BİLİMSEL ARAŞTIRMA SÜREÇLERİNDE NİTEL ARAŞTIRMA ÇALIŞMALARINDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMALARI
Cemil KURT: Sayın Doç. Dr. Gökhan ARASTAMAN, öncelikle “Bilimsel Araştırma Süreçlerinde Nitel Araştırma Çalışmalarında Geçerlik ve Güvenirlik Çalışmaları ile Araştırmalarda Yapılan Hatalar ve Çözüm Önerileri” söyleşimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyoruz.
1. Sayın Hocam, nitel içerikli araştırmalar bilimin doğası gereği geçmişten günümüze kadar kullanılagelmiş, önemli gelişmeler göstermiştir. Bu kapsamda tarihsel süreci de içine alarak nitel içerikli bilimsel çalışmalar ve analiz sürecini genel hatlarıyla özetleyebilir misiniz?
Doç. Dr. Gökhan ARASTAMAN: Nitel araştırma, insanların araştırmaya, daha önce öğrendiklerine göre farklı yönlerden yaklaşmasını ve nicel araştırmada dikkate alınan bakış açılarından farklı şekilde düşünmeyi gerektiren, birtakım felsefi yaklaşımları da içeren bir araştırma türüdür. Bu araştırma türünün temelleri antropoloji, sosyoloji, eğitim, sağlık ve hukuk gibi çeşitli uygulama alanlarına dayanmaktadır.
18. yüzyıl Avrupasında ortaya çıkan “Aydınlanma Çağı” ile birlikte pozitivizm, optimizim, akıl ve sürekli ilerleme gibi kavramlar başat söylemlere dönüşmüştür. Bütün bilgilere akıl yürütme yoluyla ulaşılabileceğine inanılan bu dönemde rasyonel insanın, titiz bir uslamlama ile örtük gerçekliği açığa çıkarabilecek yeteneğe sahip olduğu düşüncesi egemen olmuştur. Ancak Her alanda yaşanan hızlı değişimle beraber, insanların sosyal ve kültürel yaşantıları ile ilgili sorunlar ve bulundukları çevreyi algılama biçimlerindeki farklılaşmalar ön plana çıktıkça nitel araştırmaya olan ilgi başlamıştır. Güncel yaşamdaki dinamiklerin çeşitlenmesi, her alanda dezavantajlı grupların artması, farklılaşan yaşam deneyimleri ve değişen sosyal ilişkiler ile birlikte, nitel araştırma yöntemleri sosyal bilimlerde kullanılmaya başlamıştır. Kısacası toplumun nicel araştırma sonuçlarına verdiği tepki, nitel araştırmaların ön plana çıkmasında etkili olmuştur. Nitel araştırmanın tarihsel süreçteki gelişimine baktığımızda , 1967’de Glaser ve Strauss’un Gömülü Kuram’ın keşfi: Nitel araştırmalar İçin Stratejiler eseriyle Guba’nın 1978’de yazdığı Eğitsel Değerlendirmede Naturalistik Araştırma Metodolojisine Doğru iki önemli yayının bu gelişime önemli katkılar sunduğu görülmektedir.
Cemil KURT:2. Nicel araştırma kavramını özet bir perspektiften değerlendirerek, nicel araştırma ile nitel araştırmalar arasında farklılıklar ve ilişkiler nelerdir? Açıklar mısınız?
Doç. Dr. Gökhan ARASTAMAN: Nitel araştırmalar geleneksel-pozitivist nicel araştırmalardan birçok yönden ayrılır. Bu araştırma türünde derinlemesine görüşmeler, gözlemler ve doküman analizleri yapılır. Bu tür bütüncül bir bakış açısı eğitsel araştırmaların karşılaştığı karmaşık problemlere daha geniş perspektiften yaklaşılmasını sağlar. Kimi nitel araştırmalar sayısallaştırmalar içerse de genelde veriler sayısal analiz olmadan yorumlanır.
