Anasayfa Künye Danışman ve Editörler Son Dakika Arşiv FacebookTwitter
Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi Güncel Eleştirel Sosyal Bilimler Platformu

Eleştirel Pedagojinin Ne’liği Üzerine

Dr. Ayhan URAL Yazdı

Kategori: Eğitim Bilimleri - Tarih: 18 Mayıs 2020 23:05 - Okunma sayısı: 3.442

Eleştirel Pedagojinin Ne’liği Üzerine

Eleştirel pedagoji kavramının yirminci yüzyılın son çeyreğiyle birlikte yaygın bir şekilde kullanıldığı/kullanılmaya başlandığı gözlenmektedir. Uluslararası alanyazınla tam olarak uyum göstermese de Türkiye’de de 1990’lı yıllarda kullanılmaya başlanan eleştirel pedagoji kavramı günümüzde yaygınlaşma eğilimi göstermektedir. Hem Türkçeye çevrilen hem de telif eser olarak yayınlanmış çalışmalarda kullanılan eleştirel pedagoji kavramının ifade ediliş biçimleri oldukça farklılık göstermektedir. Bu durumu, ilk bakışta farklı kullanıcıların -düşünür, bilimci, eğitimci, eğitim bilimci ve benzeri- farklı kullanımları tercih etmesiyle oluşmuş bir zenginlik olarak kabul edebiliriz. Ancak, kullandığımız terimlerin çokluğu ve çeşitliliği kadar, aynı metinde hatta aynı paragraf veya cümlede de farklı nitelemelerle kavramsallaştırmaya çalışıyor olmamız, eleştirel pedagojinin ne’liğine ilişkin ilgi ve merak uyandırmasına karşın kafa karışıklıkları yaratmaktadır. Bu genel düşünceden hareketle bu yazı ile eleştirel pedagojiyi ifade ediş biçimlerimize -kavramsallaştırma- ilişkin bir çözümleme yapacağım. Bu amaca uygun olarak, eleştirel pedagojiyi ifade ederken –betimlerlerken- yaygın olarak kullandığımız kavram ve/veya kavramsallaştırmaların -sözcük, sözcük dizini, söz öbeği, kavram, kavramsallaştırma ve benzeri- dil ve anlatım, anlam ve içerim açısından yarattığı sorunları tartışmaya çalışacağım. Tartışmada eleştirel pedagojiye yüklediğimiz -yüklenilen- anlamı değerlendirme dışı tuttuğumu ve ayrıca eleştirel pedagojiyi ifade ederken oluşturduğumuz bu çeşitlilik ve yorum farklılıklarını, ilgili çalışma alanının insan yönelimli bir eylem oluşundan kaynaklandığı sayıltısını da dikkate aldığımı belirtmek isterim. Dolayısıyla bu yazı, bir yargılama eyleminden çok, mevcut karışıklığa -karmaşaya- dikkat çekme iddiasındadır.

