EĞİTİMDE FIRSAT ADALETİ VE EBA TV

Milli Eğitim Bakanı Sayın Selçuk geçtiğimiz aylarda yaptığı bir açıklamada “EBA Sistemi üzerinden eğitimde fırsat adaleti sağladıklarını” ifade ederek “çocukların müfredatta yer alan bütün konuları ve kaynak bilgileri geniş biçimde EBA’da bulabileceklerini,EBA’yı öğrenci kitlesinin tamamının erişimine sunduklarını”söyledi.Tek başına teknolojik fırsatların öğrenciler tarafından kullanılması adalet sağlar mı bilinmez ancak,pandemi nedeniyle baişlayan uzaktan eğitim sürecinde görülen aksaklıklar ve söylenenler EBA üzerinden fırsat adaleti sağlamanın olanaksız olmadığını açığa çıkardı.

Sayın Bakan, uzaktan eğitimin planlandığı günlerde tv ve internet ile ilgili sorulan bir soruya karşılık “TV'lerle ilgili yüzde 95'leirn üzerinde... İnternetle ilgili yüzde 20'lerde bir erişilmezlikle ilgili bir durum var. 'Biz size 8 GB internet desteği veriyoruz' dedik. Her öğrencimizin sırasına okulun ikinci yarısı başladığında bir çıkartma yapıştırdık. 8 GB şu anda yeterli.” Yanıtını verdi. Sayın Bakanın verdiği oranların öğrenci sayısını 18.5 milyon olarak düşündüğümüzde rakamsal karşılık olarak; açık öğretim dahil bütün eğitim öğretim türlerinde 925 bin çocuğun evinde tv,3.8 milyon çocuğun evinde internet erişimi olmadığı sonucuna ulaşıyoruz.Bu rakamlara halen kamu okullarında okuyan tc vatandaşı olmayan çocukların dahil olmadığını biliyoruz. Çünkü MEB İstatistiklerinde yer alan sayılar sadece tc vatandaşı olan çocukları kapsıyor.

TÜİK Verileri hane halkının %20’sinin yoksulluk sınırının altında yaşadığını ortaya koymaktadır.Ülke nüfusu 83 milyon olduğuna göre bu durumda 16.6 milyon insan yoksulluk sınırının altında yaşıyor demektir. Nüfusun bu kesimi çok çocuklu ailelerden oluşmaktadır. Böyle bakıldığında da öğrenci nüfusunun yaklaşık 3.8 milyonu yoksulluk içinde eğitimlerini sürdürmeye çalışmakta olduklarını anlamaktayız.Nereden bakarsak bakalım yurdumun insanlarının oldukça yüksek sayıda bir gurubu, büyük bir çaresizlik ve yoksunluk içinde yaşama tutunmaya çalışmakta,çocuklarına daha güzel bir gelecek hazırlama umuduyla okullara göndermektedir.Ancak eğitim hizmetinin sunumunda değişik başlıklar altında toparlayacağımız eşitsizlikler ailelerin bu umutlarının karşılıksız kalmasına neden olmaktadır.Karşı karşıya bulunduğumuz olgu uygulanmakta olan yardım ve destek amaçlı sosyal politikalardan, geçinmeyi gerçekleştirecek üretim amaçlı istihdam politikalarına geçişi sağlayacak yeni yatırımları gerekli kılmaktadır.Bu yapılmadığı sürece eğitime erişimden başlayarak istihdam olanağı bulmayı olanaklı kılacak belgeli bir sürecin gerçekleşmesi mümkün olmayacaktır.

EBA Sistemi, bir bakıma teknolojinin kullanımına ve teknolojiye erişimin zorluklarına dönük gerçeğin görülmesini,ülkeyi ve eğitimi yönetenlerin bu gerçeklerle yüzleşmesinin yolunu açmıştır.EBA’nın büyük iddialar ve reklamlar ile kamuoyuna sunulan FATİH Projesindeki fiyaskonun benzeri bir duruma dönüşmemesi,yeni bir dejavu yaşanmaması için gerekli olan önlemler zaman kaybetmeden alınmalıdır.Uzaktan eğitim süreci; eğitimin salt bilgi aktarım süreci olmadığını,insansız okulun,öğretmensiz eğitimin bir işlevi olmayacağını,bireylerin sosyalleşme ve toplumsallaşma yolunda yüz yüze eğitim fikri ve iddiasının ne kadar değerli olduğunun yeniden tazelenmesine olanak sağladı.Öğrencilerin gelişimsel sürecinde verilen eğitime yarışmacı,rekabetçi ve parçalı yaklaşım yerine,dayanışmacı,paylaşımcı, çok yönlü ve bütüncül bir yaklaşımı benimsemek gerektiğini dile getirenler haklı çıktılar.Aksini iddia edenler bu yaşananlardan sonra yanıldıklarını anlayarak kendilerini değiştirmeye yönelmeleri hem çocuklar hem de toplum için yararlı olacaktır.

Özet olarak,uzaktan eğitim sürecinin çocukları evde tutma sürecine dönüşmüş olduğu veliler tarafından sıkça dile getirilmektedir.O nedenle EBA üzerinden yürütülen uzaktan eğitimin fırsat adaleti yaratabilmesi olası görülmemektedir.Gerçek fırsat adaletı eğtimin bütün göstergelerinde azami düzeyde eşitliğe ulaşmaktan geçmektedir.

Alaaddin Dinçer

Eğitimci 07.04.2020