Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular İletişim
HAYATIN İÇİNDE , HAYAT OLABİLMEK…

HAYATIN İÇİNDE , HAYAT OLABİLMEK…

Yaşam Bilimleri 07 Mart 2021 22:27 - Okunma sayısı: 2.293

MERAL TIRAŞ

HAYATIN İÇİNDE , HAYAT OLABİLMEK…
‘’En çokta 3 şey yorar insanı; Affetmek, içi yanarken susmak ve olmayacağını bildiği halde hayal kurmak’’
C. Palahniuk
Her şey bir nefes almakla başlayıp, bir nefes vermekle son buluyor. Mutlulugu, hüznü, acıyı, kederi, büyümeyi, insan olmayı, insan kalabilmeyi…daha onlarca şeyi bu iki nefes arasına sığdırmaya çalışıyoruz. Peki sığdırabiliyor muyuz? Yada hangi değerleri bu iki nefes arasına sığdırmak istiyoruz? Bu ne kadar bize bağlı gibi görünse de, ataerkil toplumda yaşayan kadınların hayatına neleri sığdıracaklarına erkekler karar verebiliyor. Doğduğun coğrafya kaderindir diye bir yazı okumuştum. Çok ilgi çekmiş araştırma yapmıştım. Doğduğun coğrafya kadınların kaderini erkekler tarafından belirliyor olduğunu öğrendim. Ne kadar acı bir durum. İnsan olarak geldiğin dünyada yaşamını, giyimini, konuşmanı, oturma şeklini bile erkekler belirliyor. Neden peki? Sorgulayamazsın, konuşamazsın, düşünemezsin, yaşayamazsın…
Canımız, kanımız, varlığımız kadınlarımız. Adına şiirler, şarkılar, hikayeler yazılan kadınlarımız. Anamız, bacımız, kızımız, atamız kadınlarımız. Her yerde olan hayatın içinde olamayan olmasına izin verilmeyen kadınlarımız. Kadın olmanın sorumluluğunu, yükünü sırtında taşıyan kadınlarımız. Bu yükü sırtımıza kimler yükledi? Kendi canımızdan can kattığımız erkek çocuklarımız mı, onları yetiştiren toplum kültürü mü?
Hepimizi bir kadın dünyaya getirdi. Belli bir yaşa kadar tüm bakımımız ile ilgilendi. Yedirdi, giydirdi, uyuttu, büyüttü. Baktığı büyüttüğü oğlunun gün gelip bir kadına şiddet uygulayacağını düşünmedi, düşünemezdi. Çünkü o bir anne, bir kadındı.
8 Mart Dünya kadınlar günü. Amacını, nasıl var olduğunu anlatmak yerine , anma günü olan böyle değerli bir durumu, altın gününe, hediye gününe çevrilmesine bir son verilesi gerektiğine vurgu yapmak istiyorum. Kadınlar günü, anneler günü, babalar günü…daha bir sürü gün sayabilirim. Asıl önemli olan insan olma günü olmalı ve 365 gün devam etmeli. Biz nelerin gününü kutluyoruz? Sevginin, annenin, babanın…günümü olur? 364 gün hatırlanmayanın bir gün güzel sözlere, hediyelere boğulması. Ne kadar üzücü bir durum değil mi? Bunları yazarken bile duygularımı, düşüncelerimi ifade etmekte zorlanıyorum. Siz hiç akşam işten dönerken bindiğiniz taksiden tedirgin olup birilerini arayarak kendinizi güvende hissetmek zorunda kaldınız mı? Giydiğiniz kıyafet yüzünden dayak yediniz mi yada öldürüldünüz mü? Düşüncelerinizi açıkça ifade ettiğiniz için ötekileştirildiniz mi? Peki dünyada yaşamak için doğmuşken yaşayamamak nedir hissettiniz mi? Yaşadıklarınızı ağzınızın dolusunca susarak bağırdınız mı? Umarım bir gün anlarsınız.
Affetmek, içi yanarken susmak ve olmayacağını bildiği halde hayal kurmak. Dünyaya yaşamak için gelmiş olan kadınlar artık bunları istemiyor. Sadece insan olarak var olmak istiyor.
Kadının insan olarak değerlendirildiği bir dünyada var olmak umuduyla, Dünya emekçi kadınlar günümüz kutlu olsun. Sevgiyle kalın.
MERAL TIRAŞ

Yorumlar (4)

Nazlı Aytaç - 09 Mart 2021 18:07

kaleminize sağlık çok güzel

Meral Tıraş - 08 Mart 2021 18:29

Güzel yorumlarınız için teşekkür ederim kıymetli öğretmenlerim.