Eleştirel Pedagoji Kullanımı: Eleştirel ve pedagoji sözcüklerinin ardışık olarak birleştirilmesiyle oluşturulan bu kullanım, dil ve anlatım açısından sorunlu olmanın yanında anlam yükü açısından da büyük bir belirsizlik taşımaktadır. Bu kullanımı tercih ederken, kavramın her anlama gelebileceğine ikna olmuş olsak bile, her anlama gelebilecek bir kavramsallaştırmanın hiçbir anlama gelmeyeceği de iddia edilebilir. Kullanımdaki iki sözcüğü tek tek ele aldığımızda, her birinin bağımsız olarak öznel anlamlar taşıdığını görebiliriz. Türkçede eleştirel ve pedagoji kavramlarına yüklenilen ve üzerinde uzlaşılmış anlamlar mevcuttur. Eleştirel sözcüğünü, eyleme eklenen bir ekle sıfat yaparak, eleştiri özelliği gösteren bir anlama dönüştürüyoruz. Böylece, eleştirel sıfatı ile ardılı sözcüğe yani pedagojiye eleştiri özelliği yüklemiş oluyoruz. Bu kullanım, eleştirme ve eleştiri ayrımını gölgeleyerek eleştirel pedagojinin ne’liğine ilişkin belirsizliği derinleştirmektedir. Pedagoji sözcüğü de yaygın olarak eğitim ve öğretimi kurallara bağlayan bir bilim alanı olarak tanımlanmaktadır. Ancak, bu iki sözcüğü birlikte kullanarak oluşturduğumuz eleştirel pedagoji tamlaması ile nasıl bir anlam oluşturuyoruz? İki sözcükle yeni bir ad mı yapıyoruz? Pedagojinin mevcut anlamını, eleştirel sıfatıyla ne yönde değiştiriyoruz? Bu kullanımı ile acaba pedagojiyi anlamının dışında, eleştiri özelliği taşıyan, eleştiri yapan yeni bir anlama mı taşımaktayız? Genel olarak bilimin, özel olarak da her bilim dalının -alanı-, doğası gereği bünyesinde eleştirel bir özellik taşıdığını biliyoruz. Eleştirel pedagoji kullanımımızla pedagojinin sahip olduğu bu eleştirel niteliğe ilave bir eleştirelliğe gereksinim mi duyuyoruz, duyuyorsak neden duyuyoruz? Eleştirel pedagoji olarak kullandığımız kavramı oluşturan her iki sözcüğün, genel ve ilgili bilim alanlarında taşıdıkları anlam ve gördükleri işlev birlikte kullanılmaları durumunda nasıl ve neye evriliyor? Eleştirel pedagoji kullanımımıza gerekçe olabilecek, eleştirel olmayan pedagoji veya normal pedagoji gibi kullanımlar var mıdır? Bütün bu ve benzer birçok soru, eleştirel pedagojiyi yalın olarak kullanmamızın yarattığı karmaşayı göstermeye yetmektedir. Eleştirel pedagoji kullanımımıza yüklediğimiz anlamlara baktığımızda, pedagoji, sosyoloji, felsefe, antropoloji, siyaset bilimi, tarih, iktisat ve benzeri birçok bilim alanının ilgilendiği konuları doğrudan ve dolaylı olarak kapsadığı görülebilir. Bu durum ise eleştirel pedagoji kullanımımızın özel bir anlam taşımadığı kanaatine de yol açabilir. Eleştirel pedagoji kullanımımız, eleştirel pedagojiyi bir belirtece hapsetmeme anlamı taşısa da belirteçsiz ortada kalmaya mahkum etmek sonucunu doğurabilir. Eleştirel pedagojinin ne’liği sorusu, özellikle eleştirel pedagoji kullanımımızın yaratmış olduğu belirsizlikten kaynaklanan çok haklı ve anlamlı bir soru özelliği taşımaktadır.

Eleştirel Pedagoji Anlayışı Kullanımı: Eleştirel pedagojiyi yalın kullanımımızın yetersizliğinden kaynaklı olarak fazladan bir eklentiye gereksinim duyulmasıyla oluşturduğumuz bu kullanım, anlayış sözcüğüyle eleştirel pedagojiyi, ayırıcı bir nitelik olarak görüş, bakış, ele alış biçimi, anlama biçimi, ele alış yolu şeklinde anlamlandırmamızdan oluşuyor. Bu tespitten hareketle eleştirel pedagoji anlayışı kullanımımızın özgün -tekil, özel, bireysel, şahsi- bir kullanım olduğu sonucuna varabiliriz. Böylece, bu yöndeki kullanımlarımızın kişisel bir kullanım olduğu ve bilimsel bir sistematikleştirmeye uygun olmadığını da söyleyebiliriz. Eleştirel pedagojiyi anlayış olarak ifade etme tercihimiz, eleştirel pedagoji kavramsallaştırmamızdan kaynaklanan sorunu çözmek yerine daha da derinleştiriyor. Bu kullanımımızla birlikte belirtmeye çalıştığımız zihniyetin, görüşün “neye?” ilişkin olduğu sorusu ve sorunu ortada durmaktadır. Şayet eleştirel pedagojinin ne’liği sorununu çözebilirsek burada kullandığımız anlayış ifadesi sorunsuz bir açıklayıcı olabilecektir. Buradaki sorun, anlayış ile açıklamaya -desteklemeye, betimlemeye- çalıştığımız kök kavramdan, eleştirel pedagoji kavramsallaştırmamızdan kaynaklanmaktadır. Bu kullanımımız, eleştirel pedagoji kullanımımızı yeterli ve/veya uygun bulmayıp, eleştirel pedagojiyi bir anlayış olarak betimleme amacıyla yaptığımız bir kullanımdır. Eleştirel pedagojiye yaptığımız anlayış eklentisini, bağımsız olarak ele aldığımızda, zihniyet anlamı taşıdığını görmekteyiz. Ancak anlayış kavramını eleştirel pedagojiye ekleyerek neyi amaçladığımız da yeterince açık değildir. Eleştirel pedagoji anlayışı kullanımımız, eleştirel pedagojinin bir eğitim -pedagoji- anlayışı olduğunu ifade ediyor gibi görünse de eğitim bilimleri alanında böyle bir tasnif biçimine rastlanmamaktadır. Yaygın kullanımlarımızı içerim olarak takip ve tahlil ettiğimizde tercih ettiğimiz anlayış kavramının daha çok felsefe, ideoloji veya kuram anlamı taşıdığı -yerine kullanıldığı- görülmektedir. Eleştirel pedagoji anlayışı kullanımımız bir kategori içerisinde yer alan birden çok anlayışın varlığını gerekli kılmaktadır. Böyle bir kategorinin olmadığı bir ortamda eleştirel pedagoji anlayışı kullanımını tercih etmemiz, belirsizlik ve karmaşa yaratmaktan öteye geçememektedir.