Nitel araştırma, daha doğal ve yorumlayıcı olan verilerin toplanması ve analizidir. Metinsel veya sayısal olmayan veriler üretir ve bunları doğal ortamında inceler. Ayrıca, görüşler ve nedenler hakkında bir fikir edinmek için kullanılan keşif araştırmasıdır. Ayrıca araştırma problemine ilişkin içgörüler sağlar ve hipotezin geliştirilmesine yardımcı olur. Nitel araştırmanın birincil amacı, sosyal grupların, kültürlerin ve toplulukların anlamını anlamaktır.
Nicel araştırma ise çeşitli kaynaklardan istatistiksel veya sayısal bilgiler toplamaya dayanır. Tutumları, görüşleri, davranışları ve diğer tanımlanmış değişkenleri ölçmek için kullanılır. Bu veriler daha sonra düzenlenir, belirli kriterlere göre sıralanır ve belirli birimlerde ölçülür. Ayrıca, büyük bir örneklemden elde edilen gerçekleri ve sonuçları analiz eder.
Cemil KURT: 3. Nicel araştırmalarda geçerlilik ve güvenirlilik kavramı önemlidir. Bununla beraber son dönemde nitel araştırma geleneği için de geçerlik ve güvenirlik ölçütlerine ilişkin tartışmalar görülmektedir. Bu kapsamda nitel araştırmalarda geçerlik ve güvenirlik kavramını özetleyebilir misiniz? Sizce, son dönemde nitel analizlerdeki geçerlik ve güvenirlik tartışmasının neresinde duruyorsunuz?
Doç. Dr. Gökhan ARASTAMAN: Nitel araştırmalarda güvenilirlik, birden fazla veri seti kodlayıcısına verilen yanıtların kararlılığını ifade eder. Bu durum kayıt cihazları kullanılarak ve dijital dosyaların deşifre edilmesiyle ayrıntılı alan notları ile geliştirilebilir. Ancak nitel araştırmalarda geçerliliğin nicel araştırmalardan farklı kavramları vardır. Örneğin Lincoln ve Guba (1985), geçerlik yerine güvenduyulabilirlik kavramını kullanmıştır. Nitel araştırmanın bilimsel nitelikte olması güvenduyulabilirlik ölçütlerini karşılamasına bağlıdır.
Cemil KURT: 4. Nitel araştırmalarda “Güvenduyulabilirlik (Trustworthiness)” kavramını açıklar mısınız? Bir nitel araştırmada güvenduyabilirlilik nasıl sağlanmaktadır? Bilimsel araştırmalarda güvenduyabilirlik ne ölçüde çalışılabiliyor?
Doç. Dr. Gökhan ARASTAMAN: Bir araştırmanın güvenduyulabilirliğini inandırıcılık (credibility), aktarılabilirlik (transferability), güvenilebilirlik (dependability) ve onaylanabilirlik (confirmability) ölçütleri sağlamaktadır. İnandırıcılık, bulguların gerçeklikle ne düzeyde uyumlu olduğunu ifade etmektedir. Aktarılabilirlik, bulguların diğer bağlamlara ne düzeyde uyarlanabildiği ile ilgilidir. Güvenilebilirlik, aynı bağlamda aynı katılımcılarla aynı bulgulara ulaşılmasını ifade etmektedir. Onaylanabilirlik ise bulgularının araştırmacının değil, katılımcıların deneyim ve düşüncelerinden kaynaklandığını ortaya koymaktır (Shenton, 2004). Guba’ya göre (1981) nitel araştırmaların güvenduyulabilirliği gerçekliğin değerinin yansıtılması, uygulanabilirlik, tutarlık ve yansızlık endişelerinin giderilmesine bağlıdır. Pek tabii ki nitel araştırmaların nicel araştırmalar gibi toplanan verilerin araştırılan fenomeni kesin olarak temsil ettiği gibi bir iddiası yoktur. Bu nedenle gerçeklik değerinden kastedilen doğadaki gerçeklikten ziyade insanların zihinlerindeki çoklu gerçekliğin yansıtılmasıdır. Gerçeklik değerinin yansıtılması bulguların ve yorumların inandırıcılığının sağlanmasıyla mümkün olmaktadır.
Cemil KURT: 5. Nitel araştırmalarda “Aktarabilirlik (Transferability)” kavramını açıklar mısınız? Bir nitel araştırmada aktarabilirlik nasıl sağlanmaktadır? Bilimsel araştırmalarda aktarabilirlik ne ölçüde çalışılabiliyor?
