Zafer İNCEBACAK

Serbest piyasa sistemi okullarda kuralsızlığı özgürlük diye sunuyor. Okullarımızda da kuralsızlık ve Sorumsuzluğun adı özgürlük oldu. 2005 yılında yürürlüğe giren yapılandırmacılık serbest piyasa diye sunulan uluslarararası emperyalist sistemin tezahürüdür ve yapılandırmacı modelle gelen tüm Yönetmelikler öğrencileri kuralsız ve sorumsuz hâle getirmektedir.

Özgürlük kurala ve sorumluluğa dayanırsa anlamlı olur. Yıllarca disiplin kavramının içi şiddetle dolduruldu. Şimdi ise özgürlük sorumsuzluk ve kuralsızlık olarak sunuluyor. Samsun'da katıldığı bir konferansta Profesör Hayati Akyol da bu gerçeğe işaret etmiş “Çocukları özgür edelim ama terbiyesiz etmeyelim, özgürlük verelim, ama sorumsuz etmeyelim” sözleriyle sorumluluğun önemini vurgulamış.

Okullarımızda öğrenciler okulun işleyişinde aktif rol almalıdırlar. Okulun temizliğinden, araç -gereç zimmetine kadar her konuda sorumluluk üstlenmelidirler. Böylece sorumluluk sahibi bireyler olur, özgüven kazanırlar. Edilgen değil, aktif olurlar.

Mevcut sistemin sorumsuzluk içeren özgürlüğü aslında zorluklarla baş edemeyen, kişiliği gelişmemiş edilgen bireyler yetiştiriyor. Anne, babaların korumacı yaklaşımı da bu durumu pekiştiriyor. Böylece sorumluluk sahibi olmayan, zorluklarla baş edemeyen, hazırcı, tüketici bireyler yetişiyor. Her şeyi hazır bulan çocuklar onun değerini de bilmiyor. Tüketim sistemin istediği tam da bu değil mi?