MOTİVASYON-1
Motivasyon kelimesi çok kullandığımız, eksikliğinden şikâyet ettiğimiz bir kavram. Motivasyon inanmakla beraber çalışan bir yapı. Bir şeyi başarabilmek için inancımızın yüzde yüz olması gerekir. İnancımızda bir şüphe olursa motivasyonumuz da kırılır. Motivasyon dediğimiz yapı birinci olarak BAKIŞ AÇILARIMIZLA ile ilgili. Bu yazımda bakış açılarından bahsedeceğim.
Temel bakış açısı olarak bir kişi 4 açıdan bakar. Birincisi BEN olarak bakmak. Ben olarak bakmak önceliğin kendinde olması demektir. Kişisel bakmak demektir. Bu kişilerin avantajı özgüvenli olmalarıdır. Motivasyon sağlama konusunda başarılı olurlar. Negatif yönü ise bencillik getirmesidir. Her durumda ben olarak bakanlar bencil olarak alınırlar. Ben bakış açısının egemen olduğu toplumlara bakacak olursa Amerika buna örnektir. Bu tür toplumlarda ya da işletmelerde ben yani ego ön plandadır. Herkes kendi işini bilir, bencildir. Bu tür sistemler acımasızdır, kendi işini yapamazsan sistemin dışına atılır.
Diğer bir bakış açısı SEN olarak bakmaktır. Ben olarak bakmanın tersi denilebilir. Kendini öncelik olmaktan çıkarıp karşısındaki kişiyi öncelik olarak alanlar bu guruba girerler. Kendi kararlarında diretmektense karşısının kararlarına uymayı tercih ederler. Uyumlu kişilerdir. Arıza çıkartmazlar. Bu kişilerin avantajları çevrelerinde anlayışlı olarak anılırlar. Negatif tarafları ise hayır diyememe becerileri gelişmemiştir. İstemedikleri işleri yapmak zorunda kalabilirler, egoları çok küçülmüştür. Hayır diyemedikleri için kendi fırsatlarını kaçırırlar. Bu kişiler motivasyon sağlamada sorun yaşarlar. Öncelikleri ben değil sen olduğu için kendi motivasyonları düşüktür.
Üçüncü bakış açısı hayata BİZ olarak bakanlardır. Bu kişiler içinse ait oldukları topluluk önemlidir. Aile, devlet, cemiyet vb. Ben ve ya sen den daha fazla içinde bulundukları sosyal yapı her şeyden önce gelir. Avantajları takım çalışması çok yatkındırlar. Ruhsallıkları güçlüdür. Olumsuz olan durum ise kullanılmaya müsaittirler ve genelde ben bakış açısı olanlar tarafından kullanılırlar. Biz diye hareket ederler. Örnek olarak Japonlar böyledir. Buradaki motivasyon BİZ için iyi olan üzerine kuruludur.
Dördüncü bakış açısı ise DIŞARIDAN BAKAN bakış açısıdır. Adından da anlaşılacağı gibi bu kişiler için objektif bakış açısı önemlidir. Sen, ben ya da biz yerine akılcı olan, objektif olan önemlidir. Kural önemlidir. Avantajları gerçekten objektif ve doğru kararlar alabilirler. Negatif yönleri ise mekanik ve ruhsuz insanlar haline dönüşebilirler. Kuralların ön planda olduğu duyguların ikinci plana atıldığı, sıkıcı insanlar yada işletmeler , yada devletler olurlar. Bu bakış açıları sadece insanlar için geçerli değildir. Bu bakış açıları bir işletmenin, bir topluluğun vizyonu, politikası da olabilir. İngilizler ve Almanlar buna örnektir. Bunlar için akılcı olandan, kural olandan daha önemli bir şey yoktur. Benim önceliğim ya da senin önceliğin ve ya bir grubun üstünlüğü diye bir şey yoktur. Önemli olan herkesin kabul ettiği, doğrular ve kurallardır. Motivasyonun kaynağı bu objektif bakış açısıdır.
Peki bu dört bakış açılarından hangisi daha doğru? Hiçbiri tek başına doğru değil. Hiçbiri her durumda doğru değil. Önemli olan doğru yerde doğru bakış açısını kullanmak. Konu kendi başarın ise BEN bakış açısı önemlidir. Mesele hedef ise yine aynı. Benim kazanmam gereken bir sınav için çalışmam gerekirken arkadaşlarım kırılmasın diye çalışmamı bırakıp onlarla eğlenmeye gidiyorsam yani SEN bakış açısını kullanıyorsam bu bana zarar verir. Aile içinde BİZ yerine BEN diyorsam, kendi çıkarlarımı ailemin çıkarlarının üstünde tutuyorsam bu da BİZ e zarar verir. Eşler ikisi de BEN diyorsa o evlilikte problem çıkıyor. Zaten boşanmaların sebebi çoğunlukla bu. Kadınlar daha çok SEN bakış açısına , erkekler ise daha çok OBJEKTİF bakış acısana yatkındır. Önemli bir karar alacağız, işte o zaman DIŞARIDAN BAKAN bakış açısını kullanmak en doğrusudur. Doğru olan ise içimizdeki BEN ve BİZ i dengelemektir. Devam edeceğiz. Görüşmek üzere.
Kaynak: Optimum Denge Modeli, Tamer DÖVÜCÜ