Yeliz ÖZTÜRK
Kategori: Fikir Yazıları - Tarih: 23 Ocak 2020 17:37 - Okunma sayısı: 1.854
Yeliz ÖZTÜRK
Teröristler içinde 164 kişinin olduğu bir yolcu uçağını kaçırıyor. Amaçları uçağı 164 kişiyle birlikte 70.000 kişinin olduğu bir sahaya düşürüp büyük çaplı bir eylem gerçekleştirmek. Zaman azalmakta uçak hızla sahaya yaklaşmaktadır. Yüzbaşı Lars Koch, bir karar vermek zorunda. Bekleyip olayın sonucunu görmek ile 70.000 kişinin hayatına karşılık 164 kişiyi feda etmek arasında gidip gelen yüzbaşı; yaşamı yaşamla tartıyor ve sonunda kararını veriyor. Bir füzeyle yolcu uçağını düşürüyor.
70.000 insana karşılık 164 insanın hayatı...
Yukarıda anlattığım olay, Diyarbakır Devlet Tiyatrocuları tarafından sergilenen "Karar" adlı oyundan. Yüzbaşı Koch'un kararı ile insanlık onuru üzerinden izleyiciler, düşünmeye davet ediliyor ve mahkemeye çıkarılan yüzbaşının suçlu mu suçsuz mu olduğuna oyunun sonunda izleyiciler karar veriyor. Sembolik olarak "Bir insanın yaşamı diğer insanların yaşamından değerli olabilir mi? sorusuna dikkat çekilmeye çalışılıyor. Çoğunluk için azınlık gözden çıkarılabilir mi? Üzerinde çokça düşündüğümden olsa gerek aklıma eğitim sistemimiz geldi. Öğrencilerimiz, her biri ayrı cevher, işlenmesi gereken. Keşfedemediğimiz yetenekler, eğitim sistemimiz içindeki sıkıntılar nedeniyle elimizden kayıp gidiyor.
Devlet okullarında sınıflardaki öğrenci dağılımına bakıldığında akademik başarıya sahip birkaç öğrencinin dışında geriye kalanlar; matematik, fen, dil gibi alanlara karşı ilgisizdir. Bu ilgisizlik onların her alanda başarısız olacakları anlamına gelmez. Kimi iyi sporcu kimi el işi ustası kimi müzisyen kimi ticaret erbabı olacaktır. Öğrencilerimizin çoğunluğu zaten sınavlarda elenmektedir. Elenenlerin çoğu ise artık yeteneğini keşfetmek için geç kalınmış, sınavlardaki başarısızlıklarından ötürü kendi başarısızlıklarına kani olmuş kişilerdir. Kişileri başarısızlığa değil başarıya alıştırmalıyız. Belli bir alanda başarısız olacağı malum olan öğrenciyi o alanda sınamak kişinin kendine olan güvenini zayıflatmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Eğitim yuvası olması gereken okullar, öğrencilerin test usulü ile sınavlara hazırlandığı yerlere dönüşmüş durumdadır. Oysaki her alanda üretici güce ihtiyaç duyduğumuz günümüz Türkiye'sinde feda edilecek, gözden çıkarılacak tek bir öğrencimiz olamaz. 2020 LGS'ye girecek öğrenci sayısının 1,6 milyon olacağı öngörülüyor. Bunlardan çok az bir kısmı akademik yolda ilerleyecek, geri kalanlar kendilerine başka bir yol çizmek zorunda kalacak. Kaç öğrenciye karşılık kaç öğrenci feda edilecek?
Yüzbaşı Larsh Koch, çoğunluk için azınlık bir grubun yaşamını gözden çıkarırken bizim eğitim sistemimizde tam tersi bir durum yaşanıyor. Sınavı kazanabilme ihtimali olan az sayıdaki öğrenciler için çoğunluk, sonucu belli bir yarışa dâhil ediliyor. Oysa her insan değerlidir, her bireyi yaşama dâhil edecek bir eğitim sistemi tesis edilmediği sürece de insanlık onuru hep yarım kalacaktır.
01 Kasım 2024 14:01
07 Kasım 2024 20:34
01 Kasım 2024 14:27
12 Kasım 2024 20:27
03 Kasım 2024 21:01
05 Kasım 2024 20:23
09 Kasım 2024 12:57
01 Kasım 2024 21:43
20 Kasım 2024 20:01
03 Kasım 2024 20:23