Korona virüsü salgını nedeniyle örgün eğitime ara verilmesi özel okullar ile velileri karşı karşıya getirdi. Birçok özel ana okulu ve üst kademe okullar şimdiden velilerle alacak tartışması yaşıyor. Önümüzdeki aylarda tartışmalar hukukî boyut kazanabilir. Bakanlık gönderdiği yazı ile telafî eğitimi yapılırsa paranın ödenmesi gerektiğini bunun dışında sözleşme hükümlerinin geçerli olacağını bildiren görüş yazısı yayımladı.

Ekonomik daralmanın önümüzdeki süreçte velilerde kamucu eğilimleri öne çıkaracağını düşünebiliriz. Bu kamucu eğilim okullaşma ihtiyacını ortaya çıkaracaktır. O hâlde Bakanlığın okullaşmayı artırmak için fırsat eşitsizliğini derinleştiren uygulamalardan vazgeçmesi ve tasarruf tedbirlerini hayata geçirmesi gerekmektedir. Bakanlığın aşa?ıdaki uygulamaları tez elden hayata geçirmesi önümüzdeki süreçte kamunun eğitim güvencesini sağlamasını kolaylaştıracaktır.

1- Özel okullara 2014’te verilmeye başlanan teşvikle özel okulların sistemdeki payı artmış, tüm okullar içinde özel okulların oranı yüzde 8,3’e, öğrenci sayısı 1,5 milyona yükselmiştir. Özel okullara verilen teşvikler kaldırılmalı, kendi çarkını çeviremeyen, öğretmeninin maaşını ödemeyen kendi arsası ve binası olan, MEB’in standartlarına uygun olan özel okullar kamulaştırma kapsamına alınacaktır. Okul standardına uygun olmayan okullar kapatılmalıdır.
2- 5580 sayılı Özel Öğretim Kanunu’nda yer alan özel okulların ilk yılında derslerinin 1/3’ü üç yıl içinde ise 2/3’ü öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticilerce doldurulacaktır, ifadesi değiştirilip öğretmen zorunluluğu getirilmelidir.
3- Özel okullara vergi muafiyeti, arsa tahsisi ve ücretsiz ders kitabı dağıtımı kaldırılmalıdır. Seçmeli derslerin ve uygulamaya dönük derslerin ders kitapları kaldırılmalıdır.
4- MEB’in vakıf ve derneklerle imzaladığı eğitim protokolleri iptal edilmelidir.
5- Ücretsiz dağıtılan ders kitapları her öğrenciye zimmetlenerek sene sonunda geri alınıp gelecek yıl aynı kitaplar dağıtılmalıdır.
6- Millî Eğitim Bakanlığı bürokrasisinde tasarrufa gidilecek, makam araçları kaldırılmalıdır.
7- İl, İlçe Millî Eğitim Müdürlükleri ve bağlı okulların tüm araç gereçleri, mobilyaları, ofis malzemeleri, temizlik malzemeleri meslekî ve teknik eğitim liselerince üretilmelidir.
8- İhtiyaç fazlası İmam Hatip Ortaokulu ve Liseleri ihtiyaç duyulan okul türüne dönüştürülmelidir.
9- Üniversitelerin Meslek Yüksek Okulları kaldırılmalı, yerleşke dışındaki binaları MEB’e devredilmelidir.
10- Ortaokul 5. sınıfta Yabancı dil hazırlık sınıfları kaldırılmalı, yabancı dil öğretimi öğrencinin alan ve meslek seçimine göre düzenlenmelidir.

11- FATİH Projesi ertelenmeli, okullaşmaya öncelik verilmelidir. Eğitim teknolojisi geliştirilmesi sürecinde millî imkânlar seferber edilmeli, MEB bünyesinde PARDÜS işletim sistemi kullanılmalıdır.
12- Meslek Liseleri iş içinde eğitim anlayışıyla sektörün ihtiyaç duyduğu insanı yetiştirecek, ruhen, bedenen, zihnen geliştirecek biçimde Köy Enstitüleri ilke ve uygulamalarıyla yapılandırılmalıdır.
13- Devlet üretme çiftliklerine Tarım Liseleri kurulmalıdır.
14- Köy okulları canlandırılmalı köyde yeterli öğrenci varsa ilk ve ortaokul olarak açılmalıdır. Yatılı Bölge Okulları canlandırılmalıdır.
15- LGS’ye ve YKS’ye girişte belli bir diploma notu şartı getirilmelidir. LGS’de İngilizce ve DKAB dersinden soru sorulmamalıdır.
16- YÖK standartlara uygun olmayan kamu üniversitelerini ve vakıf üniversitelerini kapatmalıdır.
17- Tüm bölümlerin ikinci öğretim programları kapatılmalı, kontenjanları en aza indirilmelidir.
18- YÖK fakülte, bölüm ve program açma kriterlerini yükseltmelidir.
19- Yüksek lisans ve Doktora programı açma standartları yükseltilmelidir.
20- Eğitim Fakültelerinin tüm bölümleri ve İlahiyat Fakültesi DKAB bölümü iki yıl süreyle öğrenci kabul etmemeli, bu süreçte eğitim fakülteleri yeniden yapılandırılmalıdır.