EĞİTİM NEREYE GİDİYOR!
Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. (Herakleitos)
İnsan, toplum, çevre ve dünya öyle hızlı bir değişim içinde ki takip etmek artık gerçekten çok güç. Bu değişimler bazen planlı bazen de istem dışı yaşanıyor. Bu değişimlere sebep olan etkenlerden bazıları insanların elinde, bazıları da değil. İnsanoğlu, tarih boyunca her mücadeleden güçlenmiş olarak çıkmış. Son olarak da görünmeze karşı mücadelesinde bir yılı devirmiş bulunmakta. Ne kadar daha bu görünmez ile mücadele edeceğimizi ise kestiremiyoruz.
Geçtiğimiz Ağustos ayında, heyecanla başladığımız eğitim öğretim süreci, vaka sayılarının artması ile birlikte, Kasım ayında tekrar eski günlere dönmemize neden olsa da, biz eğitimciler umutlarımızı bahar aylarına bırakmıştık. Şubat ayı ile birlikte yeşeren umutlar, okulların asıl sahipleri için hazırlanmış, ancak görünmez virüs, kuralsız insanlar yüzünden bulaşmaya ve korkutmaya devam etmişti. Bu günlerde ise sayılar artıkça tedirginlik artıyor, sağlık personelinin mücadelesi her geçen gün zorlaşıyor.
Bu süreçte sosyal medyada paylaşılanlardan anladığımız kadarıyla toplumun ikiye ayrıldığını görüyoruz. Okullar “açılsın” diyenler ve “hayır, açılmasın hala riskli” diyenler. Öğrenciler de aynı şekilde. Evde rahatı yerinde olanlar, okula gitmek istemeyenler, ev halkı tarafından gönderilmeyecek, risk grubunda olan bir grup, diğer tarafta açılma tarihi öncesinde çantasını hazırlayıp arkadaşları ile planlar yapan ve okula gelmek isteyen başka bir grup.
Özellikle son günlerde; okulların bir açılacak, bir kapanacak söylemlerinden dolayı genç beyinleri hayal kırıklığına uğrattık. Küçük kalplerde ümitsizlikler, çaresizlikler, geleceğe yönelik karamsar düşünceler oluşturduk. Sevgili çocuklarımız; bu durumu yönetemeyen, istişare etmeden yazı çıkaran, kendi çıkarlarına göre hareket eden insanlar yüzünden sizleri hayal kırıklığına uğrattık. Sizlerden ne kadar özür dilesek azdır. Milli Eğitim Bakanımız da bu durumdan dolayı özür diledi.
Hepinizden Çok Özür Dileriz!
Bilmiyoruz, belki de istenen bu! Çocuklarımızın okuldan uzak durması ile birlikte bireyselleşmesi ve dijital bir toplum oluşturulması isteniyor. Son 30 yıldır filmlere konu olmuş, insan ve robotun birlikte yaşamaya alıştırıldığı, zihinlere doz doz işlenmeye çalışılan belki de bu! Belki de "insanın artık insana ihtiyacı yok" mesajı veriliyor. "Sosyalleşmeye gerek yok kendine bir hayvan ve bir robot edin ve hayatını devam ettir. Yaşadığın yerden istediğini sipariş et, istediğin bilgiye zaten ben sana ulaşma izni vereceğim" deniliyor. Hatta dünyanın böylece daha iyi yönetileceğini düşünenler bile var. Maalesef korku psikolojisi ile sindirilen zihniyetler geçmişi unutmuş görünüyor. Dünya Savaşlarını, salgınları, felaketleri, ölümleri…
İnsan, insan için var. İnsan varsa insanın varlığının anlamı var. Bunun içinde doğum da var, ölüm de var. Zorluk da var, heyecan da var, korku da var, sevinç de var…
Okulların artık farklı bir yöne doğru evrildiğini düşünüyorum. Çocuklarımız anladı ki okula gitmeden de öğrenilebiliyoruz. Belki de hem yüz yüze hem de uzaktan eğitim bundan sonra da devam edecek. Okula geliş sebepleri ve okulda kazanacakları beceriler farklılaşacak. Okullar, öğretim programları aracılığı ile artık çocuklarımızın sosyal ve duygusal becerilerine odaklanacak. Bu becerilerin geliştirilmesi için yeni planlamalar yapılacak.
Eğitimcilerin çok hızlı bir şekilde sosyal-duygusal becerilerin geliştirmesi konusunda eğitimlere alınması gerektiğini düşünüyorum. Sınıf içi ve sınıf dışı etkinliklerin değişimi kaçınılmaz artık. Sadece kitap takip eden ya da sadece soru çözdüren öğretmenler bu becerileri geliştiremezler. Türkiye’de bunun önemini bilen ve gören eğitimciler, 17 Nisan Cumartesi günü "Eğitim Liderleri" Zirvesinde bir araya gelecekler. Online yapılacak olan bu zirveye tüm eğitim camiasını bekliyoruz.
Bugün 1 Mart 2021 Pazartesi.
Yeni bir günün, yeni bir haftanın, yeni bir ayın ve yeni bir mevsimin başlangıcı. Her yeni gün yeni umutlar demektir.
Umutlarınız hiç bitmesin Sevgili Öğrenciler!
Sizleri anlayan, geleceği dert edinen, eğitimin önemini ve değerini bilen, sürekli mücadele eden çok insan var.
Saygılarımla.
Kadir BAYŞU

Yorumlar (4)