Eleştirel Pedagoji Kuramı Kullanımı: Bu kullanımda eleştirel pedagojiyi bir kuram olarak ifade etmekteyiz. Açık olarak yer vermemekle birlikte bu kuram betimlemesinin eğitim kuramı olarak kullandığımız anlaşılabilir. Şayet böyle ise eleştirel pedagoji kuramı kullanımımız, eleştirel pedagojiyi oluşturacağımız bir eğitim kuramları kategorisinin içine sokarak ayırıcı -farklı- niteliklerini tanımlayabilmemizi gerektirir. Kuram eklentisi, önünde yer alan olgunun bilimsel bilgiye dönüşüm sürecini kanıtlayacak bir içerik sunar. Eğitim bilimi çalışmaları, eğitimi bütün yönleriyle -süreç, yapı, amaç, tarih, kültür, toplum, birey, doğa, köken ve benzeri- anlamak, açıklamak, yordamak ve kontrol etmeyi hedeflerken; felsefe, psikoloji, sosyoloji, politika, antropoloji gibi bilim dallarıyla yoğun bir ilişki içerisindedir. Eleştirel pedagoji kuramı ifadesi; toplum kuramları, öğrenme kuramları, kişilik kuramları gibi eğitim bilimiyle ilişkili kuramlar kategorileştirmelerinin hangisiyle nasıl bir ilişki içinde olunduğunu açıklamamızı gerektirir. Görüldüğü gibi eleştirel pedagoji kuramı kullanımımız, eleştirel pedagoji kullanımıyla yaratılan sorunu daha da belirsizleştirerek karmaşıklaştırmaktadır.

Eleştirel Pedagoji İdeolojisi Kullanımı: Eleştirel pedagoji kullanımı sorununun bu kullanıma da yansıdığı görülmektedir. Genel ideoloji kategorileştirilmeleri içerisinde yer almamakla birlikte ideoloji eklentisi kullanma cesareti, eleştirel pedagojinin ne’liğini açıklamayı zorunlu kılar. Herhangi bir ideoloji, bireysel bir düşünce olarak açıklanamayacak kadar geniş, kapsamlı, sistemli, tutarlı ve ayırıcı özelliklere -farklılıklara- sahip olabilmelidir. Bu anlamda, eleştirel pedagoji ideolojisi kullanımı, hangi, nasıl, ne, niçin gibi sorulara yanıt üretilebilmelidir.

Eleştirel Pedagoji Felsefesi Kullanımı: Diğer bütün kullanımlarda olduğu gibi bu kullanım da eleştirel pedagoji kullanımının yarattığı sorundan kaynaklı bir anlam ve anlatım bozukluğuna sahiptir. Eğitim felsefeleri kategorileştirmesi içerisinde yer almayan eleştirel pedagoji felsefesi kullanımı, kullanımdaki pedagoji kavramını bilinçli bir seçim sonucu eğitim ile eş anlamlı olarak kullanılıp eleştirel eğitim felsefesi kastediliyor olabilir.

