Prof. Dr. Fügen BERKAY ile “UYGAR İNSAN VE YAŞAMA DAİR”
Hülya Kandemir Yavuz: Hocam öncelikle “UYGAR İNSAN VE YAŞAMA DAİR” konulu söyleşimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyoruz.
Hülya Kandemir Yavuz: Hocam sizce uygar insan nedir? Ölçütleri nelerdir?
Prof. Dr. Fügen BERKAY: Sayın Yavuz, ‘’Dünya ve İnsanlık, Uygar İnsan ve Yaşama Dair’’söyleminin içindeki saklı soru ‘’Uygarlık nedir?’’ sorusu aslında. Başlık çok güzel, ama içinde saklı sorunuzun cevabı bir hayli zorlu. Bu gerçekten de hem sorulması gereken hem de tam da gerektiği gibi cevaplanabilmesi için ciltler dolusu kitabın referans alınması ile sayfalarca yazılması ya da günlerce tartışılması gereken bir soru ve konu. Hele bir de dosya kağıdının diğer yüzü gibi hemen kendisine yapışık duran ‘’Kültür nedir’’sorusunu da bir yana bırakamayacağımızı düşünürsek !!!
Toplayıcılığı aşıp da şehirler kurup yerleşmeye, o şehirlerin içinde birçok maddi, manevi değerler üretmeye, işbölümü oluşturmaya girişebilecek hale geldiğinde, yapıp ettiklerini yazıp bir de ‘’tarih’’ oluşturmayı başarabildikten sonrası kendimizi ‘’uygar’’ kabul ediyoruz insanlık olarak.
Hülya Kandemir Yavuz: Eğitimin amacı uygar insan yetiştirmektir, bu işlevi gerçekleştirebiliyor muyuz? Eğer gerçekleştiremiyorsak nedenlerini açıklar mısınız?
Prof. Dr. Fügen BERKAY: Halen şu sınırlı yerküre ve onun sunduğu zenginliklerimizi doğru dürüst paylaşmayı ve sürdürülebilirliğini sağlayabilmiş, daha doğrusu başarabilmiş değiliz.
O nedenledir ki,’’Aslında mutlaka daha önce de bilmediğimiz uygarlıklar vardı. Hem de nasıl bir Altın Çağ yaşadılar, kim bilir?’’ diye aranıp durmakta, geçmişe ait efsanelerin peşinde koşmaktayız.
Bunca teknik buluş, başarı, teorik ve uygulamalı doğa bilimleri, insan ve toplumları analiz etmeye uğraşan sosyal bilimler, uygarlığın temel başlatıcısı olan toplulukların bu göreli başarının günümüze kadar gelen seyrini hemen hemen eksiksiz tespit etmiş durumdadır.
Tarım devrimi, toprağa yerleşme yani ilk köy yerleşmeleri geriye doğru iyice bilinir haldeler artık. En azından Doğu ve Batı Uygarlıklarının ortak temelinin Hint, Sümer ve Eski Mısır kaynaklarını çok iyi anlayabilmemizi sağlayan Arkeolojik başarılarımız da mükemmel. Ama yine çok büyük bir eksik varki; bir türlü mutlu da değiliz !!!
Hülya Kandemir Yavuz: Sizce gerçekten de kayıp uygarlıklar var mıdır?
Prof. Dr. Fügen BERKAY: Aslında, insanlığın şimdiye kadar başaramamış olsak bile hiç olmazsa gelecekte yararını görebileceği bir ortak insanlık etiği arayışına giremiyoruz.
Bunun yerine ‘’Ah keşke kaybolmamış olsalardı ya da izlerine ulaşabilseydik ‘’arayışı ile geçmiş ütopyaların hayali ile yaşayıp gidiyoruz.
Ama ne çare ‘’u- topos’’ adı üzerinde ‘’olmayan yer’’ demek değil mi? Aslında o halde geçmişin ürünü olan günümüz insanının ortak yanlışlarını öz eleştiri ile aşacak ve geleceğe de taşımayacak bir insanlık etiği arayışı içine girilmesi gerekirken hep çok gerilerde bir zamanlar var olmuş olduklarını düşünüp durduğumuz ‘’u- topos’’ yani az önce de söylediğim gibi geçmişte olmayan yerleri arayıp duracağız.
Hülya Kandemir Yavuz: Sizce, Pandemi süreci ve sonrası bizim uygarlığımızla ilgili neler düşündürüyor?
Prof. Dr. Fügen BERKAY: Şu salgın da bize onca ağır hatalarımızı göstermedi ise, ne gösterecek bilemiyorum! Gelecekten geçtim bir virüsle başa çıkabilmek için güç birliği, bilimsel işbirliği, bilgi paylaşımı yerine ‘’insanlık’’ ve sözüm ona ‘’uygar insan’’ aşı rekabeti ve onun getireceği rant peşinde! Bu ne yaman bir çelişki.
İşte belki bu son dersi de unutmadan yeni ve gelecekteki kuşaklara yapabileceğimiz en büyük iyilik, insanlığın uygarlık ve ona bağlı çatışmalar tarihini, eksiklerini, noksanlarını, hatalarını, holistik (bütüncü) bir bakışla daha ilk eğitimde öğretmeye başlamak ve eğer başarabilirsek birbirini bulduğu her fırsatta( kaba tabirimi mazur görün) boğazlamaya çalışmayan bir ’’insan’’ modeli yetiştirecek eğitim-öğretim mucizesi yaratabilmek, hepimizi hayal ve idealize ettiğimiz bir kültür ve uygarlığa taşıyabilecektir… ki bu da hiç olmazsa şimdilik bir hayli güç görünüyor. Benim de önerebileceğim bir sihirli formül yok ama bir ümidim var!
Kendini cayır cayır yakabilen ateşi denetleyerek bugünlere kadar inanılmaz teknolojiler geliştirerek gelen insanlık belki çok fazla gecikmeden bir gün kendini de denetleyebilir hale gelebilecektir.
Hülya Kandemir Yavuz: Hocam değerli görüşlerinizi bizimle paylaştığınız için hem Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi ailesi adına hem de okuyucularımız adına çok teşekkür ederiz.
Prof. Dr. Fügen BERKAY: Rica ederim. Ben de size, sizlere ve değerli okuyucularımıza çok teşekkür ediyorum.
Yaşam Bilimleri12 Mayıs 2024 16:39
Yaşam Bilimleri05 Nisan 2024 09:15
Yaşam Bilimleri11 Mart 2024 22:59
Yaşam Bilimleri19 Şubat 2024 18:22
Yaşam Bilimleri18 Ocak 2024 10:17
Yaşam Bilimleri26 Temmuz 2021 19:14