A.OGUZ - 07 Mart 2021 23:02

Teşekkürler hocam,düşüncelerimizi duygularımızı kaleme alıp sanki içimden geçenleri yazmışsınız. Yüreğinize sağlık.

Kadir Bayşu - 07 Mart 2021 22:50

İnsan olma günü... Kaleminize sağlık Sayın Hocam. tebrik ederim.
SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Yaşam Bilimleri
Dijital Bağımlılığın Gölgesinde Yeni Bir Dönem

Yaşam Bilimleri06 Eylül 2024 21:52

Dijital Bağımlılığın Gölgesinde Yeni Bir Dönem

PROF.DR. TUNCAY DİLCİ İLE ‘’ YAPAY ZEKA VE SOSYAL İŞLEVİ” ÜZERİNE SÖYLEŞİ

Yaşam Bilimleri12 Mayıs 2024 16:39

PROF.DR. TUNCAY DİLCİ İLE ‘’ YAPAY ZEKA VE SOSYAL İŞLEVİ” ÜZERİNE SÖYLEŞİ

PROF.DR. TUNCAY DİLCİ İLE ‘’ YAPAY ZEKÂNIN GELİŞİMİ” ÜZERİNE SÖYLEŞİ

Yaşam Bilimleri05 Nisan 2024 09:15

PROF.DR. TUNCAY DİLCİ İLE ‘’ YAPAY ZEKÂNIN GELİŞİMİ” ÜZERİNE SÖYLEŞİ

PROF.DR. TUNCAY DİLCİ İLE ‘’ YAPAY ZEKA VE SOSYAL YAŞAM” ÜZERİNE SÖYLEŞİ

Yaşam Bilimleri11 Mart 2024 22:59

PROF.DR. TUNCAY DİLCİ İLE ‘’ YAPAY ZEKA VE SOSYAL YAŞAM” ÜZERİNE SÖYLEŞİ

PROF.DR. TUNCAY DİLCİ İLE ‘’ YAPAY ZEKA VE EĞİTİM” ÜZERİNE SÖYLEŞİ

Yaşam Bilimleri19 Şubat 2024 18:22

PROF.DR. TUNCAY DİLCİ İLE ‘’ YAPAY ZEKA VE EĞİTİM” ÜZERİNE SÖYLEŞİ

PROF.DR. TUNCAY DİLCİ İLE ‘’ YAPAY ZEKA VE ETKİLERİ” ÜZERİNE SÖYLEŞİ

Yaşam Bilimleri18 Ocak 2024 10:17

PROF.DR. TUNCAY DİLCİ İLE ‘’ YAPAY ZEKA VE ETKİLERİ” ÜZERİNE SÖYLEŞİ

YOKLUĞUN ÇIĞ DÜŞÜREN SESSİZLİĞİ

Yaşam Bilimleri21 Ağustos 2021 20:31

YOKLUĞUN ÇIĞ DÜŞÜREN SESSİZLİĞİ

Kontrolsüz Göçler ve bedeli ! Afganlılar Türkiye’ ye uyum sağlar mı?

Yaşam Bilimleri26 Temmuz 2021 19:14

Kontrolsüz Göçler ve bedeli ! Afganlılar Türkiye’ ye uyum sağlar mı?

ARI DİLİM DURU DİLİM TÜRKÇEM – 2

Yaşam Bilimleri30 Mayıs 2021 12:39

ARI DİLİM DURU DİLİM TÜRKÇEM – 2

EĞİTİMDE KELEBEK ETKİSİ

Yaşam Bilimleri27 Mayıs 2021 07:29

EĞİTİMDE KELEBEK ETKİSİ