TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ’NDE LİYAKAT ESASLI YÖNETİCİ YETİŞTİRME, ATAMA, DEĞERLENDİRME SİSTEMİNE İLİŞKİN SAPTAMA VE ÖNERİLER
Cemil KURT: Sayın Prof. Dr. Ali Rıza ERDEM, öncelikle “Türk Eğitim Sistemi’nde liyakat esaslı yönetici yetiştirme, atama, değerlendirme sistemine ilişkin saptama ve öneriler” söyleşimizi kabul ettiğiniz için Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi adına çok teşekkür ediyoruz. Sayın Hocam, liyakat sözlük tanım itibari ile “Bir kimsenin, kendisine iş verilmeye uygunluk, yaraşırlık durumu” olarak tanımlanmaktadır. Bundan hareketle eğitimde liyakati nasıl bir çerçeve tanımına oturtabiliriz? Bu bağlamda yönetici ve liyakat ilişkisini nasıl kurgularız? Açıklar mısınız?
Prof. Dr. Ali Rıza ERDEM: Ben de böyle bir fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim.
Liyakat, “yeterlik” anlamındadır. Liyakat hem meslekte hem de mesleğin gerektirdiği kişilik özelliklerinde yeterliği kapsamaktadır. Kamu ya da özel sektörde görev yapan yöneticilerin hem mesleki anlamda hem de mesleğin gerektirdiği kişilik özellikleri anlamında yeterli olması gerekmektedir.
Cemil KURT: Sayın Hocam, Türk Eğitim Sistemi’nde yönetici yetiştirmede liyakatin etkisi nedir? Bu anlamda ortaya çıkan sorunlar üzerinden liyakata uygun eğitim yöneticisi yetiştirme nasıl olabilir? Önerileriniz nelerdir?
Prof. Dr. Ali Rıza ERDEM: Türk Eğitim Sistemi’nde görev yapan eğitim yöneticilerinin mesleki ve kişilik özelliklerinde yeterliği, amaçların gerçekleştirilme derecesini doğrudan etkilemektedir. Diğer bir deyişle, eğitim sistemi amaçlarının en üst düzeyde gerçekleşebilmesi için eğitim yöneticisinin mesleki ve kişilik özelliklerinde yeterli olması gerekmektedir. Eğitim yöneticisinin mesleki anlamda yeterliği, eğitim yönetimi alanında lisansüstü eğitimi almasıyla mümkündür. Eğitim sisteminde görev yapan eğitim yöneticilerinin yüksek lisans ve doktora eğitimi alması, mesleki yeterlik için olmazsa olmazdır. Eğitim yöneticilerinin lisansüstü eğitimle yetiştirilmesi sadece öneri değil aynı zamanda eğitim sistemi amaçlarının en üst düzeyde gerçekleşebilmesi için bir gerekliliktir. Eğitim yöneticisinin kişilik özelliklerinde yeterliği en az mesleki yeterlik kadar önemlidir. Bu amaçla eğitim yöneticisi olabilmek için gerekli kişilik özelliklerinin objektif olarak belirlenmesi gerekmektedir.
Cemil KURT: Sayın Hocam, yönetici atamada liyakatın etkisi nedir? Mevcut atama sistemi ihtiyacı karşılıyor mu? Nasıl bir atama sistemi olmalıdır?
Prof. Dr. Ali Rıza ERDEM: Eğitim yöneticiliğinde mesleki yeterliğin olmazsa olmazı eğitim yönetiminde lisansüstü eğitim almış olmak, eğitim yöneticisi atarken bir önkoşul değildir; sadece artı bir puandır. Diğer taraftan eğitim yöneticiliği için gerekli kişilik özellikleri de belirlenmemiştir. Bu nedenle eğitim yöneticisi atamada, mesleki yeterlik artı puan olarak işe koşulmakta, kişilik özellikleri de yeterlik dikkate alınmamaktadır. Eğitim yöneticisi atamada, mesleki yeterlik için eğitim yönetimi alanında lisansüstü eğitim alma önkoşul olmalıdır. Eğitim yöneticisi olabilmek için gerekli kişilik özellikleri de objektif olarak belirlenmeli ve etkin bir biçimde işe koşulmalıdır.
Cemil KURT: Sayın Hocam, Türk eğitim sisteminde yönetici değerlendirme sistemini nasıl buluyorsunuz? Kuvvetli yönleri ve açık alanları sizce nelerdir? Nasıl bir yönetici değerlendirme sistemi olmalıdır?
Prof. Dr. Ali Rıza ERDEM: Bugün eğitim yöneticisini değerlendirirken öncelikli olarak merkezi sınav sonuçları ölçüt olarak alınmaktadır. Bunun nedeni Türk Eğitim Sisteminin sınav odaklı bir sistem olmasıdır. Mevcut değerlendirme uygulaması hem eğitim yönetiminde hem de eğitim sisteminde yeni sorunlara neden olmaktadır. Eğitim yönetiminde, eğitimdeki nicel sonuçlara odaklandığından eğitimin niteliği göz ardı edilebilmektedir. Eğitim sisteminde de amaçların en üst düzeyde gerçekleştirilmesi değil, merkezi sınavlar ve sonuçları öncelikli hale gelmektedir. Tüm bu sorunlar eğitim yönetimi ve eğitim sisteminde kargaşaya yol açmaktadır.
Eğitim yöneticisini değerlendirirken temel olarak eğitimin niteliğini artırmaya ve eğitim sistemi amaçlarını gerçekleştirmeye olan katkı alınmalıdır. Eğitim yöneticisinin, eğitimin niteliğini artırmaya ve eğitim sistemi amaçlarını gerçekleştirmeye olan katkısını tespit etmek nitel verileri ve ölçütleri gerektirmektedir. Eğitim yöneticisini değerlendirirken “nitel verilere dayalı değerlendirme” anlayışı önerilebilir.
Cemil KURT: Sayın Hocam, Türk Eğitim Sistemi’nde liyakat esaslı bir yönetim anlayışı çerçevesinde eğitim yöneticilerinin sahip olması gereken nitelikler nelerdir? Bize bir çerçeve çizer misiniz?
Prof. Dr. Ali Rıza ERDEM: Türk Eğitim Sistemi’nde görev yapacak veya yapan eğitim yöneticisinin hem mesleki hem de kişilik özelliklerinde yeterli olması gerekmektedir. Eğitim yöneticisi, mesleki yeterlik için lisansüstü eğitim yapmalıdır. Eğitim yöneticisi, kişilik özelliklerinde yeterlik için doğruluk, dürüstlük, açık sözlülük, zorluklardan yılmama, hoşgörü, kanıt olmadan karar vermeme, önyargısız olma, bilimsel düşünebilme gibi özellikleri karakterinde geliştirmelidir.