Doç. Dr. Gökhan ARASTAMAN: Pozitivizme göre araştırmanın dışsal geçerliği bulguların genellenebilirliğine bağlıdır. Öte yandan sosyal kurmacı-yorumcu gelenek genellenebilirlikten kaçınmaktadır. Zira neredeyse bütün toplumsal/davranışsal fenomenler bağlamsaldır (Guba, 1981). Bu noktada, Lincoln ve Guba (1986) genellenebilirlik yerine aktarılabilirlik ölçütünü önermektedir. Aktarılabilirlik; daha evvel tamamlanmış bir araştırmanın belirli bulgularının anlam ve çıkarımları korumak kaydıyla benzer bağlam veya durumlara ne derecede uyarlanabildiğiyle ilgilidir. Bulguların aktarılabilir olup olmadığının belirlenmesi, araştırmaya etki eden bağlamsal faktörlerin ve örneklem seçiminde izlenen yöntemlerin eksiksiz bir şekilde betimlenmesiyle mümkündür (Guba, 1981; Leininger, 1994). Shenton (2004) aktarım yapmadan önce (a) çalışmaya dâhil edilen örgütlerin sayısı ve yerleri, (b) veri sağlayan insanlarla ilgili sınırlılıklar, (c) saha çalışmasına dâhil olan kişi sayısı, (ç) kullanılan veri toplama yöntemleri, (d) veri toplama oturumlarının sayısı ve süresi, (e) veri toplama işleminden sonra geçen zaman gibi bilgilerin göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etmektedir.
Cemil KURT: 6. Nitel araştırmalarda “Güvenilebilirlik (Dependability)” kavramını açıklar mısınız? Bir nitel araştırmada güvenilebilirlik nasıl sağlanmaktadır? Bilimsel araştırmalarda güvenilebilirlik ne ölçüde çalışılabiliyor?
Doç. Dr. Gökhan ARASTAMAN: Guba (1981) pozitivizmin güvenirlik ölçütüne karşılık nitel araştırmalarda güvenilebilirlik ölçütünü önermektedir. Güvenilebilirlik ölçütü araştırmanın bulguları ve yorumlarının tutarlı bir sürecin ürünü olmasını ifade etmektedir. Başka bir ifadeyle bulguların elde edildiği sürecin mümkün olduğu ölçüde açık ve tekrarlanabilir olması gerekmektedir. Bu husus nitel araştırma desenlerinin esnekliğiyle yakından ilgilidir. Zira nitel araştırma desenleri önceden belirlenmiş katı sınırlamalar içinde tasarlanmazlar. Aksine araştırma süreci olgunlaştıkça belirginleşen ve saha koşullarına göre şekillendirilebilen esnek bir tasarıma sahiptir. Nitel araştırmalarda güvenilebilirlik, belirmekte olan araştırma deseninin dikkatle izlenmesini ve denetim izi -audit trail- (Lincoln ve Guba, 1986) tekniğinin kullanımı ile sağlanabilmektedir.
Cemil KURT: 7. Nitel araştırmalarda “Onaylanabilirlik (Confirmability)” kavramını açıklar mısınız? Bir nitel araştırmada onaylanabilirlik nasıl sağlanmaktadır? Bilimsel araştırmalarda onaylanabilirlik ne ölçüde çalışılabiliyor?
Doç. Dr. Gökhan ARASTAMAN: Onaylanabilirlik bulguların araştırmacının inançları, arzuları ve önyargılarından ziyade mümkün olduğu kadar araştırılan fenomeni yansıtmasıyla ilgili bir ölçüttür. Bu yaklaşıma göre bulguların bütünlüğü toplanan veride yatmaktadır (Morrow, 2005). Bu noktada bulgularının araştırmacının özellikleri ve seçimlerinden değil de katılımcıların deneyim ve düşüncelerinden kaynaklandığı güvencesini vermek için bazı tekniklerin kullanılması önerilmektedir.
*Detaylı bilgi için Arastaman, Fidan ve Öztürk’ün makalesine bakınız.
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/586937