu disiplinin bir sanat eserini analiz tekniğini halk şiirimize ilk defa uygulama şansım oldu. Bu çalışma bir lisans tezi olmasına rağmen 1967 yılındaki mezuniyetimden sonra tanınmış şair ve edebiyatçı Celal Sılay’ın önerisi ile kendisinin ’’Yeni İnsan’’ isimli sanat dergisinde iki sayıda yayınlandı. Sosyoloji Bölümünde aynı yılda başladığım asistanlık görevimde bu örnek, kurulduğu 20. yüzyıl başlarından günümüze geleneği olan tarihi bakış çerçevesinde bölümde 1960lı yılların sonuna doğru Türkiye Sosyolojisi çalışmalarını başlatmış olan Prof. Dr. Cahit Tanyol’ un konu seçimi ve yönetiminde başlayan ve tamamlanan Yunus Emre konulu doktora tezimin de temeli oldu. Bu çalışma da Sanat Ontolojisi ile Sanat Sosyolojisini ve tarihimizi ülkemiz verileri temelinde bağdaştırmayı amaçlamıştı. Her iki adımda benim bir öğrenci olarak iki mesleki alanımdan aldığım yenilikçi ortak bir katkıdır. Lisans ve doktora döneminde iki ayrı alandan aldığım bu etkiyi, meslek hayatım boyunca özellikle Sosyolojide tarihin özgün temelinin önemini sıkça vurgulayarak öğrencilerime aktarabilmek için mümkün olan özeni göstermeye çalıştım. Benim katkım da olsa olsa bu özendir.
Hülya Kandemir Yavuz: Hocam değerleri görüşlerinizi bizimle paylaştığınız için hem Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi hem de okuyucularımız adına çok teşekkür ederiz.

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Eğitim Bilimleri
EĞİTİM KAMPÜSÜ OKULLARI

Eğitim Bilimleri17 Kasım 2024 19:20

EĞİTİM KAMPÜSÜ OKULLARI

Kasım Ara Dönem Önerileri

Eğitim Bilimleri05 Kasım 2024 20:23

Kasım Ara Dönem Önerileri

Gelecekte Eğitim Sistemine Yönelik Stratejiler ve Öneriler-2

Eğitim Bilimleri01 Kasım 2024 14:01

Gelecekte Eğitim Sistemine Yönelik Stratejiler ve Öneriler-2

ÖĞRETİM SİSTEMLERİNİ YENİDEN Mİ PLANLAYALIM?

Eğitim Bilimleri31 Ekim 2024 11:46

ÖĞRETİM SİSTEMLERİNİ YENİDEN Mİ PLANLAYALIM?

OKULLARIMIZDAN ÖĞRENCİLERİ SOĞUTMA YÖNTEMİ OLARAK ÖDEVLER

Eğitim Bilimleri26 Ekim 2024 15:50

OKULLARIMIZDAN ÖĞRENCİLERİ SOĞUTMA YÖNTEMİ OLARAK ÖDEVLER

Milli Eğitim (Öğretmen Yetiştirme) Akademisi ve Sistem Yaklaşımı

Eğitim Bilimleri24 Ekim 2024 13:53

Milli Eğitim (Öğretmen Yetiştirme) Akademisi ve Sistem Yaklaşımı

Mesleki Ortaokulların Açılmasının Hukuki Bir Analizi

Eğitim Bilimleri22 Ekim 2024 01:48

Mesleki Ortaokulların Açılmasının Hukuki Bir Analizi

MEB, o konuda öğretmenlerin özgün fikirlerini sordu...

Eğitim Bilimleri09 Ekim 2024 10:39

MEB, o konuda öğretmenlerin özgün fikirlerini sordu...

Gelecek Eğitim Sistemine Yönelik Öneriler ve Stratejiler-1

Eğitim Bilimleri09 Ekim 2024 01:01

Gelecek Eğitim Sistemine Yönelik Öneriler ve Stratejiler-1

Ebeveynlerin Endişeleri

Eğitim Bilimleri01 Ekim 2024 22:48

Ebeveynlerin Endişeleri