Eleştirel pedagoji yönelimi, eleştirel pedagoji yaklaşımı, eleştirel pedagoji akımı, eleştirel pedagoji hareketi gibi kullanımlara da rastlanmakla birlikte burada çalışmanın amacına uygun olarak daha yaygın kullanılarak kavramsal karmaşa, kirlilik, karışıklık, yanılsama, anlam kaybı, anlatım bozukluğu gibi sorunlar yaratan kullanımlar seçilerek değerlendirilmiştir. Bu saptamalardan sonra mevcut sorunun çözümüne katkı yapabileceği düşüncesiyle ilgili çalışma alanına ilişkin şu öneri ileri sürülebilir.

Eğitim Eleştirisi -Eleştirileri- Çalışmaları: Bu önerinin içerisinde yer alan eğitim eleştirel pedagoji kullanımında yer alan pedagojinin sınırlı anlam ve alanın üzerinde bir genişlik sunmaktadır. Bu kullanımdaki eğitim olgusu, eğitim bilimini ve ilişkili olduğu diğer bilim alanlarına da kapsamaktadır. Ayrıca taşıdığı eylem özelliğiyle de sosyal kuram ile olan ilişkisini de içermektedir. Öneride kullanılan eleştiri kavramı, eleştirel kavramının sınırlığını aşacak bir olanak sunmaktadır. Eğitim eleştirisi önerisi, eğitim politika ve uygulamalarının çarpıklığını -sorunlarını, olumsuzluklarını- ortaya çıkarmanın ötesinde eğitimin varoluşsal süreçlerini, ilişkiselliğini, gerçekleşim aşamalarını, işlev ve etkilerini, toplumsal değişim, sosyal kuram, ideoloji ve felsefeyle ilişkisini, onun şimdiki durumunun ötesine işaret ederek geçerli yönelimi aydınlatmak için onu içerden anlamaya çalışan bir öneridir. Bu kullanım ile eğitim eyleminin, bilimsel, felsefi, ideolojik, kültürel, sosyal, politik, psikolojik, tarihsel, antropolojik arka planı ile sosyal kuram içindeki konumu tümüyle eleştiri kapsamına dahil edilmiş olur. Bu yönelim, çalışmaları salt eleştirel olarak tanımlama ve sınırlamanın ötesinde, eylemin kuramsal, felsefi ve ideolojik yönlerini kapsayacak eleştiriyi bütün anlam ve varlığıyla öne çıkaracak çalışmaları da kapsayacaktır. Bu kullanım ile ifade edilen çalışma alanı eğitim bilimi ile sınırlı olmaksızın ilişkili bütün bilim ve sanat dalları ile özellikle de eğitim politikası, eğitim sosyolojisi, eğitim felsefesi, eğitim psikolojisi, eğitim antropolojisi gibi alt disiplinleri de kapmaktadır. Bu öneriye ek olarak sınırlı bir kullanıma sahip olan, eleştirel eğitim çalışmaları adlandırması da kullanılabilir. Eğitim eleştirisi veya eğitim eleştirisi çalışmaları adlandırması önerimiz, mevcut eleştirel pedagoji çalışmalarında herhangi bir kısıtlama, yöntem ve yaklaşım değişikliği içermez.

Buradaki tartışma yalnızca yaptığım çalışmaların adlandırılmasıyla sınırlıdır. Ayrıca buradaki saptama ve anlatımlar kendi çalışmalarımla -okuma, yazma, tartışma, ders, açıklama, sunu, söyleşi ve benzeri etkinlikler- sınırlıdır. İfade ettiğim düşüncelerimin, eleştirel pedagoji çalışmalarıyla ilişkili olan diğerleriyle hiçbir ilişkisi yoktur. Bu tartışmada eksik bırakılan kısım olan eleştirel pedagoji çalışmalarının kökenlendirilmesi, adlandırılması, kapsamı, farklılıkları gibi konuların yer verildiği daha geniş ve detaylı bir çalışma, akademik bir çalışmanın konusu yapılabilir.

Ayhan URAL

Gazi Üniversitesi

Gazi Eğitim Fakültesi

Eğitim Bilimleri Bölümü

urala@gazi.edu.tr

Yorumlar (0)
EN SON EKLENENLER
BU AY ÇOK OKUNANLAR
Diğer Eğitim Bilimleri Yazıları